Küresel mafya elebaşı haydut Trump, bir anda bütün dünyanın havasını değiştirdi.

İnsanlık kesinlikle güvende değil.

Terör örgütü siyonistlere sınırsız destek sunan bu haydut, özellikle de Filistinliler için büyük bir tehdittir. Hatta bugüne kadar Amerika'nın müttefiki,  daha doğrusu koltuk değneği olan yozlaşmış Arap rejimleri bile tehlike altındadır. Tüm müttefik ülkeleri adeta birer eyaleti olarak gören bu haydut, Amerika'daki Kızılderilileri katledip topraklarını gasp eden beyaz adamın felsefesi ile hareket etmektedir. Herkes bilmelidir ki; bugün konumu ve pozisyonu ne olursa olsun, tüm dünya halkları ve ülkeleri ayağa kalkmaz ise bu çılgın taleplerin ardı arkası gelmeyecektir. Dünyada savaşları bitirme sözü veren bu çağdaş firavun, bir anda Neron gibi bütün yerküreyi ateşe verme rolüne soyundu. Tüm insanlık, bu küresel şebekeye hayatın gerçeklerini öğretmelidir. Uluslararası hukuk ve düzen dedikleri şeyin; aslında eşek arılarının delip geçtiği, bal arılarının ise takılıp kaldığı bir ağ olduğunu bir kez daha görüyoruz. İnsanlık, bu vesile ile bu kokuşmuş sisteme alternatif bir sistem inşa etme arayışına girmelidir.

Özellikle Gazze büyük bir tehlike altındadır. Bu tehlike alenen gelmektedir. Amerika ve terör çetesi israil, elbirliği ile Filistinlilere yeni bir Nekbe yaşatma ve Gazze sahillerini ele geçirme düşüncesindedir.

Filistin davasını ortadan kaldırmanın yanı sıra, bu topraklar emlak yatırım alanı haline getirilmek istenmektedir. İşgal ve sömürge hareketi tekrar insanlığı teslim almak üzere harekete geçmiştir.

Trump'un bu haydutça tavrından ve Amerikalı bir yetkilinin, "Trump döneminde Tevrat'ta belirlenen hedefleri gerçekleştireceğiz" açıklaması, siyonistleri daha da küstahlaştırdı.

Trump'un her türlü desteğini alan terör örgütü lideri Netenyahu, ateşkes anlaşmasını bozmak için bahane arıyor. Bu süreç içerisinde birçok taahhütlerini yerine getirmedi. Anlaşma ile hükme bağlanan insani yardımların bir kısmı engellenmekte ve temel gıda ve sağlık maddelerinin masum sivillere ulaşması bile çok görülmektedir. Hatta hamile kadınlar ve masum çocuklar bile siyonist keskin nişancıların hedefi oldu. Kendisi dışında diğer insanlara, bilhassa Müslümanlara, aldıkları nefesi bile fazla gören ve aslında kendisi insanlık ailesinde tamamen bir fazlalık olan siyonistlerden başka ne beklenebilir ki? Bu lanetli kavim hiçbir zaman medeni dünyada iyi bir komşu olamaz. "Ne kadar Filistinli öldürürsem kârdır", mantığı ile canavarca bir tavır ortaya koymaktadır.

Müslüman coğrafyasını kurtlar sofrasına çeviren bu canavarlar, yiğitçe bir duruş duruş ile karşılaşmadığı müddetçe kendisine yeni kurbanlar bulmakta zorlanmayacaktır.

Gazze'deki ateşkes, aslında bölge halklarının kaderinin anahtarıdır, yıkılmaması gereken bir surudur. Bu sur yıkılırsa, bu hayasız akın, herkesi alıp önüne katar.

Gazze'deki ateşkesin muhafazası sadece Gazzeli mazlumların sorunu değildir.

Bu ateşkesin bozulması, Müslüman coğrafyada haritaların değişiminin başlangıcı olabilir.