Siz bakmayın Müslüman halkın arasında ümitsizliği, karamsarlığı, tefrikayı yaymak için çırpınıp duran, bu çirkin duruşu kendilerine görev bilen, Müslümanlara başarı ve zaferi çok gören, sürekli moral bozucu şeyler söyleyip duran, yazıp çizen adamların çok bilmiş yorumlarına… Müslümanların yüzünü güldüren, morallerini motive eden, yüreklerinde ümidi yeşerten her zafer ve başarı sonrası bu zafer ve başarıyı küçük göstermek için bin dereden su getiren ve yapıp ettikleriyle artık nefret uyandıranların düşmana bir oh çektiren sözlerine de aldırmayın…
Siz sahaya bakın… Amerika ve Siyonist cepheye karşı destanlar yazan, şehadet aşkıyla yanıp tutuşan, kahramanlık ve cesaretleriyle dünyaya parmak ısırtan direniş güçlerinin açıklamalarına, direniş liderlerinin yorumlarına bakın! Siyonist rejimi, arkasındaki asıl güç olan Amerika’yı kınamaktan bile çekinip sırça köşklerinde, villalarında, lüks çalışma odalarında kahvelerini yudumlayıp ahkam kesen zavallılara değil HAMAS’ın yiğit liderlerine, El Kassam’ın cesur sözcüsü Ebu Ubeyde’ye, her tür bedeli ödeme pahasına Gazze’nin yardımına koşan, Amerika’ya boyun eğdiren Ensarullah’ın liderlerine, Kudüs davası için en azizlerini feda etmekten çekinmeyen Hizbullah’a, İslami Cihad’a kulak verin…
Tüm Batı dünyasını arkasına alan Siyonist rejime karşı iki yıldır destansı bir savaş yürüten tüm direniş güçleri İran İslam Cumhuriyetinin Siyonist rejime ölümcül darbe vurup zafer kazandığını açıkladılar. İran İslam Cumhuriyetini tebrik ettiler… Siyonist rejimin tarihinde ilk kez böyle kahredici, ölümcül bir darbe aldığını, Siyonist rejimin çöküşünün hızlandığını belirtip büyük bir moral ve sevinç içinde olduklarını ilan ettiler.
Ülkemizdeki Batı yanlısı aydınlar, yazarlar, Batılı lobi ve sermaye çevreleriyle göbek bağı olan medya organları; ıslah olmaz kalemler, Filistin davasını ucuz bir rant aracı kılma sevdası içinde olan kirli yapılar küçümseyip dursunlar; tüm dünya mazlumları, direniş güçlerinin zafer ve başarılarıyla ümit baharlarına kanat açmış durumdalar. En önemlisi de direnişin kendisi bu ümit ve coşkuya sahip…
Direniş güçleri son derece uyum içinde… İslam ümmetinin kurtuluşu için, İslam dünyasını barbar Batı istilasından kurtarmak için savaştıklarının farkındalar. Bu bilince sahipler…
Direnişin belkemiği, direniş cephesinin gözbebeği HAMAS’ın liderleri, sözcüleri, yöneticileri defalarca İran İslam Cumhuriyetinin Filistin davasına omuz verdiği, Gazze’nin yanında durduğu, direnişe destek verdiği için saldırıya uğradığını, bunun bedelini ödediğini açıkladılar, ilan ettiler ve bundan kuşku duymadıklarını söylediler.
Yani direniş güçlerinin yenilgi diye bir gündemleri yok! Karamsarlık ve umutsuzluk onların semtlerine uğramıyor! Düşmanları ne kadar güçlü olursa olsun, yedikleri darbe ne kadar acımasız olursa olsun asla geri çekilmeden, pes etmeden, korkmadan, her defasında daha güçlü bir şekilde toparlanarak alçak düşmana darbe vuruyor, onu pişman ediyorlar.
Siyonist rejim aldığı korkunç darbelerin farkında… Paniği, vahşiliği bu yüzden… Tüm dünya halklarının, insanlığın büyük nefretini kazanma pahasına giriştiği alçakça soykırımı sürdürme inadı bu yüzden…
Ama nafile, Siyonist rejimin kof varlığının yıkılış sürecini hiçbir güç durduramaz. Bir daha belini doğrultamayacak Siyonist rejim… Tekrarlayacağı çılgın saldırılar yıkılışını daha da hızlandıracak! Bunu gören işgalci Siyonist yığınlar şimdiden geldikleri yerlere geri dönmeye, kaçmaya başladılar.
Her geçen gün bu kaçış hızlanacak inşallah! Ne büyük şeytan Amerika ne korkak, zelil Arap rejimleri ne işbirlikçi iktidarlar Siyonist rejimin kaçınılmaz sonunu durduramayacak!