Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da
O’nun pak Rasulüne olsun.
“Onlara vaat olunan helak
zamanı şafak vaktidir. Sabah yakın değil mi?” (Hud, 82)
Melekler tarafından Lut aleyhisselama
verilen bir müjdedir bu. Ancak Kur’an’ın evrensel mesajı gereği bugün de
Filistin’de tıpkı ayetteki sabahın gelmesini umuyoruz.
Sabah yakındır elbette. Hangi gün olmuş
da sabah olmamış ki? Hangi karanlık, şafağa ulaşmamış ki? Filistin için de
şafak yakındır. Hele de öylesi bir imanla… Bazen Filistin’deki bir tek kişinin
imanının bütün dünyaya yeteceğini düşünüyorum. Böylesine birbirine bağlı,
canını vatanı uğrunda veren başka bir toplum görülmemiştir.
Birtakım çevreler isyan içindeler.
Buradan Filistin’e ayar çekmeye çalışıyorlar. “HAMAS silahı bıraksın, masumlar
ölmesin!” diye her vesile ile fikirlerini haykırıyorlar. Niyetlerini Allah
bilir. Ancak Filistin’de akrabalarından, ailesinden birçoğunu şehit veren
analar, babalar “HAMAS’ın yanındayız, canımız Filistin’e feda olsun!” diyorlar.
Soğan ve patates, şimdilerde zeytinyağı
fiyatları yüzünden kutuplaşabilen bir ülkenin insanı olarak, Filistin’dekilerin
kardeşlik ve vatanseverlik ruhunu sanırım hiç anlayamayacağım. Biri ne diyorsa
hepsi onu diyor. HAMAS ateşkese kendi şartlarını koyuyor. Bütün halk onu
destekliyor. Kimse “Bu şartları değiştirin!” demiyor. Birbirine sımsıkı
kenetlenmiş bir halk ve onları korumaya çalışan mücahitler ordusu.
Sabah yakındır elbet, zulmün zulmeti bir
gün aydınlığa dönüşüverir. Kahrolur tüm zalimler, siyonizmin saltanatı
devriliverir. Hayber’in intikamını alamadan birer birer temizlenir pislikler
dünyadan. Bütün mahlukat bu zalimlerden kurtulmak için seferber oluverir.
Hz. Âdem ve Havva’dan kardeşim! Orada
zulme karşı çarpışan orduya katılamıyorsan mal ile cihad ordusuna katıl. Malın
mülkün mü yok? Dua ordusuna katıl. Dua ordusu da yetmez, eğer hâlâ
katılmadıysan, boykot ordusuna katıl. Şu zalim Siyonistlere akan çeşmenin
başını bir milim de sen kıvır. “Ben ne yapabilirim ki?” diyorsan bil ki
yaptığın kadar yapmadıkların da önemli.
Sabah yakındır elbet… Kararmış kalplere,
imana susamış gönüllere de sabah yakındır. Bugün büyük çoğunluğu psikiyatrik
tedavi görenlerin olduğu şu dünyaya Filistinliler yaşamayı ve direnmeyi
öğretti. Onlar orada en sevdiklerine veda ederken, ciğerparelerini toprağa
verirken, onların metanetiyle bedavadan terapi aldı insanlık.
Davası hak olanın alnı ak olur. Bu teni
esmer alnı ak insanlar, siyonizmi çökerterek dünyaya da tertemiz bir sabah
getirecekler inşâallah. Merhum Abdürrahim Karakoç’un dediği gibi:
Gergin uykulardan kör gecelerden
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Sonra düğüm düğüm bilmecelerden
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.