AHMET YÜCEDAĞ
Ortadoğu’daki yangının
bölgeye yayılma ihtimaline karşı yoğun fitne ve ittifak arayışları yapılıyor.
Küresel güçler fitneyi körüklemeye çalışıyor, bölge ülkelerinin ise kimisi
ateşe körükle gidiyor kimisi de ittifak arayışındalar.
ABD, israilin zalimane
saldırısını meşrulaştırmak ve bölge ülkelerini oyalayıp israile zaman
kazandırmak için körfezden çıkmaz oldu. Körfez ülkelerinin dışişleri
bakanlarının Çin ziyaretinden sonra Avrupa Birliği de Çin’e gitti. Küresel düzen
çatırdıyor ve AB diğer kutupların itirazlarına direnerek kendine bir kutup
oluşturmak istiyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı sona
doğru yaklaşıyor. Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu silahların yüzde onu bile Batı
tarafından tedarik edilmezken, Rusya taarruz hazırlığında ve Ukrayna’dan Kırım
ve Donbass haricinde de toprak ele geçirmesi söz konusu olabilir ve Batı bunu
kabullenmiş durumda. Putin ise BAE ve Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. İran
Cumhurbaşkanı Reis’i de Rusya’yı ziyaret etti. Erdoğan ise Katar’ı ziyaret etti.
Ortadoğu’da savaşın
genişlemesi yakın görünüyor ve devletler gemisini kurtaran kaptan edasında
hareket ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar
dönüşü Yunanistan’ı ziyaret etti. “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina
Bildirgesi” imzalandı. Sorun teşkil eden konular tek tek ele alındı ve
problemler için BM yasaları dikkate alınarak çözümlenmesi kararlaştırıldı.
Erdoğan’ın bölgedeki sorunların bölgesel karar ile çözümlenmesi isteği kabul
görmedi. Yunanistan Devlet tarihi boyunca hep emperyal güçleri arkasına alarak
Osmanlı ve Türkiye’ye karşı adımlar atmaya çalışmıştır.
Ege ve Akdeniz Kıta
sahanlığı, hava sahanlığı, karasuları genişliği, belirsiz adacıklar sorunu,
Doğu Akdeniz petrol sorunu, Kıbrıs’ın olası bağımsızlık sorunu, 12 adaların
silahsızlandırılması, ABD’nin Ege’nin her yerine kurduğu üsler durduğu müddetçe
iki devlet arasında sorunların çözümü oldukça zor görünüyor.
Türkiye, Ortadoğu’ya
odaklanırken Yunanistan problemini ötelemek istiyor, bu sorunlar en fazla
ötelenebilir. Aynı zamanda Azerbaycan ve Ermenistan arasında da olumlu
ilişkiler söz konusudur. Erdoğan’ın, Yunanistan’da açıklama yaparken
Ermenistan’a sıcak mesajlar göndermesi iki problemli bölgeyi güvene almak
istediğini göstermektedir.
ABD, Gazze katliamında
israili koşulsuz desteklemeye devam ederken bölge ülkeleri ABD ile mesafe
oluşturmaya çalışıyor. Hata önemli adımlar atarken ABD’yi görmezden gelip
kararlar alınabiliyor. Fakat Gazze’ye destek için Kızıl Deniz’i israile dar
eden Yemen, yine ihanetin merkezi BAE ve Suudi Arabistan eliyle durdurulmaya
çalışılıyor.
Devletlerin bu hesapları bencil ve gamsız devam ederken Gazze Halkı direniş ve sebatıyla destan yazarak tüm dünya halklarını etkilemeye devam ediyor. Aşağılık bir terör şebekesi olan ve insanlıkla ilgisi olmayan israil “İnsani mola” diye uydurduğu terimle Filistin’e karşı oluşturulan hassasiyete zarar vermiş ve maalesef zulme alışkanlık kazanma gafletinde bulunuyoruz. Kudüs, Rahmetli Erbakan’ın dediği gibi “Kudüs coğrafi mesele değil imani meseledir” sözünü unutmamak gerekiyor. Siyonizm’in şeytani oyunlarına aldanıp, direnişi desteklemekten vazgeçmek özellikle kendi insanlığımız için bir yıkım olur.