Dinimizin direği olan namazın
milli olmayan eğitim sistemine girmesi gerek. Acil olarak ilkokuldan başlanılıp
eğitimin tüm kademelerinde üzerinde durulması gerekir. Her sene müfredatın
başköşesinde bir kaç ünite namaza ayrılmalı.
Neden mi diyeceksiniz?
Gençliği; kötülüklere girmede
zapt etmek için, ilkokula kadar düşen madde bağımlılığın önüne geçebilmek için,
okul kavgalarının önünü almak için, büyüklere saygıyı ve küçüklere sevgiyi
öğrenmeleri için, güzel ve hak olan ne varsa onun için…
Çocuklarımızı kötülüklerden,
gençlerimizi fuhşiyattan men edebilmek için sağlam bir irade lazım. İşte bu
irade namaz ibadetiyle sağlanır. Çocuklarımızın zor şartlara katlanıp sabırlı
olmaları için namaz şarttır. Sürekli kılınan namaz sabrı öğretir. Güçlü bir
gelecek, güçlü bir irade için namazın eğitimin merkezinde olması gerekir.
İnsanın kötülüğe sürüklenmesinin
bir sebebi de kötü çevre ve kötü arkadaşlardır. Namaz ehli bir çevre ve arkadaş
grubu, çocuklar/gençler için en temiz yerlerdir.
Eğitimde zihnin temiz olması
gerekir. Zihnî başka işlerle özellikle kötü şeylerle dolu olan bir öğrenci
derslerine gereken önemi veremez. Namaz, insanı kötülüklerden arındırdığı için
her derse temiz bir zihinle öğrenciyi öğretmenin dersine hazırlar.
Namaz öğrencide sorumluluk
bilinci geliştirir. Günde beş defa Allah’ın çağrısına uyan ve görevini ihmal
etmeyen bir namaz aşığı öğrenci, derslerini de ihmal etmez. Büyüklerinin sözünü
dinler.
Namaz, hayatın temelidir. Lise
düzeyinde namaz kılmayan tek bir Müslüman öğrenci olmamalı.
Namazın farz olduğunu öğrenciye
söylemenize rağmen yaşantınızla namaz kılmamanın sakıncası olmadığını
gösteriyorsanız bilin ki öğrencinize münafıklığı öğretiyorsunuz. Ayrıca
öğrenciye görevden kaçmayı da öğretmiş olursunuz. Farzlardan kaçan bir öğrenci
yarın öbür gün devlet işlerinden de kaçar. Toplumsal sorumluluklarından da
kaçar. Yani nefsi neyi arzu ederse onu yapar. Allah'ı aldatmayı öğrettikten
sonra millete, ülkeye, aileye, eşine karşı da aldatma işine girer.
Namaz kılmak öğretmenlerin sınıf
yönetiminde de çok işe yarar. Öğretmenlerin sınıfa hakimiyeti için söz dinleyen
ve anarşist ruhlu olmayan öğrenciler lazım. Sorunlu bir öğrenci, sorun
çıkarabilir. İşte namaz, öğretmenin dersini rahatla anlatma fırsatı
sunar.
Üstad Bediüzzaman Asa-yı Musa
adlı eserinde: “Bin mütedeyyin ve cehennem hapsini her vakit tahattur eden
adamların idare ve inzibatı, on namazsız ve itikadsız, yalnız dünyevî hapsi
düşünen ve haram helâl bilmeyen ve kısmen serseriliğe alışan adamlardan daha
kolay olduğu, çok tecrübelerle görülmüş.” Diyor.
Namaz, düşünce dünyasını
temizleyerek sağlam bir iradenin oluşmasını sağlar. İnsanın
aklını/zihnini/ruhunu terbiye eder.
Namaz iradeyi güçlendirir.
İradesi güçlü olmayan bir birey; ilerde devletin ve milletin bağımsızlığı için
küfre karşı dik duramaz. Tarihten de biliyoruz ki devletin kurucuları, namazdan
uzak durmaları halinde nasıl da emperyalist devletlerin hegemonyasına
girdiklerini, Kurtuluş adı altında küfre nasıl teslim bayrağını çektiklerini,
ülkeyi Batıya nasıl peşkeş çektiklerini çok iyi biliyoruz.
Eğilerek dik durmayı sağlayan
güzel bir eğitimdir Namaz.
Namaz, psikolojik ve sosyolojik
olaylara deva olur.
"Namaz, psikiyatrik bir
tedavidir. Çünkü namaz kılan, kendini yalnız hissetmez. O, en büyük güce
bağlıdır. O, gücün inayeti içindedir. Namazı huşû içinde kılan bir toplumda
psikiyatrik hastalık olmaz." (Cemil Meriç)
“Namaz, insanı her türlü
hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut- 45)
Ayetten de anlaşıldığı gibi
Kur’an’ın açık bir beyanıdır. Namaz insanı her türlü çirkinlik, taşkınlık ve
hayasızlıktan alıkoyar ve insanın iradesini sağlamlaştırır. İrade güçlü olan
öğrenci, okul kapılarında madde bağımlılarının tuzaklarına kolay kolay düşmez.
Tıpkı Hz Yusuf gibi Allah’a olan sevgisinden dolayı kötülüklere karşı
iradesini korumaya çalışır. Akli ve ruhi eğitim; sağlam bir akide/inanç üzerine
bina edilmeli. Ondan sonra bireyde sağlam irade oluşur.
İmandan sonra en büyük hakikat
olan namazı müfredatta görmek dileğiyle...