29.gündür Gazze aralıksız bombalanıyor. Gece gündüz
demeden masum insanların başına bombalar, füzeler, kimyasal fosfor bombaları
yağdırılıyor. Tanklar, toplar durmadan evleri, okulları, hastaneleri, camileri
ve kiliseleri aralıksız vuruyor. Şimdiye kadar sadece 4000’e yakın çocuk
vahşice katledildi. 9000’den fazla masum insan en barbar yöntemlerle öldürüldü.
Bu acımasız gaddarlığı ancak lanetlenmiş yahudi barbarları yapabilir.
Allah’ın lanetlediği bu alçak kavim, amerikanın ve
diğer batılı kâfir güçlerin sağladığı sınırsız destekle, şimdiye kadar
görülmemiş bir barbarlıkla Gazze’yi yakıp yıkmakta ve içindeki masum
müslümanları acımasızca öldürmeye devam etmektedir. Sözde vaad edilmiş
topraklarda tek bir müslüman bırakmayacak şekilde planlarını oluşturan bu melun
yahudiler; Gazze’den başlayarak bütün bu İslam beldelerini birer birer ateşe
vermeye, İslamsızlaştırmaya ve tahrip edip hedeflerine ulaşmaya
çalışmaktadırlar.
Bu melunlar; hedeflerini gerçekleştirmek için bütün
batılı kâfirler, kayıtsız şartsız desteklerini sunup birlikte hareket etme ve
bütün vahşetlerini sergilemeye göz yumarlarken Gazzeli müslümanlar ise birer
birer ölüm sıralarını beklemektedirler. Binalar birer birer bombalanmakta,
içindeki insanlarla beraber havaya uçurulmakta ve dünyanın kararmış
vicdansızlığı karşısında yok edilmektedirler.
Amerika ve avenesi de saldırıları daha acımasızca ve
kesintisiz bir şekilde sürdürmesini isterken; milyar dolarların, uçak
gemilerini, askerlerini ve füze bataryalarını bu bölgeye sevk edip durmaktadır.
Uçak gemilerinde kalkan uçakların Gazze bombardımanına katıldığı, amerikan
askerlerinin melun yahudi teröristlerle beraber saldırılarda bulunduğu ve
Kassam mücahitleri tarafından esir edilenler arasında bu askerlerin de
bulunduğu dile getirilmektedir.
İslam Ülke liderlerinin, bu barbarlık karşısında ölüm
sessizliğine girmeleri ise ibretle izlenmektedir. Müslüman olmayan birçok ülke,
bu terör şebekesinin insanlık dışı barbarlığından dolayı diplomatik ve ticari
ilişkilerini keserek elçilerini de sınır dışı etti. Müslüman olmayan halklar
devasa protesto gösterileri düzenleyerek bu soykırımı lanetledi ama İslam ülke
idarecilerinden sadece korkakça cılız kınama sesleri çıktı.
Gazze’de bebek cesetleri sıra sıra dizilerken, ceset
parçaları toplanıp poşetlere konurken, anneler, babalar, evlatlar toptan
öldürülürken ve bu müslümanlara toptan bir soykırım uygulanırken; müslüman
idarecilerin sadece kınamada bulunmaları eğer ihanet değilse, açık bir zillet
ve adice bir korkaklıktır. Müslüman halklar, bu korkak ve zelil idarecileri
başlarında istemiyor.
Bugün Gazze’ye yardım edilmeyecekse, bu uygulanan
soykırım durdurulmazsa, bu mazlumların arşa yükselen feryatları duyulmazsa ne
zaman ayağa kalkılacak? Ne zaman taşlaşmış vicdanlar yumuşayacak ve insani bir
adım atacak? Bu müslümanlar, ne zaman ölüm sessizliğinden uyanacaklar?
Kardeşleri soykırıma uğratılırken, şehirleri harap hale getirilirken, elektrik,
su ve ilaçtan mahrum bırakılırken nasıl sessiz kalabileceksin? Gazze’nin
yeryüzünden silinme operasyonu en acımasız yöntemlerle sürdürülürken daha ne
zamana kadar gaflette ve ihanet girdabında kalacaksın?
Ey Müslümanlar! Kalkın ve Gazze’nin yardımına koşun.
İdarecilerinizi harekete geçirin. Aranızdaki tefrikayı bir kenara bırakın.
İçimizdeki siyonizmin eniklerini ve karanlık odakların ajanlarını deşifre edin.
Siyonizmin mallarını, domuz eti gibi haram bilerek boykot uygulayınız. Bugün
harekete geçmezseniz yarın çok geç kalmış oluruz.