Güzel vatanımızın başına gelen büyük musibet, büyük felaket,
içine düştüğümüz derin acı doğal olarak Filistin’de her gün işlenen ve gittikçe
vahşileşen Siyonist katliamları bir anda gündemden düşürdü. Ancak vahşi Siyonist
çetenin katliam ve cinayetleri durmak bilmiyor. Siyonist rejimin Müslümanların
ilk kıblesine, İslam’ın üçüncü mukaddes şehrine, kutsallarımıza, mazlum
Filistin halkına saldırıları hız kesmiyor.
Gün olmuyor ki fanatik Yahudiler, polis ve asker korumasında
Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesinler. O mübarek yeri pis varlıklarıyla
sürekli kirletiyorlar. Orayı, Müslümanların ilk kıblesini Yahudileştirmek için
hiçbir çabadan geri durmuyorlar. Mascid-i Aksa’ya baskınlarını
rutinleştirdiler. Bu baskınları terörist rejimlerinin gözetiminde ve siyasi,
askeri liderlerinin önderliğinde yapıyorlar.
Öbür taraftan Mescid-i Aksa’nın altını çeşitli bahanelerle
sürekli kazıyorlar, oyuyorlar, tüneller açıyorlar. Mescid-i Aksa’yı yıkmak için
sinsi bir plan çerçevesinde hareket ediyorlar. Mescid-i Aksa’nın imamları,
Filistinli âlimler, Mescid-i Aksa’nın tehdit altında olduğunu, her en
yıkılabileceğini söylüyorlar, acı haykırışları, feryatları ile İslam ümmetini
uyarmaya, Müslüman liderleri gafletten uyandırmaya çalışıyorlar.
İslam ülkelerinin normalleşme ihanetinden de cesaret alan
Siyonist rejim başta Müslümanların üçüncü mukaddes kenti Kudüs olmak üzere tüm
Filistin’i Yahudileştirmek için sürekli yeni yerleşim yerleri inşa ediyor.
Ama Siyonist rejim bir şeyi unutuyor. Yönetimlerin
ihanetinin aksine İslam ümmetinin Kudüs davasına olan ilgisi, bu konudaki
uyanışı önlenemez bir şekilde yükseliyor. İslam ümmeti Kudüs davası etrafında
birleşiyor. Siyonist rejim azgınlaştıkça direniş dalga dalga yayılıyor, İslam
topraklarında direnişin sesi güçleniyor, direniş cephesi, Siyonist rejime
kabuslar yaşatacak şekilde dal budak salıyor.
Daha önce sadece Hizbullah ile, Hamas ve İslami Cihat ile,
İran İslam Cumhuriyeti ile kendini hesaplaşmak zorunda hisseden Siyonist rejim
artık karşısında tüm İslam ümmetini görüyor. Allah’ın izniyle ümmetimiz, İslam
ümmeti hep birlikte Siyonist rejimin büyük Yahudi devleti hayallerini kabusa
çevirecek, onun neccis varlığını arkasındaki Batılı şeytani güçler de
koruyamayacaktır.
Ne büyük şeytan Amerika ne İslam ve Kur’an düşmanı ırkçı
Avrupa ve ne de başka bir güç Siyonist rejimi İslam ümmetinden, direniş
cephesinden koruyamayacaktır. Siyonist rejim işlediği büyük cinayetlerin,
korkunç günahların, İslam dünyası arasında yarattığı ölümcül fitne ve fesadın
hesabını en ağır şekilde verecek ve çok geçmeden yok olup gidecektir inşallah.
O günler yakındır. Şafak yakındır. O gün gelinceye kadar
İslam ümmeti Kudüs’ü asla unutmayacaktır. Yaşadığımız büyük acıların yanında
Kudüs’ün acısını da hep yüreklerimizde taşıyacağız. Kudüs’ü Allah’ın izniyle
hep birlikte kurtaracağız.