0

 

İnsan haklarının konuşulduğu bugünler de, aslında konuşulan şeylerin yanında, bu hakları savunma avukatlığına savunanların kimler olduğuna bakalım. Malumunuzdur ki, insan haklarının savunucularının başında, Müslüman kanına doymayan Amerika ve Müslümanım diyen herkese saldırı da bulunan kimseler gelmektedir.

Amerika’nın yaptıkları zaten ortada. Bugün Amerika’nın en çok savunduğu ve dile getirdiği bir konu olan insan haklarından maksatları bu hakların İhlali’nin geliştirilmesidir. Dünyanın neresinde bir ihlal var ise, bilin ki o ihlal, Amerika, İsrail ve Yahudi zihniyetine sahip olan, İsrail’in Kürt versiyonlarından kaynaklanmaktadır. Amerika açısından baktığımız da, insan haklarının en büyük ihlalcisi Guantanamo mimarlarıdır.

İNSAN HAKLARI DİYORLAR, İNSANLARI LİNÇ EDİYORLAR

Yine İsrail’in Kürt versiyonlarının, son aylarda bölge de işlemiş oldukları vahşi katliamlar, insan haklarını savunucuları tarafından yani vampirler tarafından işlenmiştir. Bununla da kalmayıp, en ufak bir şeyde sokağa çıkma tehdidinde bulunmaları, aslında insan haklarının ihlalinin açık bir göstergesidir.

İşte vampir konumunda olanların, insan haklarının savunuculuğuna kalkışması, haliyle insan hakları denilen mefhumun, pratiğe konulmasının imkânsız kılmıştır. Hatırlanacak olursa, herkesin sahalarda top oynadığı bir asırda, bu zihniyet mensupları sahalarda taş atarak, küme düşmelerine de sebep olmuşlardı. İşte böyle avukatlarla, yola çıkmak, ebediyen ölüme, haksızlığa gebe olmak anlamındadır.

İnsan haklarının evrensel maddelerinin birinci maddesin de “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.” Denilmektedir. Bu avukatlarda böyle bir vasıf olmadığına göre birinci madde yok hükmündedir. Bunların projesinde de “Kardeşlik, düşmanlığa, barış, savaşa gebe olmalıdır” denilmektedir.

Yine ikinci maddesin de “Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir” denilmektedir.

Oysa Yahudi ve Yahudi zihniyetlerinin birinci ikinci maddesi “onlardan olmayanın köle olması, dillerini konuşmayanlara hayat hakkının tanınmaması” şeklinde geçmektedir. 

Yine bildiri de geçen özgürlük kavramının karşılığı olarak, “halkı edepsizleştirme ve ahlaksızlaştırma, Kürt milletin mukaddesatlarına dil uzatma” olarak algılamaktadırlar.

Yine insan haklarının üçüncü maddesinde Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır” denilmektedir. Ama maalesef yaşama hakkının olmadığı tek bölge, bu vampirlerin yaşadığı bölgelerdir.

Yine insan haklarının dördüncü maddesi olan “Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz” denilirken, kendi vatandaşının başını taşla ezmekle de kalmayıp, dirisini cezalandırdıkları gibi, ölüsünü de yakan tek zihniyet,  her defasında “insan hakları” diye bağıran, vampir zihniyet olmuştur.

Yine insan haklarının 18. Maddesinde Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, din veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de kapsar” denilirken, bugün ibadetinden dolayı yirmi yıldır içeri de tutulmaya mahkum edilen tek ülke bu ülke olurken, bunların meydana gelmesine de sebep olan tek zihniyet, bu zihniyet olmuştur.

Kısacası bu maddelerin evrensel olmadığı, yeri gelince sadece vampirlerin kendilerine bir kalkan olarak kullandıkları aşikârdır. Aslında bu insan haklarının ihlali aslında Kur’an ve sünnetten yüz çevirmenin bir sonucudur.

GERÇEK İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİ VEDA HUTBESİDİR

Bu maddelere bağlı olmayışımız, gerçek anlamda bir insan hakları konumunda olan “veda hutbesine ve içeriğine” kayıtsız kalmamızdandır. Yukarı da belirttiğim insan hakları aslında veda hutbesinin bir yansıması hükmündedir. Biz asıl kaynağa değil de, demosuna yöneldiğimizden ihlaller ortaya çıkmaktadır. Zira hakikate meyletmeyip, mecaza meyletmek de bir ihlaldir. Veda hutbesini okuduktan sonra, insan haklarının asıl maddelerinin nerenden alındığına siz karar verin…

1- Herkesin can mal ve namusu tecavüzden korunmuştur.

2- Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur.

3- Bütün Müslümanlar kardeştir.

4- Bütün borçlar iade edilecek ve borç olarak alınanın dışında bir fazlalık (faiz) ödenmeyecektir.

5- Kan davaları ve adaleti şahsen yerine getirmek yasaklanmıştır.

6- Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşlarıdır. Buna göre onlara iyi muamele edilmesi emredilmiş, onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülke şahsi tasarruf hakları olduğu öngörülmüştür.

7- İnsanların ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirine eşit oldukları belirtilmiştir.

8- Aile ve toplum hayatına zarar veren zina vb. davranışlar yasaklanmıştır.

9- Kuran-ı Kerim'in insanlara bir emanet olarak bırakıldığı ve sımsıkı sarılınması tavsiye edilmiştir.

10- Cahiliyyet döneminde Araplar arasında ihtilaf konusu olan gün ay ve yıl hesaplamasına açıklık getirilmiş çıkar için bazı ayların helal bazı ayların haram sayılması ve bunların yerlerinin değiştirilmesi yasaklanmış bir yıl on iki ay olarak tespit edilmiştir. Ayrıca Mekke ve çevresinin kutsallığına işaret edilmiştir.

11- Emanetlerin sahiplerine mutlaka iadesi vurgulanmıştır.

 

İnsan haklarının ihlal edildiği bu asır da, Resülüllahsallallahu aleyhi vesellem'in tavsiyesine bağlı kalarak bu sorunları aşabiliriz. Zira islamsız bir insan hakkının uygulanmaya konulması düşünülemez. Çünkü İslam bir aynadır. Bu haklar bu aynanın yansımasıdır. İslami bir aynadan bakmadan, insani bir haktan söz edilemez.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *