482

 

Her sene yaz aylarında anız yangınlarıyla oturup kalkıyoruz. Anız yangınlarının ne kadar zararlı olduğunu, hem insanlara hem de hayvanlara zarar verdiğini anlatıp duruyoruz.  Vali Bey, Müftü Bey açıklama üzerine açıklama yapıyorlar. Kurumlar, STK temsilcileri sürekli uyarılarda bulunuyorlar. Hem bilimsel hem de dini olarak anız yangınlarının kötülüklerini sıralıyorlar.

Bence az bile yapıyorlar. Çünkü anız yangınları gerçekten çevre ve insan sağlığı için tam bir felaket. Batman zaten kirli havasıyla meşhur bir kent… Vadide kurulu olduğu için temiz hava almıyor. En ufak bir toz bulutu veya duman günlerce Batman semalarının üzerinden gitmiyor. Tüm bunların üzerine bir de anız yangınlarından kaynaklanan hava kirliliği eklenince insan nefes alamaz oluyor.

Anız yangınlarından kaynaklanan hava kirliliği yüzünden evlerimizin balkon kapılarını, pencerelerimizi açamıyoruz. Hele çocuklar nefes alamıyorlar. Ondan sonra gelsin hastalıklar. Hastane koridorları hastalarla dolsun.

Hiç kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. Güzel Batmanımızı zehirlemeye, çocuklarımızın sağlığıyla oynamaya hakkı yok. Bu büyük bir vebaldir. İşin günah boyutunu önemsemeyenlere yönelik ciddi yaptırımlar olmalı. Bu da hükümetin, valiliğin görevidir.

YAVRULARINI KORUMAK İÇİN BİLE BİLE ÖLÜMÜ SEÇMİŞ

Çiftçilerimiz artık nasihatlere kulak vermeli, uyarıları ciddiye almalı. Hem bizim hem de kendilerinin geleceğini karartmamalı. Vicdanlarının sesine kulak vermeliler. Bir çiftçimizin yaptığı gibi… Bakın çiftçimiz başına gelen olayı gözyaşları içinde nasıl anlatıyor: “Anızları yaktıktan sonra tarla içerisinde gezerken yanan bir cismin olduğunu fark ettim ve yaklaştım. Yanan cismin kuş olduğunu ve tamamen yandığını gördüm. Vicdan azabı yaşarken bir yandan da kendi kendime acaba bu kuş neden yangından kaçamamış diye düşündüm. Ayağımla kuşu itekleyince başımdan kaynar sular döküldü, kuşun altında 3 tane yavrusunun olduğunu gördüm. Kuş yangından yavrularını korumak için kaçmamış ve kendini feda etmişti. Allah tan beni affetmesi için dua ediyorum.” 

 

Anız yakımı konusunda toplumsal bir bilinç oluşmalı. Nemelazımcılık kültürü aramızdan kalkmalı. Herkes bu konuda duyarlı olur ve gerektiğinde tepkisini ortaya koyar, anız yakanları kınarsa ortak bir tepki oluşur. Bu şekilde anız yakmalarının önüne geçilebilir. İşi sadece valiliğe veya müftülüğe bırakır, olaya duyarsız kalırsak anız konusuna daha çok konuşuruz. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *