0

Bugünkü Mülakatımız, İlahiyatçı Yazar ve aynı zamanda Müderris Muhterem Mehmet Ali Arslan hocamız ile.

Mehmet Ali Arslan/Müderris-İlahiyatçı- Yazar/Yaş:37    

Mehmet Ali Arslan Kimdir?

Mehmet Ali Arslan 1978 yılında Batman’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Batman’da tamamladı.1998 yılından 2011 yılına kadar 13 sene boyunca, İslami davasından ötürü, cezaevinde tutuklu olarak kaldı. Cezaevinde ilahiyat fakültesini bitirdi. O Yusuf-i medresede Arapça Kur’an metni ile Baş başa bırakılmak zorunda kaldığı bir dönemde, kendisi gibi tutuklu bulunan Âlimlerden, Arapça ilmini tedris etti. Kısa zamanda Arapça alanında önemli bir mesafe kat etti. Yani gençliğinin en güzel yıllarını zindan köşelerinden geçiren yazar, şer görülen bir mekanda, hayrın nasıl tezahür ettiğine, aynel yakin, hâkkel yakin ve ilmel yakin şahit oldular.

2011 yılında cezaevinden çıktıktan sonra Batman üniversitesinde lisans eğitimine başladı. Lisans eğitimine devam ederken, Batman’da medresede Arapça dersler vermeye başladı. Bunun yanında medresede okutulan önemli ders kitaplarını, öğrencilerin istifadesine sunmak için, geniş izahatlarla Türkçe’ye çevirdi.

2013 yılında Artvin ili Borçka ilçesinin efeler köyüne imam olarak atandı. Daha sonra, medrese alanında daha faydalı olmak için bu görevinden istifa etti. Halen Batman’da medrese de müderrislik yapmaktadır.

SORU-YORUM

1-Sizce “hayat” nedir?

Hayat Allaha kul olmaktır. Çünkü hayata geliş amacı, insanlarla ilahi nizam ölçüsünde adaleti sağlamaktır. Bu da hakiki bir kulluktan geçer.

 2-Hayattaki “gaye” ne olmalıdır? Siz nasıl bir hayat arzulardınız?

Hayattaki gaye ALLAH Teâlâ’nın rızası doğrultusunda İslami bir hayatı elde etmektir. İstediğim ve arzu duyduğum hayat, ALLAH Teâlâ’nın rızası doğrultusunda yaşamaktır.

3-Sorumlu bir birey olarak bu çağın günümüz neslini nasıl yorumlarsınız?

Çağımızın nesli anne ve babaların eliyle, yalnız bedenlerinin değil, uyuşturucu ve benzeri zararlı maddelerle, hem bedenlerinin hem de maneviyatlarının kendi sevenleri tarafından yerin altına gömülen bir nesil olarak görüyorum.

4-Sizce insanlık düştüğü bu buhrandan (maneviyatsızlıktan) nasıl kurtulur?

İnsanlığın kurtuluşu asrı saadetin nuruyla kurtulmuştur. Bu sebeple günümüzün virajlı yollarını değil de,  asrı saadetin düz yoluna girmekle insanlık maneviyatsızlıktan kurtulur. Yani tek reçetenin İslami bir yol olduğundan şüphe duymamak gerekir.

5-Hayatınızda ‘kırmızıçizgim’ dediğiniz ve kesinlikle taviz vermediğiniz bir şey?

Hepimizin kırmızı çizgisi davası olmalıdır. Bu konuda peygamberi bir yol edinmek gerek… Zira peygambere davasından vazgeçmek için getirilen tekliflerle çizgisinden vazgeçmeyerek, “ sizin dininiz size, benim dinim banadır” deyip taviz vermemiştir.

6-Çocuklarınıza bırakmak istediğiniz en büyük miras?

Ben bir yazar olarak onları manevi iklime götürecek ve Kur’an’ın dilinin anahtarı konumunda olan ilmi kitapları miras bırakmak istiyorum. Çünkü en büyük miras bence ilmin anahtarı konumunda olan medrese hayatıdır.

7-Huşu ile dinlediğiniz bir ses ya da müzik?

Ezan sesi…

8-Kendiniz “kusur” diye niteleyebileceğiniz bir huyunuz?

Batıl ideoloji mensupları küfre yirmi beş saat çalışırken, yarısına tekabül eden çalışmalarımızı çok görmek.

9-Başucunuzda bulunması gereken olmazsa olmaz dediğiniz üç kitap?

Kuran, Hadis ve tefsir kitapları…

10-Kendinize referans aldığınız bir slogan?

“her nefis ölümü tadacaktır”

11-Gençliğinize yön veren kahramanınız?

Bizanslılara esir düştüğü halde, Bizans kralının başını öptüğü halde serbest bırakılma” teklifini umursamayıp, İslam’ın izzetini ayaklar altına almayıp, bu kahramanlığı sayesinde ona hitaben hazreti Ömer’in  “her Müslümanın onun alnından öpmesi gerektiğini”  ve ilkin kendisinin onun alnından öptüğü, Abdullah bin Huzeyfe…

12-Etkisinde kaldığınız bir lider?

Kafkas kartalı şeyh şamil

13-İslam tarihinde sizi en fazla etkileyen bir sahabe?

Legal çalışmanın yanında gerektiği takdirde illegal çalışmanın yöntemini açarak müşriklerin dilleri ile kendilerine cevap mahiyetinde, açtığı kampın lideri ve Resülüllah sallallahu aleyhi vesellem'in  mektubunu yüzüne sürme şerefinde iken okuyamayıp vefat eden  Ebu Basir radiyallahu anh…

 

14-Hz Muhammed (sav) denilince aklınızda ne canlanır?

Elindeki apaçık ibarelerle yazılmış reçete hükmündeki Kur’an’la ve içindeki 6666 kalem ilaç hükmündeki ayetlerle, manevi tedaviye davet eden hakiki bir doktor olarak görüyorum.

15-Kur’an coğrafyasında sizi etki altında bırakan bir ayet?

Fetih 25 ve yasin 18. Ayetin günümüzde güncellenmesi…

Yasin 18: “eğer davanızdan vazgeçmeseniz, sizi taşlarla ezeriz. Bununla da kalmayıp, bedenlerinize acıklı bir azap (ateş) dokundururuz.”

Fetih 25: onlar ki hakkı inkar ettiler. Sizi mescidi harama gitmenizden alıkoydular. KESİLMİŞ KURBANLIK ETLERİN DAĞITIMINA ENGEL OLDULAR”

16-Günümüzün duyarlı vatandaşları olarak, medyayı nasıl kullanmalıyız?

Hucurat 18. ayeti iyice anlayıp, medyadan istifade etmeliyiz.

 17- 21. Asrın bireyleri olarak teknolojiyi alet mi ediyoruz yoksa teknolojiye alet mi oluyoruz?

Teknoloji genç kesim kesinlikle alet olarak kullanmamaktadır.

 18- Sizce eğitim aile de mi başlar? Yoksa okul tek başına eğitim için yeterli mi?

Okul tek başına eğitim olarak yeterli değildir. Zira terbiyesiz yetişen bir bireyin okulda terbiye edilmesi çok zor.

 

19- Gençliğin gittikçe yalnızlaşıp asosyalleştiği ve değerlerinden uzaklaştığı bir toplumda, medreselerin görevi ne olmalıdır?

Medreselerin asıl amacı mütevazı bir nesil yetiştirerek, hak çizgisinde toplumda bir rehberci bireylerin yetiştirilmesi amaç edinilmelidir.

20-Sizce, bireylerin topluma kazandırılmasında Kanaat önderlerine, Dini duyarlılığı halk arasında etkin Âlim, Şeyh ve mutasavvıflarımıza düşen görevler nelerdir?

Kendilerine değil de, İslam’a davet etmenin yollarını bireylere kazandırmak.

21- Gençlere gazetemiz aracılığıyla vermek istediğiniz kısa bir mesaj?

Maneviyatın tekrar diriltilmesi için, gaflet uykusuna bir son verip, sabah namazını cami de kılmayı kendimize vazife edinmeliyiz. Unutmayalım ki, Huzurun ilk ışıkları, gaflet uykusuyla sönmüştür.

22-Kapınız çaldı. Kapıyı açtınız ve aniden karşınızda Resul-ü Zişan Efendimiz (sav) belirdi. Acaba ne yapardınız?

Elbette ki nuruyla sevince gark olurdum. Ama imtihanda kalmış bir öğrencinin mahcubiyetiyle de o nuruna bakabilecek miyim bilmem!

23-Nasıl bir ölüm arzulardınız?

İslam’a iyice hizmetten sonra, ölüm döşeğinde olmayan bir son.

24-Öldüğünüzü varsayın. Allah (cc) huzurundasınız. Rabb-i Zülcelal’in size ne demesini arzu ederdiniz?

Habibi neccara söylenilen söz. “ONA HAYDİ BAKALIM, ARTIK RABBİNİN CENNETİNE GİR denildi”

 25-Gazetemiz Rehber ile ilgili ne söylersiniz?

Gazeteniz manevi iklime verdiği önemi önemseyip, bu yolda asıl maksadını devam ettirmesini, genç kesimlerin manevi atmosferlere götürmesini sağlayacak medreseler ile ilgili daha fazla haber yapmasını isterim.

Bize vakit ayırdığınız için ve samimi cevaplarınızdan dolayı teşekkür ederiz. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *