SORU-YORUM

SORU-YORUM

Muhammed Veysi Güney

Bu Hafta Mülakatımız, Bölgemizin yetiştirdiği kanaat önderlerinden ve aynı zamanda Âlimler Ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) Başkanı Değerli Molla Enver Kılıçaslan hocayla.

M.Enver Kılıçaslan/Kanaat Önderi- İTTİHAD Başkanı/Yaş:58

Molla Enver Kılıçaslan Kimdir?

1957 Silvan’ın bir köyünde Dünya’ya geldim. 11 yaşından sonra Arapça tedrisine başladım. Bölge’de birçok köy medreselerinde ders aldım. Dört sene İran’da okudum. Beş sene İslami davadan Cezaevinde kaldım. Şuan Âlimler ve Medreseler Birliği başkanı olarak çalışmalarımı devam etmekteyim. Seyda evli, üç çocuk babasıdır.   

1-Sizce “hayat” nedir?

Hayat bir imtihandır. Allah (CC) kısa bir ömür insana vermiş, bu kısa ömürde ya insan imtihanını kazanır, yani Allah’ı tanıyıp Peygamberi dinlerse ebedi bir cenneti kazanır; ya da Şeytana ve nefsine uyan tağutların yolunda gider, ebedi bir azaba müstahak olur Cehenneme gider.

2-Hayattaki “gaye” ne olmalıdır? Siz nasıl bir hayat arzulardınız?

Bu dünyevi nimetler Allah tarafından insanlara verilen birer nimetlerdir. Allah’ın izni ve rızası dâhilinde bütün nimetlerden istifade ederek şükürle beraber Allah’ın azametini tefekkür etmekle birlikte bir hayat arzulardım

 3-Sorumlu bir birey olarak bu çağın günümüz neslini nasıl yorumlarsınız?

Bediüzzaman’ın dediği gibi:” şansımız yoktu belki en kati zamana ve nesle haşir neşir olduk. Bu zaman sırat-ı müstakimde yürümek çok zor olduğu halde, bir insanın hidayetine sebep olmakta çok sevaplıdır. Dolayısıyla bir insanın hidayetine sebep olmak bütün dünyadan daha hayırlıdır.”  

4-Sizce insanlık düştüğü bu buhrandan (maneviyatsızlıktan)nasıl kurtulur?

Allah inancı ile bu dünyadan sonra ahret inancı ile yani iyiliklerin mükafatı cennet kötülüklerin cezası ise Cehennemin var olduğuna ve çokça ölümü düşünerek insanlar bu şekilde hidayete kavuşabilir. Yoksa inansızlık gitgide bu nesli delalete ve fısk fuhşa iter. 

5-Hayatınızda ‘kırmızıçizgim’ dediğiniz ve kesinlikle taviz vermediğiniz bir şey?

Kırmızıçizgim “akide”mdir.

6-Çocuklarınıza bırakmak istediğiniz en büyük miras?

Küfre karşı mücadele, İslamiyet’i savunma ve sağlam bir İslam akidesi bırakmam inşallah.

7-Huşu ile dinlediğiniz bir ses ya da müzik?

“Lazime em pır bî xwinin, hem lazimem cihad bikin. Xwina xwe lî dîşmin bîrjinin. Bu marş çok hoşuma gider. Onun için “Mizgin” i dinlerim.

8-Kendiniz “kusur” diye niteleyebileceğiniz bir huyunuz?

Kusurlarımız zaten çoktur; yalnız bende çok tekrarlanan bir kusurumu görüyorum. O da ehli batıl fikirlerle yaptığım mücadelelerde muhatabım batıl ehlini müdafaa ettiğinde çabuk hiddete gelirim.

9-Başucunuzda bulunması gereken olmazsa olmaz dediğiniz üç kitap?

Vehbe Zuhayli’nin el-fukhul İslami ve ediletehu, Üstad Bediüzzaman’ın Sözler risalesi, bir de İbn-i Kesir tefsiri ve Yusuf Karadavi’nin Fatvan Muasine eserleri

10-Kendinize referans aldığınız bir slogan?

Hak galiptir, yani galip gelir. O’na (cc) bir şey galip gelmez…

11-Gençliğinizde sizi etki altında bırakan bir anınız?

Gençken Köylerde medrese eğitimi aldığım sıralarda birçok zorluğa göğüs gerdiğim günler… Birçok gün açlık hallerim oldu. O zorlukları düşünürken şükrederim ki bu zorluklara dayanabilmişim evet şükürler olsun…

12-Etkisinde kaldığınız bir lider?

Bediüzzaman ve Hüseyin Velioğlu

13-İslam tarihinde sizi en fazla etkileyen bir sahabe?

Abdullah bin Huzafe Rum diyarında arkadaşlarıyla esirken Rum reisi bunlar Muhammedin  dininde ne kadar samimiler diye onları test ediyor. Rum reisi Hirakil, Abdullah’ı yanına çağırıyor ve ona şu teklifleri yapıyor:” gel dinimize gir. Hristiyan ol, seni vezirim yapayım.” Diyor ve ekliyor” benden sonra bütün Rumların reisi sen olursun.” Demesine karşın Hz Abdullah teklifini geri çeviriyor. Rum reisi tekliflerine devam ediyor, dünyevi birçok teklifi yapıyor; ama Abdullah kabul etmeyip onlara:” bütün dünyayı bana verseniz bir saniye Muhammed’in dininden dönmem.” Der. Rumlar arkadaşlarını teker teker kaynatılmış bir kazan zift içerisine atarak teker teker şehit etmekteler. Sıra O’na gelir ve Hz Abdullah ağlamaya başlar. O’na niye ağlıyorsun, gel Hıristiyan ol kurtul diyorlar. Hz Abdullah ben ölümden korktuğum için ağlamıyorum. Ben birazdan Allah’a giderim, Allah koskocaman cenneti bana verecek ben ise O’na bir canımı vereceğim, başka bir şey verememişim ben buna ağlarım. O zamanlar ta’zim baş öpmekti. Abdullah’ın bu samimi teslimiyetine şahit olan Rum Kralı, Abdullah’a başımı öp seni azad edeyim der. Hz Abdullah cevaben diğer arkadaşlarımı da bırakırsan öperim diyor. Kral kabul eder. Kral başının öpülmesi karşılığında geriye kalan tüm sahabeleri bırakıyor. Hz Abdullah Efendimiz’in (as) yanına geliyor durumdan haberdar ediyor. Yanlış mı yaptım diyor. Efendimiz (as) Hz Abdullah’ın başını öpüyor ve herkesin Hz Abdullah’ın başını öpmesini istiyor.  

14-Hz Muhammed (sav) denilince aklınızda ne canlanır?

Hz Muhammed denilince aklıma Salavat edilen, Mekke’de kavmine İslam’ı tebliğ ederken Kavmini hidayete, iyiliğe, insanlığa davet ettiği halde onlardan gördüğü türlü türlü eziyet, hakaret, açlık ve işkenceler… Ve Efendimizin Mekke’yi fethettiği zaman Onlara gösterdiği merhamet, iyilik ve esenlik aklıma gelir.

15-Kur’an coğrafyasında sizi etki altında bırakan bir ayet?

Haşir suresi 21 ve 24. Ayetlerde geçen:” Eğer ben bu Kur’an’ı bir dağa indirseydim görecektim ki o dağ Allah’ın korkusundan parça parça olacaktı.” Ayeti beni çok etkiler.

16-Günümüzün duyarlı vatandaşları olarak, medyayı nasıl kullanmalıyız?

Bütün insanların Allah tarafından verilmiş herhangi bir kabiliyetlerini Allah (cc) bir nimeti olarak görmeleri, Allah’ın nimetinin şükrünü eda etmek ve bahşedilen bu nimeti Allah’ın rızasında kullanmak lazımdır ve Allah’ın kullarının hidayeti için çalışmak gerekir.

17- 21. Asrın bireyleri olarak teknolojiyi alet mi ediyoruz yoksa teknolojiye alet mi oluyoruz?

Allah (cc) diyor ki “Ben yeri ve göğü sizlere müsehhar ettim ve her şeyi sizin için yarattım.” Teknoloji de insana verilen bir nimettir. Allah’ın rızasında ve davasında bir araç olarak kullanılmalıdır.; ama maalesef insanların çoğu teknolojiye esir olarak münkeratta kullanırlar.

 18- Sizce eğitim aile de mi başlar? Yoksa okul tek başına eğitim için yeterli mi?

Evet, ailede başlar. Ana-baba çocuklarının terbiyesinden sorumludurlar. Hatta çocuk doğmadan önce anne-baba bazı şeyleri yapmaları ile mükelleftirler ve doğar doğmaz çocuklarının Salihlerden olması için gereken eğitimlerden geçirmeleri gerekir ta 7 yaşına gelene kadar. Eğer Anne-baba yeterli olmazsalar iyi ve emin bir eğitimciye göndermeleri gerekir.

 19- Gençliğin gittikçe yalnızlaşıp asosyalleştiği ve değerlerinden uzaklaştığı bir toplumda, medreselerin görevi ne olmalıdır?

Malum gençlik toplumun istikbalini tayin eder. Gençlik maneviyatlarının farkında iyi ve faydalı ise toplum iyi olur, faydalı olur; tersi ise toplum hep bozulur.  Âlimlerin ve medreselerin görevi Peygamberlerin davasını insanlara tebliğ etmektir. Maalesef bozgunculuk medreselere ve bir çok alim bozgunculara alet olmuşlar. Milleti delalete götürüyorlar. Dolayısıyla Feraset ve basiret sahibi Âlimlere ve Medreselere insanları hidayete ve değerlerine yakınlaştırıcı özelliği ile çok iş düşüyor.

 20-Sizce, bireylerin topluma kazandırılmasında Kanaat önderlerine, Dini duyarlılığı halk arasında etkin Alim, Şeyh ve mutasavvıflarımıza düşen görevler nelerdir?

Halkın kanaat önderlerine çok büyük ihtiyaçları vardır. İslam Peygamberi herkes için örnektir. Peygamber (sav) peygamberlik görevi verildiğinde kendine yakın kişileri, dostlarını davet etti. Sayıları kırkı bulunca bu sefer umum toplumu davet ettiler. Peygamberin davetine icabet edip Müslüman olanlar, birer davetçi oldular. Âlimler ve şeyhler kısaca kanaat önderleri ittifak halinde insanları davaya davet ederlerse çok faydalı olacaktır. Maalesef şimdilerde herkesten ziyade bazı âlim ve şeyh geçinenler herkesten ziyade tebliğe, davete muhtaçtırlar.

21- Gençlere gazetemiz aracılığıyla vermek istediğiniz kısa bir mesaj?

 Allah (cc) kelamında diyor:” Bizim askerimiz, partimiz galiptir. Ve diyor şeytanın askeri, partisi hasarettedir. Yani şimdi yeryüzünde olanlar bilhassa gençler önünüzde iki yol var; ya Allah’ın taraftarı ya da şeytanın taraftarı olursunuz; üçüncü bir yol yoktur. Allah’ın ve Peygamberinin yolunda olanlar namazlı, niyazlı, iffet ve şeref timsali olanlar, Allah’ın taraftarları ve haliyle askeri ve partisindedirler. Aksi durumda olanlar da –Allah muhafaza- Şeytanın tarafında, askeri ve partisindedirler. Şeytanın tarafında olanlar cehennemin yakıtı olacaklar. Gençler önünüzde iki yol bulunmaktadır. Size tavsiyem Rabbinizin rızasını kazanarak Allah’ın partisinde olun ki kurtuluşa eresiniz…

 22-Kapınız çaldı. Kapıyı açtınız ve aniden karşınızda Resul-ü Zişan  Efendimiz (sav) belirdi. Acaba ne yapardınız?

Eğer ki heyecandan bayılmazsam, hemen ziyaret edeceğim. Ziyaretten sonra müctehid imamlar arasında bazı ihtilaflı meseleler kafamı çok kurcalıyor; o meseleleri hemen soracaktım.

23-Nasıl bir ölüm arzulardınız?

Eskiden bazı âlim ve molla arkadaşlarımla konuşurken onlar sürekli şehadeti talep ederlerdi. Nitekim o mertebeye ulaşanlar oldu. O arkadaşlarımdan biri de Şeyh Zeki idi. Ben o zamanda şimdi de arzum hep Rabbimden şunu dilerdim: Her iki küfrün cenahı kırılmadan canımı alma. Diye dua ederdim. Bunlar başımıza bela olan, biri Kemalizm, bir diğeri Komünizm kanserleridir.  Bunları görürsem herhalde çok rahat bir şekilde can veririm ama yine de şehid olarak…

24-Öldüğünüzü varsayın. Allah (cc) huzurundasınız. Rabb-i Zülcelal’in size ne demesini arzu ederdiniz?

Rabbimin, İslam ve Kur’an’a düşmanlık edenlere karşı gerçekten görevini yaptın, benim bunca günah ve hatalarıma karşı bunları yüzüme söylememesini ve seni Cennet-ul Firdevse layık gördüğüm kişilerle beraber haydi Cennet-ul Ala ye demesini ne de çok arzulardım… 

25-Gazetemiz Rehber ile ilgili ne söylersiniz?

Benim Türkçe okumam ağır olduğu için gazetenin bütün sayfalarını okuyamıyorum. Bazen de okumaya fırsat bulamıyorum. Bununla beraber daima diyorum ki sizin köşe yazarlarımız ile diğerleri arasındaki fark, yağlı ve tuzlu yemek ile yağsız ve tuzsuz yemek arasındaki fark kadar belirgindir.

Bize vakit ayırdığınız için ve samimi cevaplarınızdan dolayı teşekkür ederiz. 

Bende size çok teşekkür ederim. Allah’ (cc) emanet olun…