BATMAN’DA HALKEVLERİNİN MİSYONU

Bilindiği gibi Batman’da Belediyeye bağlı birkaç tane halkevi var. Bu halkevlerinde yıllardır gençlere yönelik bir ifsat projesi uygulanmaktadır. HDP’li belediyelerin yönetimde olduğu hemen her il’de bu halkevlerinden bir veya birden fazla bulunmaktadır. Peki, bu halkevlerin hikâyesi nereden gelmektedir? Amaçları nedir? Müslüman Kürt halkına yönelik ne tür elzem(!) çalışmalar yapmaktadır?

Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında, Müslüman Türkiye halklarının dinsizleştirilmesi, dini inançlarından, İslami örf ve adetlerinden koparılarak, batının istediği ve batıya kul, köle olmayı kabul eden yeni bir ulus inşa etme hedefi, kurulan halkevleri vasıtasıyla gerçekleştirilmeye başlandı.

Bu halkevlerinin programı tamamen ateizm eksenli oluşturuldu. İnanış olarak Komünizm felsefesini, yaşayış olarak kapitalizmi, siyasi olarak ta ‘tek şef’ yani diktatörlüğü amaçlıyordu. Yeryüzünde bu garabette bir sistem ilk defa cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’de uygulanmaya konuluyordu. Adına da Kemalist rejim deniliyordu. Bu rejimin nazarında İslam ve İslami olan her şey yasak ve düşman ilan edilmişti. Yeni bir ulus inşa etme canavarlığı işte bu halkevleri vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir.

1932’den 1951’e kadar Türkiye’nin her tarafında bu halkevleri açılmış, kasaba ve köylere varıncaya kadar kız-erkek bir arada bu halkevlerine devam etmeleri zorunlu kılınmıştır. Netice itibariyle kendi anne-babalarına yabancı, kendi toplumlarını hor ve küçük gören, kendi inanç, gelenek ve göreneklerine düşman bir ucube nesil ortaya çıkmaya başladı. İşte bu nesil eliyle cumhuriyet kadroları oluşturuldu ve 80 yıldır bu dindar halkın inanışına, örf ve adetlerine ve bütün geleceğine bir kâbus gibi çökmüş ve ‘muasır medeniyet seviyesine ulaşma’ teraneleriyle bu halkı aldatmaya çalışmıştır.

İşte bu projenin çok kötü bir kopyası olan şimdiki halkevleri de aynı amaç doğrultusunda dindar Kürt halkının başına bela edilmiştir. Cumhuriyet kadrolarına özenen ve bu insafsız kadrolar eliyle bütün Türkiye halklarına yapılan zulümleri, şimdi HDP kadroları çok kötü bir taklitle bu zulümleri Kürt halkına yönelik yapmaktadır.

Geçmişte, nasıl ki bu halkevlerinde İslamı itibarsızlaştırma ve İslam inanç ve yaşantısını toplumun bütün kesimlerinden kaldırma hedeflenmişse, aynı şekilde şimdi de bu halkevlerinde Kürt halkının inanç ve yaşantısına aykırı olarak, sosyalizm, Zerdüştlük ve batıl inanışlar övülüp kutsanmaktadır. ‘Kürtlerin inanç zenginliğidir’ deyip İslam hariç her türlü beşeri ideoloji ve batıl inanışı bu halkevlerinin esas programı haline getirmiş bulunmaktadırlar.

Bütün bunları da bu halkevlerinde düzenledikleri bağlama, gitar, arbana, halk dansları v.b. kurslarda kültürel etkinlik adı altında, bu sinsi düşüncelerini empoze etmeye çalışmaktadırlar. Bu söz konusu kurslar gençler için gerekli olabilir ve bir yere kadar da cezb edicide olabilir. Ancak bu tür kursları yem olarak kullanıp, esas itibariyle bir ifsat projesine dönüştürüp, gençliğimizi ve geleceğimizi tahrip etmeye girişmek tam anlamıyla cumhuriyet elitlerinin insafsız girişimleriyle aynı anlama gelmiş olacaktır.

80 yıldır Kemalist rejimin ifsat projeleri, kültürel tahribatları ve acımasızca yeni ulus inşa etme safsataları yetmezmiş gibi, şimdi de yerli Kemalistlerin gençliğimizi ve geleceğimizi maneviyattan uzaklaştırıp, kof beşeri ideoloji ve batıl inanışlar peşinden helaka götürme bedbahtlığında bulunmaktadırlar.

Kürt halkı kendi kokusuna, kendi rengine, kendi hassasiyetine ve kendi yapısına uymayan bu tür yozlaştırmaya yönelik hastalıklı düşünce ve projeleri en kısa zamanda kendi bünyesinden söküp atacaktır. Bu tahribatlara artık dur diyecektir. Çünkü halkın değerleri ile barışık, gençliğini ve geleceğini İslami hassasiyetler çerçevesinde yetiştirmek arzusunda olan çok etkin oluşumlar vardır.