İman Teslimiyet’i 

Teslimiyet Tevhidi 

Tevhit Tevekkül’ü 

Tevekkül Saadet-i Dareyn-i iktiza eder. 

Nede güzel anlatmış güzel Üstad’ım... 

Tüm bu güzellik ve özellikleri ile bildiğimiz, örnek ve önderimiz olan Ebul Enbiya, Allah’ın  dostu olan Halillullahtır. 

Öyle bir İman ki; Teslimiyeti, öyle bir teslimiyet ki; Tevhidi, öyle bir Tevhit ki; Tevekkül’ü ve bununla beraber ebedi bir saadeti getirmiştir. 

İşte Hz. İbrahim ve ailesi teslim olmuşlar ve kurtuluşa ermişlerdir. 

Kurtuluşa ermek için, İbrahim’ce teslim olup, İsmail’ce kurban olmak gerekir. 

Her kişinin İsmail’i farklı olabilir. 

Kiminin ki, eşi, işi, kiminin ki, malı makamı, kiminin de, çoluk, çocuğu ve nefsi olabilir. 

Önemli olan adanmışlık noktasında İbrahim’i itaat ve teslimiyeti gösterebilmektir.  

Ne zaman ki, biz İbrahim’ce bir itaat ve  teslimiyet gösterebildik, işte o zaman Rabbim katından bizlere de, koç kurbanlar gönderecek, kızgın ateşleri bir gülistana çevirecektir inşallah... Unutmayalım ki, itaat ve teslimiyet merdiven gibidir, sahibini her gün biraz daha dosta yaklaştırır. Dosta yakın olanı, dostu yakmaz, onu alevli ateşlerin ortasından alıp, Cennetlerin serin ve selamet yurduna bırakır.  

İşte o güzel dosta Halil (Dost) olmak istiyorsak, en azizlerimizi feda ederken, İbrahim-i bir tevekkülle sarılmalıyız Hakikat ipine sıkıca... 

İşte o zaman bu Tevekkül bir zırh olur adeta ateşler yakmaz bizi... 

İbrahim ve ailesi kıyamete kadar gelecek tüm Müslüman ailelere  itaat, teslimiyet ve tevekkülün en güzel modeli oldular. 

İbrahim teslim oldu, İsmail teslim oldu, Hacer teslim oldu ve bıçak teslim oldu.  

Yani ailece bir sinerji oluşturup, Rablerinin emrine teslim olarak, imtihanı başarıyla geçmişlerdi. 

İbrahim’ (as.)’ ı  bu imtihanda başaralı kılan et etkili rol Hacer anamızın itaat ve tevekkülüydü...  

“Eğer Rabbim bunu emretmişse O bizi zayi etmez ” diyerek o günden bu deme  kadar gelen tüm Hacerlere teslimiyet ve tevekkülün en güzel dersini vermiştir.  

Bugün  de, Haccın önemli menasiklerinden olan, Sefa ile Merve arasındaki say, kıyamete kadar gelecek tüm Hacerlere pes etmeden, sa’y u gayretin ruhunu aşılıyor.  

Kurak çölleri, en kutsal mekanlara çeviren, Hacer anamızın sorgusuz sualsiz bir şekilde,( Semi’na ve ata’na) diyerek gösterdiği o itaat ve teslimiyetiydi.  

Heybesindeki azığı bitince, sa’y u gayretle umuda yolculuğa başlayarak bir umut aradı ve buldu, İsmaillere hayat olacak Zemzemini...  

Şu dünya çölünde iman, teslimiyet, itaat ve tevekkül’ü azık edinip, sa’y u gayret eden tüm Hacerleri Rabbim muhakkak İsmaillerine  hayat olacak Zemzemine kavuşturacaktır.  

Zilhiccenin girişiyle, Rabbin rızasına yakınlaşmak için bir sa’y u gayret, bir heyecan  başlar.  

Hacılar, kurbanlar ve akabinde bir Bayram.  

Evet Kurban, adanmaktır, kurban teslimiyettir, kurban Tevekkül dür, kurban merhamettir, kurban en sevgilinin rızasına ermektir, kurban çoğumuz için hasret olsa ’da, aslında kurban vuslattır. Rabbim bizleri de bir an evvel vuslata kavuşan kullarından eylesin inşallah...  

 Deprem bölgesi olarak bu yıl buruk bir bayramı yaşıyoruz. Bir kez daha  depremde vefat eden kardeşlerimize rahmet ailelerine sabırlar diliyoruz.  

Kurban bayramının, Ümmeti Muhammed’ e İbrahim’ce teslimiyet bilincine vesile olmasını temenni ederiz. Rabbim bu bayramı tüm mazlum ve Mustaz’afların kurtuluşuna vesile kılsın inşallah... 

Hayırlı Bayramlar