Yine sonbahar, ağaçlar hüzünle dökerken
yapraklarını,
Toprağın bağrına ekilen Fidanlar, yeniden
dirilişin muştusuyla umutla bir Rahmet bekler Gök kubbeden...
Tam da böyle bir mevsimde, hüzün ve hazan
vaktinde, toprağın o soğuk ve kurak bağrına, Ekimle ektik Yasinlerimizi yeniden
dirilmek, yeşertmek için.
Bizi yok etmek isteyen zalimler, bizi
öldürerek yok edeceklerini sandılar. Oysa tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.
Bilmiyorlardı ki; biz bir ölür, bin
diriliriz.
Bir Yasin'i toprağın o bereketli bağrına
ektik, binlerce Yasin yetişti Elhamdülillah...
Yasin Şehâdetiyle binlerce insanın
hidayetine vesile oldu.
Yolunu kaybeden şaşkınlara yol oldu...
Dünya girdabında kaybolanlara, sahili
selamet oldu...
Çünkü şehadet bir çağrıdır tüm nesillere
ve çağlara...
Yasin; merhametin, iyiliğin, ‘Birr’in,
adanmışlığın en güzel sembolü...
Yasin fedakarlığın, azmin ve mücadelenin
en güzel örneği ve şahidi...
Yasin zalimlere karşı, izzetlice
direnmenin adı...
Yasin, Kerbela’da Hüseyn'i Kıyamın,
Zeynebi feryadın diğer adı...
Yasin aşk ile coşmanın, Allah için
koşmanın en güzel misali...
Yasin kanıyla destan yazan şehitlerin ve
şahitlerin bize mirası...
Yasin Allah yolunda kurban olmayı bize
öğreten şehadet öğretmenimizin adı...
Yasin saflığın, masumiyetin ve
berraklığın en güzel misali...
Ah Yasin'im senin emsallerin, dünyadaki
oyun ve eğlenceye dalarken, sen gözlerini Cennete dikmiştin.
Zira hedefin büyük, davan büyük, derdin
büyüktü...
Öyle bir dert ki; belini bükmüştü..
Ama sen derdini seviyordun, hatta derdine
aşıktın...
O nedenle bu dert uğruna her daim koştun
ve bu uğurda şehadete kavuştun. Hem öyle sıradan bir şehadetle değil, tıpkı
Şehit Hamza, Şehit Cafer-i Tayyar ve daha niceleri gibi Allah yolunda param
parça oldun. Keşke bedeninden Allah için koparılan bir parça da biz olsaydık
Yasin'im...
Şehâdetin o eşsiz lezzetini bir nebze de
biz tadabilseydik.
Habib'u Neccar'ın kavmine verdiği haberi
biz de verebilseydik Yasinlerin davasını anlamayan zalimlere...
Yasin'imin günlüğündeki merhamet
kavramını, merhametten yoksun gönüllere nakş edebilseydik gergef gergef...
Nakış nakış işleyebilseydik gönüllere
iman, ihlas ve teslimiyetini...
O tertemiz ahlak libasını
giydirebilseydik Yasinlerimize...
Ah Yasin'im Allah için dökülen her damla
kanınız, bir Bahar, bir Cennet olacak bu kurak ruy-i zeminde...
Bu coğrafyanın kurak bağrından kopup
gelen bir Cennet muştusu oldunuz Ümmete...
Gönüllerde küllenen şehadet aşkını,
yeniden harladınız.
Allah için koşup, en güzel bir yolda ve
günde sevgiliye vardınız.
Ne mutlu size yiğitler!
Ne mutlu size aziz şehitler!
Selam olsun size ve tüm şehitlere!
Rahmet ve minnetle anıyoruz…
0 yorum