4

                                           

            Amerika’nın değişik yerlerinde 30 yıl öğretmenlik yaptıktan ve bu meslekten emekli olan John Gaylor Gatto, mesleki deneyimlerini ve okulu, müfredatı, öğrenci-öğretmen-veli ilişkilerini, okul sürecinde öğrencilere dikte ettirilen bilgiyi, bir fabrika gibi işlev gören okulları ve onların yöneticilerini uzun, dikkatli bir gözlemden sonra “Eğitim Bir Kitle İmha Silahı: Zorunlu Eğitimin Karanlık Dünyasında Bir Yolculuk” isimli bir kitap yazdı.  Bu bakış açısıyla alanında ilk olma özelliği taşıyan kitap, eğitim çevrelerinde çokça konuşuldu ve tartışıldı. Eleştiri konusu ettiği konular, ülkemizdekilerle benzerlik taşıdığından kitap, eğitim camiamızda da isminden çokça bahsettirdi.

           Gatto’nun kitabının ana malzemesini oluşturan husus zorunlu eğitim. Yani çocukların okullara gitmeye mecbur ve mahkum edilmesi. Ona göre okul, kasıtlı olarak insana zarar vermek için açılan kurumlardır. O’na göre bu şüphe götürmez bir gerçektir. Gatto’ya göre ülkeyi yöneteceklerin esas işlevi, nüfusu yönetilebilir kılmaktır. Zorunlu eğitimin tuzağından kurtulmayı başarabilmiş insanlar ancak kişisel potansiyellerini geliştirebilir ve de farklı yetiştirilmiş ve beceri edinmiş olanlar potansiyeli yüksek şahıslar olarak ortaya çıkarlar. Gatto aynı zamanda, insanı bir mekana kapatmaya dayalı okulun, hayatları tek tip hale getirdiğini; okulların, zararsız bir seçmen kitlesi ve köle ruhlu iş gücü ordusu yetiştirdiğini, zihinleri iğdiş edilmiş bir tüketici sürüsüne hayat verdiğini söyler. O; okulu, genç zihinlerin denek olduğu bir laboratuvar, bir şirkete dönüşmüş toplumun ihtiyaç duyduğu alışkanlıkların ve davranış kalıplarının üretildiği bir imalathane olarak görür. Son olarak Gatto, öğrenci velilerine de şu tavsiyelerde bulunur: Okullar çocuklara işçi ve tüketici olmayı öğretir, siz kendi çocuklarınıza lider ve maceracı olmayı öğretin, okullar; düşünsel olarak itaat etmeyi öğretir, siz çocuklarınıza eleştirel ve bağımsız düşünmeyi öğretin.

            Yazarın söylediklerine itiraz edenler olacaktır şüphesiz. Mesela Amerika toplumu için yazılmış bir kitap bizim toplumumuzu ne derece alakadar eder, denilebilir. Ama iddia ettiklerine bakıldığında ve bizim okullarımız, bizim toplumumuz düşünüldüğünde durumun çok da farklı olmadığı görülecektir.  

      Gatto’nun endişe ettiği sebepten değil belki ama bambaşka bir sebepten dolayı şu an okullarımız kapalı. Kapalı kalmaya da devam edecek gibi görünüyor. Bu durum da veliyi, öğrenciyi ve ilgili olanları endişeye sevk ediyor. Oysa öğretimden maksat öğrenme ise günümüzde sahip olduğumuz dijital alt yapı sayesinde bilgiye ulaşmanın önünde herhangi bir engel yoktur. Ciddi, planlı, ne aradığını bilen biri, tıpkı yetişkin eğitimlerinde olduğu gibi, herhangi bir eğitim kurumuna ihtiyaç duymadan, sınırsız platformdan bilgiye ulaşabilir. Üstelik okula ulaşmak ve okulda geçen süre içerisinde karşılaşacağı bütün olumsuzluklardan emin olarak; zamandan tasarruf ederek, beslenmesini, çevresini bildiği bir yerde öğrenme faaliyetlerini gerçekleştirmesi daha tercih edilir.     

Öğrenciyi stres sokan unsurların başında sınavlar gelir. Öğrenci genellikle sınavlarda başarılı olmak için çalışır. Karne notlarının  ve sıralama sınavlarında bir adım önde olmasının ona avantaj sağlayacağını bilir. Bu sebeple öğrendiklerinin ve öğreneceklerinin ömrü sınavdan sonrasına kadardır. Bilgiyi gerçek hayatta kullanamaması da bunu etkileyen önemli bir unsurdur.

       Salgın sebebiyle uzaktan eğitimin devam ettiği günümüzde sınavların da azaldığı veya ertelendiğini biliyoruz. O halde sıkıntı ve stresten uzak, sınava hazırlanmak için değil, bilginin öğrenilmesi gereğine inanarak her öğrencinin  kendisine  yarayacak bilgiyi elde edebilmesinin mücadelesini vermesi gerekir.

       Biz ve bize benzer ülkelerde eğitimcilerin dillerinden düşürmedikleri “Fırsat Eşitliği” uzaktan eğitim yoluyla gerçeğe dönüşen bir durum gibi görülüyor. Batman gibi küçük bir şehirde bile mahalleler arasında görülen bu alandaki farklılıklar ülke genelinde düşünüldüğünde eğitimde fırsat eşitliğine ne denli uzak olduğumuz anlaşılacaktır. Uzaktan eğitim bu eşitsizliği en aza indirmek için bir imkan oluşturabilir. Yeter ki bilgiye ulaşmanın önündeki engelleri kaldıralım ve bilgiye ulaşmak için gerekli teknolojik imkanlarımızı oluşturalım.    

     

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *