0

 

"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz."

(Bakara Suresi:154)

Ana kuzusu anacığının yüreğinde ateşler bırakarak gitmekte neydi, ay aylardan şubat değil ki,  şehit olacağını söylüyorsun. Mevsim şehitler mevsimi değil ki, şahadetten haber veriyorsun. Velayet mertebesine mi yükseldin de gaybtan haber veriyorsun? Sen ne cenk meydanındasın, nede düşmandan haberdar. Bu bir müjde midir, bir keramet midir azizim?

Daha iki gün önceydi.Turan, eve geldiğinde çay yapmıştım. Elindeki kâğıda bir şeyler yazıyordu. Ona ne yaptığını sorunca, 'yakında şehit olacağım.' Dedi. Bende çok üzülerek, "senin yaşlı annen var.  İki çocuğun var. Bizi hiç düşünmüyor musun? "Şimdi şehit olma, ileride şehit ol." Bana bakarak yakında şehit olacağım dedi. Ve muradına erdi. Bu ilahi bir müjdeydi.  Nice kez şehitlerden böyle gaybi haberler duymuştum. Yasin'im, bugün hava çok puslu gitmezsen olmaz mı cancağızım?

-Anne! Çadırlar önünde bekleyen yalın ayaklı çocuklar beni bekler. Muhacir insanlar aç dururken ben duramam anne!

-Bu gidişin bir ayrılığa benziyor. Son zamanlarda ibadetlerin daha bir güzel oldu. Şehit gibi yaşaman beni senden ayrı kalacağıma dair korkutuyor. Görüyorsun ki yanımda iken bile seni özlüyorum. Nereye gidiyorsun, melek ahlaklı çocuk, henüz daha küçüksün.(manen) "Anne boyun şehit olacak kadar uzamış mı? Diyerek firak ve hasrete boğuyorsun anacığını... Daha yaşın ne ki, kanatlanıp uçuyorsun? Kufelerden mektup mu geldi? Ashabı Kerbelaya katılıyorsun? Bedenin paramparça, yükseklerden atılmış, kafası gövdesinden koparılmış aziz şehitler zümresine katılıyorsun. Nedir seni kendisine cezbeden bu aşk... Daha on altı yaşındasın, hendek sahiplerinin gazabına uğruyorsun? Ateşlere atmışlar,  yakmışlar pak bedenini ateşperestler ayinler eşliğinde...

Şehadet aşığı Riyad "Şehitlik bana yakişi ma zorla midir?"  dediğinde velayetine hükmedilmeydi. Mevsim Şubat değildi; fakat havaya şehadet cemresi düşmüştü. "Son bir buçuk aydır bir sıkıntı vardı üzerimde. Hep Allah'ı anar şehitlikten bahsederdi. Bizi kimsesiz bırakıp nereye gidersin denince o: 'Kimsesizlerin kimsesi Allah'tır.' Derdi."

Anacığı:"Oğlum, zalimler sokaklara dökülmüşler gitmesen olmaz mı? Ben kimseyle kavga etmem diyerek fakirlere kurban eti dağıtmaya gitmişti."

Kimseyle kavga etmemişti; fakat zalimler önlerine çıkan her Mü'mini hedef etmişlerdi. İsmailce bir sevdayla uğruna kına yaktığı şehadete kavuşuyordu. Rızasını umarak Rabbinden dilemiş, Rabbi de onun isteğini verdi.

Eve gelip abdest aldı Hasan, anacağı ona sormuştu:

-Niye hutbeye gitmiyorsun? Hasan:

-Anacığım senin kalbini kırsam namazım kabul olmaz. Eğer senin ayağının altını öpersem, sen de beni affedersin, namaza giderim dedi.

Onun gözlerinden öptüm. Hakkımı helal ettikten sonra cuma namazına gitti.

Başından ayağına kadar erdemi kuşanmış yiğit, şehadet aşığı Hasan...

Umreye gitmeyi gönlüne koymuştu, kısmet şehadetmiş... Ölümsüzlük iksirini içtin. Bizlere bir hasret bıraktın.

Cumali, ey İslam'ın havarisi, kardeşleri yara bera içinde gönlü yara bera içindeydi. O efsanevi bir kahramandı.  Şehit olduğunda sırrı çözülmüştü. Cebinden bir liste çıkmış ve belirlediği fakir ailelere her ay düzenli yardım ediyormuş. O hayatı boyunca hayır işlemiş ve hayır üzereyken Rabbine kavuştu.

-Anne! Gece Hüseyin'i görünce halinden korktum. Ağlayarak, vücudu titreyerek namaz kılıyordu. Diyordu kardeşi.

Kardeşlerim şehitlik için bana dua edin. Bakın şu beyaz gömlek benim şehadet gömleğimdir.

Babası:

-Oğlum niçin hep bu beyaz gömleği giyiyorsun, demişti de... O gaybtan haber verircesine,

-Ben bu gömlekle şehit olacağım. O benim şehitlik kanımı taşıyacak. demişti. Şehit edileceği gün eve geldi. Beyaz gömleğini giydi. Herkesle hasbihal etti. Demek ki, o zaman bizimle vedalaştı, biz anlayamadık. Kuytulara çekilip şehadeti dileyen yiğit, aşık maşuka kavuştu bugün.

Şehitler kervanına katılan azizler sizler cennetleri konak eylediniz. Ey şehit Cengiz, ey şehit Fethi, ey bana karışmayın ben şehadeti arzuluyorum diyen Cizre'nin gülü şehit Abdullah amca siz bildiniz, gördünüz şahit ve şehitleri oldunuz bu asrın.

 

Sizler en onulmadık anda en azizleriz olarak en önde ashab-ı kerbela oldunuz. Hendek sahiplerinin hendeklerinde yandınız. Yamyamların, görgüsüz hayvan sürülerinin saldırısına uğradınız. Sizler kaybedeni olamayan bu kutlu dava uğruna şehadet şerbeti içerek inananların gıpta ile baktığı bir mertebeye yükseldiniz. Sizler feda oldunuz ama kanınız Mü'minlerin kurtuluşuna vesile oldu. Küfrün hayallerini yıktınız. Belki ay aylardan şubat değildi ama mevsimsiz açan güller oldunuz, gül gibi yaşadınız ve gül gibi bir mevsimde açılacaksınız. Ne mutlu sizlere ki, bizler sizlere hep  gıpta ile bakacağız.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *