0

 

 

Necip Fazıl'ın; "fikrinin namusu yok" söylemi adeta bu güruh için söylenmiş bir söylemdir, Bunlar sözüm ona; halkçıdır, barışçıdırlar, Atatürkçüdürler, demokrattırlar, mazlumdurlar, ezilmiştirler, sosyalisttirler, komünisttirler, sekülerdirler, Alevidirler, Ermenidirler, Ezididirler, Zerdüşt'türler.

Laf meclisten dışarı Lightdirler Her kalıba girebilir oyun hamurudurlar. Hiçbir kaide düsturları yoktur. Bukalemundurlar kondukları yerin rengini alırlar. Türkün yanında Türkün rengini alır Kürdün yanında Kürdün rengini alırlar... bi gariptirler bunlar isimleri  durmadan değişir ama nedense hep barış ve demokrasi ekseninde döner dururlar, Hep-Dep-Hadep-Bdp-Hdp,„ Şeklinde bîr zikzak çizerler.,. Atatürkçüdürler, Hdp ve uzantısının seroku Atatürk'e methiyeler dizer. Mazlumdurlar, pireyi deve göstermekte üstlerine yoktur. Timsah gözyaşları dökerler ekran karşında, öncesinde deklanşörler  onları kahkaha atarken yakalar ölü sevicidirler, Roboski olayında görüldü.

Fikir babaları, Şeyh Said için: "Keşke Şeyh Said efendi, idama giderken kıyamına ben İslam için yaptım demeseydi. Ben bunu Kürtlük davası için yaptım" deseydi. Diyordu. Şeyh Said hazretleri bir İslam âlimiydi ve Peygamberi zişanın şu hadisini çok iyi biliyordu: "ırkçılık yapan benden değildir," Selahaddin Eyyubî’ye: "Kürtler  için ne yapmış " diyenlere sözüm, o Kürtlere verdiği ümmet şuuruyla onların dünya ve ahiret saadetlerine vesile olmuştur, Biz Müslüman Kürtler bundan dolayı onunla iftihar ediyoruz. Onlar Müslümanların değerleridirler, Said Nursİ, İmam Cezerî, Ahmede Xane, FeqiyeTeyran(İsmail) vb. birçok İslam âlimi yeri geldiğinde bu şeytani güruh tarafından kendi değerleriymiş gibi kullandıkları görülüyor. Ne yazık ki şeytanlarıyla baş başa kalınca gerçek yüzlerini göstererek onlara hakarete varabilecek ithamlarda bulunup eleştirilerde bulunuyorlar. Temenni ederdim ki bunlar kendi kendilerine bir karar alarak bizim değerlerimize yönelik istismardan vazgeçselerdi. Ama şimdilik demek ki bunların bu yönlerde bir kazanımları vardır ki, hala bu istismarı sürdürmektedirler. Müslüman Kürt liderlerin, âlim ve düşünürlerin hiç biri akıllarını Rusya’nın paslı fikirlerine, ABD’nin maddî dayanaklarına, İradelerini payende etmemişler ve köle ruhlu bir yaşantı içerisine girmemişlerdir. Bazen övdüğünüz bazen de sövdüğümüz Selahaddin Eyyubi, Mevlana Halîd, şeyh Said, Ahmede Xane, meleye Cezeri, seyyit Rıza, Zilan Şeyhleri hepsi arifane hayat tarzlarıyla fenafillah olmuş ve tek dayanakları Allah olmuştur. Bunlar  İslam'ın izzetli yiğitlerinin kıyamlarını bile kendilerine mal ederek istismar etmişlerdir. Âdına Kürt isyanları dedikleri islami kıyamlar bir sömürü malzemesi olarak kullanılmıştır..Belki  bazı cahiller bu sözümden alınarak diyeceklerdir ki, yahu bu da her şeye sahip çıkıyor. Böyle diyenlere tavsiyem tarihi doğru yerden alarak önlerine koysunlar, bu İslam azizlerinin hangisinin düşüncesi Apo’nun fikirleriyle uyuşuyor, gözü hakikatlere açık, kalbi uyanık herkes bir kıyaslama yapsın ,onun kitabında yazmış  olduğu bu yazısını okuyun, takdir sizindir; "Bizim din ile ilişkimiz yok. Halkımız Tanrı'dan, ideolojiden kopmalıdır. Ben çok uğraştım sonunda tanrıdan koptum. Tanrıyı aştım. Böylece Abdullah Öcalan olabildim. İslam kadınımıza bir şey vermemiştir, Bunun yerine sosyalist ahlakı koyacağız,"{ Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, ciltl,Sayfa 204,Aralık 2001)

Keşke İnsanlarımızın okuma ahlakı olsaydı da bunların fikirlerini okusaydılar, İsmi geçen zatın  sözüm ona Demokratik İslam Kongresi ismiyle kurdurduğu yapıya gönderdiği mesajda, mesajın başında "benim mümin kardeşlerim "hitabı yukarıdaki sözüyle karşılaştırılınca ne kadar komik olduğu görülecektir. Toplumu balık hafızalı sanabilirler ama onların bu eserleri onları, onlara şahitlik edecektir.

Onlara tavsiyem kendileri gibi görünmeleridir. Maskeleri düşünce tarih karşısında rezil rüsva olacaklardır.Ey bin bir suratlı politikacılar, kendinize açıkça bir yol çizin, bizim değerlerimizi, isimlerimizi ve kavramlarımın kullanmayın, Şehit, şehadet, hak adalet  ahlak, sulh gibi  kavramlar Kurani kavramlardır. Sizin karma dininizdeki, siz ona sekülerizm diyorsunuz,onda inanca dair kavramların yeri yoktur. Artık siz de komünal özünüze dönerek kendiniz gibi olun. Bakınız biz sizlerin komünal ütopik kavramlarınızı kullanıyor muyuz? Ey ateist, Zerdüşt, Darvinistler, Müslümanlarla aranızda mesafe koyun ve bizim isimlerimizi dahi kullanmayın. Kendinize Xaço, Aram, Kendal, Mixo, Zinar, Mîxo, Hırço, Rojin, Vırjin, Zerdeş, Şevger, Gergo, , Gebro gibi isimler takabilirsiniz? Mademki, İslam ve Müslümanlarla savaşıyorsunuz mert düşmanlar gibi zihniyetinizi ayan beyan insanlara gösterin. Bu münafıkça yöntemlerinizden vazgeçin. Rabbimiz sizin bu yüzünüzü ta bin dört yüz yıl önce bizlere beyan etmiştir. Allah Kuranı Kerimde:"İnsanlardan, İnanmadıkları hâlde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler de vardır,Bunlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar, Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında Değillerdir.” {Bakara sürusi; 3-9)

Aslında sizdeki bu illet münafıklığın da ötesinde bir illettir. Zira sizin durumunuzda elastikiyet çok daha fazladır. Üstat Bediüzzaman hep sizin gibilerle mücadele etti ve hayatı, belki bilmiyorsunuz ama komünizm tehlikesine karşı imanı hakikatleri haykırmakla geçti. Sizin zihniyetiniz içinse "Münafık kâfirden eşettir "diyerek münafıkların kâfirden daha şiddetli olduğunu bildirmiştir, Ama bu güruhun geliştirdiği kavram sadece münafıklık değil yerine göre kâfirlik, yerine göre münafıklıktır. Rabbimiz bunları ne güzel tarif ediyor: " İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler, Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise, derler ki: "Şüphesiz sizinle beraberiz, Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz.” (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli Bir} süre tanır." (Bakara Süresi: 14*15)

 

 

Toplumun zihin kodlarıyla oynayıp onları menfaatlerine göre sürüklemede maharet kazanmışlardır. Kendilerince algı operasyonları yaparak durmadan haberler servis edip kitleleri kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmelerde bulunurlar. Onları tartışma programlarında seyredin, onlara sorulan soruların cevaplarını vermez konuları başka taraflara çekip dikkati dağıtırlar. Öylesine kaypakça hareket ederler ki adeta karşındaki bu şahısları Kuranın tarif ettiği Yahudi ahlaklı kişilikler olarak zihninde hemen canlanır. Konuşmaları yalan ve abartı üzerine kuruludur.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *