Çoğumuzun günlük hayatında böylesi
zamanlar ve zeminler olur, söylediklerimizin veya yaptıklarımızın dışarıya
çıkmasını istemeyiz. Niçin? Ya doğruluğundan tam emin değiliz veya
doğruluğundan emin olsak bile dışarıdakiler bunu kabullenmeye hazır değiller.
Ortaya izahı imkânsız veya güç bir dengesizlik çıkacak, bir tutarsızlık
çıkacak, onun için en iyisi her şey kendi aramızda kalsın.
Sözü dolaştırdığımın farkındayım, aslında
şu günlerde olup bitenleri “Kapalı devre Müslümanlığı, Oda Müslümanlığı” diye
bir başlık altında değerlendirmek istiyorum, biliyorum bu konu ciddi
sosyologların işi ama müsaadenizle biz de şöyle ucundan girmeye çalışalım.
Bir odada toplanmışız, İslam adına
sevdiğimiz, bağlandığımız bir zatın kitabından okuyoruz, hepimiz dikkatle
dinliyoruz, orda olmayan sevdiğimiz o kişinin ismi anılınca bazılarımız cezbeye
geliyor, coşuyor. Fakat dışarı çıktığımızda o bizim abarttığımız ağabeyin ismi
esamesi okunmuyor, dışarının gündeminde hiç böyle birisi yok.
Veya o odada dinlediğimiz, vuku bulduğuna
inandığımız bir takım menkıbe ve olayları, daha da önemlisi “İslam’dandır” diye
öğrendiğimiz görüşleri ve fetvaları dışarıda birilerine anlatmak ve
inandırmanın imkânsızlığını çok iyi biliyoruz. Bunu denemeye kalktığımızda
kendi çapımızda travmalar yaşıyoruz.
Bugün bir takım İslami çevrelerde
yaşananlar budur, “Kapalı Devre veya Oda Müslümanlığının” açık alanlara
çıkarılmaya çalışılmasıdır.
“Açık alanlarda giden bir İslam”
Açık alanlarda giden, sadece bizden
birilerinin kulağına fısıldayabileceğimiz değil, her zaman ve her yerde bizim
hem söylemimiz hem hayat tarzımız olan bir İslam.
Çünkü İslam diğer bütün dinlerin ve
düşüncelerin üzerine zahir olmak üzere gönderilmiştir.
“O (Allah’tır ki, Rasûlünü bütün dinler
üzerine zahir ve galip gelmesi için hidayetle ve hak dinle göndermiştir, varsın
müşrikler istemesin” (Tevbe 33, Fetih 28, Saff 9)
Üç ayette tekrarlanan bu “zahir”
kelimesi; üstün olmak, galip ve muzaffer olmak ve özellikle apaçık olmak gibi
anlamları ihtiva eder.
Korkmayın, İslam’ın el içine
çıkarılamayacak, odalarda kalması ve gizlenmesi gereken, savunulması zor hiçbir
yanı yoktur, yeter ki sahih kaynaklarından öğrenelim.
Veya İslam adına dışarıda
söyleyemeyeceğiz, dışarıda yapıp gösteremeyeceğimiz şeyleri söylemeyelim,
yapmayalım, biliniz ki onlar İslam değildir.
O halde lütfen konuştuklarımız ve
yaptıklarımız bu odada kalmasın.
Unutmayalım ki İslam Ezan kadar zahirdir,
Ezan kadar açıktır, muzafferdir, galiptir ve yücelerdedir.