Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve
selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
İnsan küçük bir kâinattır, der
büyükler. Evrende ne varsa insanda da bir küçük numunesi vardır. Damarlarımızda
dolaşan kan, beynimizin yapısı, işlevi, iç organlarımız ve daha birçok
özelliğimizle bizler gerçekten de küçük bir âlem gibiyiz.
Bazen çevremizdeki eşyalara yahut
maddelerin hallerine de benzeriz insanlar olarak. Bilirsiniz, maddenin üç hali
vardır: Katı, sıvı ve gaz.
İnsanlardan kimisi katıdır, duygusal
ve davranışsal olarak kaskatı. Hidayet üzere değilse, hidayeti kabul etmez.
Katı cisimler gibi kendine has bir kalıbı vardır. Ne olursa olsun o kalıptan
dışarı çıkmak istemez. Bazıları da fikri olarak katıdır. Bir düşünceye saplanıp
kalmışsa ondan o fikri değiştirmesini beklemek beyhude bir çabadır.
Bazen katılık iyidir. Ayakları ve
kalpleri, hak dinde sabit kılar. Hakikat üzere katı olan insan, kim ne derse
desin hak davasından vazgeçmez. Aslında bu tür insan, başta bu denli katı
değildi. Çünkü katı olacak, kati bir şekilde arkasında duracak bir kıymetlisi
yoktu. Ne zaman ki İslam’la şereflendi, artık gözü başka ideolojiyi görmez
oldu. Zira zaten o yolların bozukluğunu görüp de araya araya dosdoğru yolu
bulmuştu.
Kimi insan sıvılar gibidir.
Biliyorsunuz sıvılar, bulundukları kabın şeklini alırlar. Belli bir şekilleri
yoktur. Denizin ortasındaki yolunu bilmez, amaçsız bir yelkenli gibi, rüzgâr
hangi yandan eserse o tarafa gider, gelir.
Girdikleri her ortama uyacak, her
konu hakkında söz söyleyecek cesaretleri vardır. Münafıklar da bir çeşit
sıvıdır aslında. Ancak içleri katıdır, batıl üzere…
Sıvıya benzeyen insanların da
tamamı kötü değildir. Su gibi aziz kimseler vardır; sevdiğinde, sevildiğinde
incitmeyen, girdiği kalbin şeklini alan, kalbe yük olmayan… Çileli kimselerdir
ancak çileleri ile bile size huzur verirler. Çünkü onlar Hakk’tan gelen her
çilenin de şeklini alırlar. Çileyi kendilerine özel dikilmiş bir giysi gibi,
memnuniyetle üzerlerine giyerler.
Bazı insanlar da maddenin gaz
hali gibidir. Ağırlıksız, hafif, bir rüzgârla/imtihanla kaybolan… Kimseye
tahammülü olmayan, sıcaklıktan, samimiyetten bile kaçan, uzaklaşan…
Ancak kimisi de vardır ki hava
gibi, oksijen gibi yaşam kaynağıdır. Görülmeden, duyulmadan muhabbet aşılarlar
yorgun yüreklere. Dünyanın bunaltıcı atmosferinde bir nefes, dünya okulunun
zorlu derslerinde birer teneffüstürler.
Rabbim hallerimizi iyi eylesin.
İyi halleriyle kendisine ve insanlığa faydalı olan kullarından eylesin bizi.
Âmin.