2020'den
2021'e giriş yaptık. Hayırlı mı olur, hayırsız mı olur; ona nasıl giriş
yaptığınız belirleyecek. Sonuçta cüzi iradeniz sizin elinizde. Ama bildiğim bir
şey var: Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle
dirilirsiniz.
Bir hadis-i şeriflerinde
Resulullah şöyle buyuruyor:
“İnsanlar kıyamet gününde,
öldükleri hâl üzere diriltileceklerdir.” (Müslim, Cennet, 83)
Bir yılı öldürdük,
yeni bir yıla gözlerimizi açtık. 2020'yi nasıl bitirmişsek 2021'de öyle
uyanır ve devam ederiz.
Hayatı bir kitaba benzetirsek,
yıllar da o kitabın sayfaları gibidir. Siz o sayfaları nasıl doldurmuşsanız,
yeni sayfanız da öyle devam eder. Şimdi 2020 sayfasında; içkiyle, piyangoyla,
hindiyle giren biri, 2021'e dünden içtiği zıkkımla uyanmayacak mı? Karnında
yediği hindi, elinde piyangoyla güne başlamayacak mı? Uyanacak ve her şeyin
aynen devam ettiğini görecek. Yeni sayfalar eski sayfaları takip ederek hem
de.
2020'de neyle
meşgul olmuşsanız 2021'de de onunla meşguliyetiniz devam edecek. Değişen sadece
rakamlardır. Rakamlar hayatımıza bir yenilik katmaz. Eğer hayatınız düzgün
değilse atılan rakamlarla mutlu olacağınızı düşünüyorsanız kendinizi kandırmış
olursunuz. Boş boş birbirinizi iyi dileklerle kandırmayın. Hayatı sömüren ve
halkın parasının üstüne yatan zengin ve sanatçı taifesi, sosyal medyada güzel
dilekler de bulunarak hayat güzel geçmez. Farklı sorunları olan adamın
sorunlarına sizin bu sahte iyi dilekleriniz çözüm olmaz. Yılın bitimine nasıl
girmişseniz sabaha o şekilde uyanırsınız.
Rakamların değişmesi hayata
etkisi sadece senin bu dünyadaki ömrünü kısaltmak içindir. Ömründen alınan
günleri gafletle geçirmek ömrüne ihanet etmektir. 2020 bitti deyip 2021'e
temiz sayfa açmak adına haram kutlamalara girmek acıları dindirmez. Eldeki
sorunlar geçmişte kalmaz. Sorunlar yakana yapışır ve seninle beraber yeni yıla
gelir.
Son nefesini
veren bir adama, bir âlim kelime-i şehadeti tekrarlatmak için gidiyor; ama sık
sık tekrarlatmasına rağmen, adam söyleyemiyor. Ve söyleyemeden de ölüyor.
Adamın kim olduğu araştırıldığında daima içki içen biri olduğunu
öğreniyor.
Hayatımızı
nasıl sürdürmüşsek sonumuz da öyle biter. Dirilmemiz de ona göre olur. Onun
için hayatımıza ve gönlümüze dikkat etmek gerek. Çünkü gönlümüz hangi tarafa
meyilli ise hayatımız da o tarafa meyilli olur. Bununla ilgili Behlül Dana
Hazretlerine atfedilen bir hikâye ile konumuzun meramı için aktaracağız.
Behlül Dânâ Hazretleri, yol
üzerindeki bir viranenin yıkılmak üzere olan iyice eğilmiş duvarına bakıp
akıbetini tefekküre dalardı. Yine bir gün endişe ile bakarken duvar birden
çöküverdi. Behlül Dânâ Hazretleri’nin yüzünü bir sevinç ifadesi kapladı. Onun
bu sevincine bir anlam veremeyen insanlar merakla sebebini sorduklarında:
“Görmediniz mi, duvar meyilli
olduğu tarafa yıkıldı!” dedi.
“Peki, bunda şaşılacak ne var?”
dediklerinde ise şu hikmetli cevabı verdi:
“Madem dünyadaki her şey
nihâyetinde meylettiği tarafa yıkılıyor, benim de meylim Hakk’a doğrudur, o
hâlde ben de ölünce Hakk’a varırım.
Ey ahali! Rükû ve secdelerimizle
Hakk’a meylimizi artıralım ki başka yönlere yıkılmayalım!..”
Herkes
yılbaşında gönlünün meylettiği tarafa yöneldi. Kimisi ecnebi Batının kültürel
emperyalizmine meyletti, kimisi de Peygamber Sevdalıların “O’nu Oku, O’nu Yaşa'
adlı tag çalışması ile gecesini Peygamber (sav) ile geçirdi. Yeni güne; kimisi
Peygamberi anmakla uyandı, kimisi de Peygamber düşmanların kültürel
sömürgesinin kurbanı olarak…
Ebedi kurtuluşumuz için son
nefesin güzel geçmesi, hayatımızın güzel yaşanmış olmasına bağlıdır. Rabbim!
Yaşama, ölme ve dirilme döngüsünden bizleri razı olacağın hal üzerine döndür.
(Amin)