HÜDA PAR’ın yükselişi, oy artışı, ittifakla da olsa meclise
girme ihtimali bazı çevreleri bayağı endişelendirmiş, paniğe sevk etmiş
görünüyor. Öyle ki bu kesimler meclis kürsüsünde, televizyon ekranlarında,
gazetelerde, sosyal medyada öyle bir panik haliyle konuşup yazıyorlar ki
farkına varmadan gülünç duruma düşüyorlar. Çocukların bile söylemeyeceği saçma
şeyler söylüyorlar. Bayat yalanları, cılkı çıkmış iftiraları sıralıyorlar, 28
Şubatçıların ve FETÖ’cülerin kumpaslarını kesin doğrularmış gibi ballandıra
ballandıra anlatıyorlar.
Bununla da yetinmiyorlar panik hali olsa gerek, normalde
söylemekten çekinecekleri laflar ediyorlar. Bu ülkenin iki ana halkından, bu
ülkenin iki kurucu unsurundan biri olan, Türkiye nüfusunun dörtte birini aşan
Kürt halkına hakaretler savuruyorlar. Dillerini küçümsüyorlar, aşağılıyorlar,
Kürt halkını ikinci sınıf vatandaş gördüklerine dair inançlarını farkına
varmadan deşifre ediyorlar. Kafatasçı, ırkçı, yasakçı, ötekileştirci, yok
sayıcı zihin yapılarını orta yere seriyorlar.
Peki bu adamların dediği gibi mi? HÜDA PAR gerçekten
milliyetçi bir parti mi? Sadece bir kavmin, bir bölgenin partisi mi? Kürtçü bir
parti mi?
HÜDA PAR’ı, HÜDA PAR’a yakın kuruluşları, dernekleri,
yapıları bilen insaf sahibi herkes bu iddialara güler. HÜDA PAR söylemleriyle,
eylemleriyle, parti programlarıyla İslam dünyasını, Müslüman halkları, hatta
Müslüman olmayan mazlum halkları bağrına basan, kuşatıcı, evrensel perspektife
sahip bir parti olduğunu ispatlamış bir hareket. Sadece Türkiye değil, dünyayı
değiştirmeye talip bir oluşum.
HÜDA PAR milliyetçi bir parti olsaydı Kudüs davasına sahip
çıkar mıydı? Bu ülkede Kudüs için çırpınan, didinen, Siyonist çeteyi gayrı
meşru ilan eden, Dünya Kudüs Gününde coşkulu bir şekilde Kudüs ile ilgili
etkinlikler düzenleyen başka kaç parti var? Filistin davasına sahip çıkıp
Filistin direnişine yönelik yardım kampanyaları başlatan başka hangi parti var?
HÜDA PAR’ın ve HÜDA PAR’a yakın oluşumların, yardım
derneklerinin bir eli Filistin’de, diğer eli Afganistan’da… HÜDA PAR camiası diliyle,
kalemiyle ve parasıyla İslam dünyasının her yerinde… Nerede mazlum Müslüman bir
halk varsa HÜDA PAR orada… HÜDA PAR’a yakın yardım dernekleri Afrika’dan
Asya’ya dünyanın her yerinde kıt imkanlarına bakmadan, zor koşulları göze
alarak, bin bir fedakarlıkla topladıkları yardımları mazlum halklara
dağıtıyorlar.
Yine Mısır’da, Yemen’de, Hindistan’da, Çeçenya’da ve her
yerde, nerede bir zülüm varsa HÜDA PAR sesini yükseltmiyor mu? Hatta Doğu
Türkistan’daki Çin zulmüne bile en büyük tepkiyi gösteren bu parti.
HÜDA PAR milliyetçi olsaydı bunları yapar mıydı? HÜDA PAR,
mezheplerine, milliyetlerine, renklerine bakmadan tüm Müslüman halkların
dertleriyle dertlenen, imkanları dahilinde onların sesi olmaya çalışan,
yardımlarına koşan, ümmetin vahdeti ve uhuvveti için çırpınan, İslami dünya
görüşüne sahip, İslam kardeşliğini her şeyin üstünde tutan bir parti…
HÜDA PAR’ın Kürt meselesine bakışı da İslami bir bakıştır.
HÜDA PAR bu ülkede hiçbir kavmin ötekileştirilmemesi, diğer milletlerle aynı
haklara sahip olması gerektiği inancındadır. Bu inancı kendi inandığı dinden,
yani yüce İslam’dan almaktadır. HÜDA PAR, dilleri Allah’ın birer ayeti olarak
görüyor ve hiçbir dilin yasaklanmaması, ötekileştirilmemesi gerektiğini
söylüyor.
HÜDA PAR’a göre bu ülkede yaşayan tüm milletler kendi ana
dilleriyle eğitim görme, kendi dilleriyle okuyup yazma, kendi dillerini
geliştirip ihya etme hakkına sahip olmalı. Hiçbir millet diğer bir millete
büyüklük taslamamalı, tüm diller aynı saygıyı görmeli…
HÜDA PAR, bu ülke nüfusunun çoğunluğunun Türk olmasından
ötürü Türkçe’nin resmi dil olmasını gayet doğal karşılıyor. Ama Kürtlerin de bu
ülkenin ikinci büyük kavmi olmasından ötürü bu milletin de dilinin ikinci resmi
dil olması gerektiğini savunuyor. Bu asla bölücülük, milliyetçilik veya
bölgecilik değildir. Bu İslami ve insani bir hakkın teslim edilmesidir.
Türk milliyetçiliğinden vazgeçilip ırkçı, asimilasyoncu
politikaların terk edilmesinin bu ülkede yaşayan halkları kardeş yapacağına,
ülkenin bütünlüğü ve huzuruna daha çok katkı sağlayacağına, dış güçlerin böl,
parçala, zayıflat, yut politikalarını akamete uğratıp emellerini kursaklarında
bırakacağına inanan HÜDA PAR’ı milliyetçilik ve bölücülükle suçlamak büyük bir
haksızlık, iğrenç bir iftira ve vicdan yoksunluğudur.