Gece yarısı Beşiri’den gelen kahredici haber vicdanları sızlattı. Eskihamur (Navalê) köyünde arazi davasından kaynaklandığı iddia edilen husumetten ötürü düğün dönüşü bir otomobil tarandı.
Aile en sevinçli gününde katledildi. Yazık değil mi? Günah değil mi? Hangi gerekçelerle insanların hayatlarına kıyılıyor. Değer mi? Akıl işi mi?
Hem katillerin hem de maktullerin ocakları yıkıldı. 4 can toprağın altına girdi. Bu işi yapanların yakalandığı söyleniyor. Onlar da ömürlerini hapishane köşelerinde tüketecekler. Kim bilir kaç çocuk, kaç kadın, kaç erkek acı çekecek… Kim bilir kaç ev huzura elveda diyecek… Huzur içinde, kardeşçe yaşamak varken basit çıkar hesaplarından ötürü hem dünyalarını hem ahiretlerini kaybettiler.
Eskihamur (Navalê) Köyü… Köyden çekilmiş fotoğraflara baktım; yemyeşil bir köy… Yeşillikler içinde kaybolmuş şirin bir köy… Böyle güzel bir köyde huzur içinde, kardeşçe yaşamak varken bu kin, bu nefret niye? Allah buna razı olur mu?
İçimi parçalayan, beni kahreden detay kurşun yağmuruna tutulan arabada 2 minik yavrunun da can vermesi! 7 ve 5 yaşındaki bu iki günahsız, minik yavrunun suçları neydi? Hiç vicdanınız sızlamadı mı? Allah’tan korkmadınız mı? O çetin ahiret gününde, hesap gününde bu minik yavrular hangi suçtan ötürü öldürüldü diye sordukları zaman ne cevap vereceksiniz?
Batman’da toplumun gidişatı beni korkutuyor! İnsanlar Allah’tan uzaklaşıyorlar, inanç bağları zayıflıyor, dindarlık yok oluyor. İnsanlar Allah’tan uzaklaştıkça ahlaki çöküntü yaygınlaşıyor. Acıma ve merhamet duyguları zayıflıyor. Kin, nefret, hırs, yalan, aldatma toplumu esir alıyor.
Ve işin sonunda böyle cinayetler işleniyor, günahsız canlara kıyılıyor, akıl ve izan kayboluyor, toplum mutsuzluk girdabı içinde boğuluyor. Kadınlar, çocuklar acı çekiyor, yuvalar yıkılıyor…
Polisiye tedbirlerle bu vahşetlerin, cinayetlerin önüne asla geçilemez… Batman’ımızın acı çekmesini istemiyorsak manevi bir seferberlik başlatmalıyız. Çocuklarımıza, halkımıza ahlaki ve dini değerlerin aşılanması için yoğun bir gayret içine girmeliyiz. Bunu yapmadığımız takdirde böyle kahreden cinayetlerle, acılarla daha çok karşılaşacak, mutluluk ve huzura hasret bir şehir olmaya mahkûm olacağız.