image

Eskilerin zarif deyimiyle def-i hacet, yani tuvalet ihtiyacı insanın en doğal ve zorunlu ihtiyaçlarından biridir. İslâm Peygamberi bu doğal ihtiyacın giderilmesine bile bir incelik, ölçü ve ibadet ahlâkı getirmiştir. Sadece getirmekle kalmamış aynı zamanda bunu Müslümanlara öğretmiştir.

Tuvalet âdâbı, aynı zamanda temizlik bilincini, ötekine saygı anlayışını, çevre duyarlılığını ve hatta zihnen ve bedenen temizlenme ve temiz kalma iradesini içeren bir öğretiyi yansıtmaktadır. Beden temizliği esasen kendileriyle ruhî temizliğin hedeflendiği ibadetler için de ön şarttır. Bir ön hazırlık safhasıdır. Bundan dolayı Allah Resûlü, “Temizlik imanın yarısıdır.” buyurmuştur.

Allahümme inni euzu bike minel hubsi vel habais anlamı

“Allah'ım! Her türlü pislikten ve necasetten sana sığınırım.”

Hz. Muhammed’in (sav) tuvalete girerken bu duayı okuduğu Buhari başta olmak üzere birçok hadis kitabında rivayet edilir.

Peygamber Efendimizin (sav) tuvaletten çıkarken ise şu duayı okuduğu rivayet edilmiştir:

"Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve âfâni"

Anlamı: “Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet bahşeden Allah’a hamdolsun”

Tuvalet Âdâbı ile İlgili Hadisler

Ebû Eyyûb (el-Ensârî)'den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

“Büyük veya küçük abdest bozarken kıbleyi önünüze ve arkanıza almayın; doğuya yahut batıya dönün.” (Müslim, Tahâret)

Muğîre b. Şu'be'nin naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav), tuvalet ihtiyacını gidereceğinde (kimsenin göremeyeceği kadar) uzağa giderdi. (Ebû Dâvûd, Tahâret)

Muâz b. Cebel'den rivayetine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Lânetlenmeye neden olan üç şeyi yapmaktan sakının; su kaynaklarının çevresine, yol ortasına ve gölgelik yerlere abdest bozmaktan.” (Ebû Dâvûd, Tahâret)

Enes b. Mâlik’ten (ra) rivayet edildiğine göre, “Hz. Peygamber (sav) tuvalete girerken, 'Allâhümme innî eûzü bike mine'l-hubüsi ve'l-habâis' derdi.” (Buhârî, Deavât)

Tuvalet Âdâbı

·         Tuvalete girerken Euzü Besmele çekilip, "Allahümme innî eûzü bike minel hubsi vel habâis" duası okunur.

·         Tuvalete girerken elinde, Allahü teâlânın ismi ve Kur’an-ı kerim yazılı bir şey bulunmamalı. Cepte veya kapalı olursa mahzuru olmaz. Boynunda Allah yazılı kolye bulunmamalı. Varsa elbise içine konmalı.

·         Tuvalete uygun şekilde kaplanmış muskayla girmek caizdir.

·         Tuvalete sol ayakla girip, sağ ayakla çıkmalı.

·         Tuvaletten çıkınca, "Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve âfâni" duası okunmalı.

·         Tuvalette konuşmamalı, çok oturmamalı, gazete falan okumamalı, şarkı söylememeli, sigara içmemeli, sakız çiğnememelidir.

·         Tuvalette zikredilmez, selam verenin selamı alınmaz. Aksıran ise, kalbinden “Elhamdülillah” der.

·         Tuvalette abdest bozarken, önü ve arkayı kıbleye getirmemeli. Sola doğru meyletmeli.

·         Tuvalet ihtiyacını giderirken Kâbe yönüne dönmemek ve kıbleyi arkaya almamak da konuya ilişkin nebevî bir uyarıdır. Hz. Peygamber, “Büyük veya küçük abdest bozarken kıbleyi önünüze ve arkanıza almayın; doğuya veya batıya dönün.” buyurmuş, böyle bir durumda kıblenin sağ veya sol yana alınmasını tembihlemiştir.

·         İstincadan, yani taharetlendikten sonra hemen örtünmeli.

·         Sol el ile taharetlenmeli. Sol elinde, istincaya mâni bir özür varsa, sağ elle istinca yapmasında kerahet yoktur.

·         Taharetlenme esnasında sağ eli kullanmamak, tuvalet terbiyesine dair Peygamber Efendimizden öğrendiğimiz bir diğer husustur. Konuya ilişkin bir ifadesinde Hz. Âişe, Resûlullah'ın (sav), sağ elini temizlik ve yemek için, sol elini de temizlenmek ve benzeri temiz olmayan işler için kullandığını ifade eder. O (sav), söz konusu tavrını sahâbe için bir alışkanlığa dönüştürme istikametinde oldukça hassas davranmış, sağ elle taharetlenmek ve sol elle yemek gibi aksi uygulamaları yasaklamış, bu kurala riayet etmeyenleri de bizzat uyarmıştır.

·         Pisliği parmakla alıp eli yıkamalı. En sonunda kalan pislik varsa onu da su ile yıkamalı.

·         Erkekler, istinca yaparken, arkadan öne doğru, kadınlar ise önden arkaya doğru yıkamalı. Böylece ön avret yerine pislik bulaştırılmadığı gibi, tahrik edilerek şehvete de sebep olunmaz.

·         Taharetlendikten sonra, bezle kurulanmalı. Bez yoksa tuvalet kâğıdıyla da kurulanmak caiz olur. Bu kâğıtlar o maksatla imal edilmiştir. Başka kâğıtları kullanmak mekruh olur.

·         İstincadan, yani temizlendikten sonra iç çamaşırına bir miktar su serpmeli. Böylece, çamaşırında yaşlık görünce idrar sanmamalı, bu benim döktüğüm su diyerek vesveseye kapılmamalı.

·         Temizlendikten sonra, erkekler istibra yapmalı. Kadınlar istibra yapmaz. İstibra idrar kanalında idrar bırakmamaktır. İstibra; yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak yapılır.

·         İstibra yapılmadan tuvaletten çıkılırsa, idrarın çıkma ve çamaşıra bulaşma ihtimali olacağından, tuvaletten çıkmadan önce idrar deliğine, arpa büyüklüğünde bir pamuk konularak idrarın dışarı çıkması önlenmeli.

·         İstibra yapılarak idrar kalmadığının anlaşılmasına, kalbin mutmain olmasına istinka denir. İstinkadan sonra, artık abdest alınabilir.

·         Avret yerine ve necasete bakmamalı, tuvalete sümkürmemeli, tükürmemeli.

·         Zaruretsiz ayakta idrar yapmamalı. Tuvalette elbiseye idrar sıçratmamalı. Bunun için mümkünse, ayrı bir pijama, eşofman kullanılmalıdır. Tuvalete özel pijama ile ve başı örtülü olarak girmek müstehabdır.

·         Tuvaletten çıkınca elleri yıkamalı.

·         Hiçbir suya, cami duvarına, mezarlığa ve yola abdest bozmamalıdır.

·         Abdest bozulması uygun olmayan sular; insan veya hayvanların içtiği yahut insanların kullandığı sulardır. Bunlar da; ırmak, çay, göl, gölet, havuz ve su birikintileridir. Nitekim Resûlullah (sav), “Lânetlenmeye neden olan üç şeyi yapmaktan sakının: su kaynaklarının çevresine, yol ortasına ve gölgelik yerlere abdest bozmaktan.” buyurarak ümmetini uyarmıştır.

·         Su bulunmazsa, taş ve benzerleriyle taharetlenmek de su yerine geçer.

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *