image

Çıra Yayınları etiketiyle basılan romana göz attığımızda daha ilk sayfasında Asım ile Haluk’un yetişme tarzına dair usta bir betimleme örgüsü içinde ince bir akışa tâbi tutulan ve okuru Asım’ın şahsında Mehmet Akif Ersoy’a ve Haluk’un şahsında babası Tevfik Fikret’e alıp götüren bir eser karşılıyor bizi.  Devamında Asım olma bilincinin tecelli ettiği hikâyedeki mesaj ve Mehmet Akif’in şiirlerinden kesitlerle beslenen, önemli dönemleri kapsayarak tarih akışı içerisinde, tarihimizi şekillendiren hadiseler geçidinden günümüzü ihtiva eden hadiselere kadar bir anlatı ile Türkiye tarihini adeta bir fotoğraf karesinde birleştirerek hülasası yapılan romanda, ustaca belirlenen Asım karakteri ve diğer karakterler üzerinden Gülenay’ın; çağın travmatik olayları, karanlığını ve zihniyet çatışmasını tüm canlılığıyla yansıttığı olay örgüsü üzerinden okur bir kimlik tespiti yapabiliyor.

Yüz yılı aşkın bir zamanda yaşayan Asım ve Haluk’un kitap içerisinde bir birey olmaktan çıkarılıp bir zihniyet olarak yaşamaya devam ettirilmesi romanın önemli özelliklerinden birisi. Dolayısıyla romanın en karakteristik özelliğini tarihte var olan iki önemli şahsiyetin, zihniyet olarak yaşatılmasında bulmak mümkün…

Romanda, yazarın gelecek tahayyülünü içine alan birleştirici final, eseri daha ilgi çekici kılmanın yanında esere kalıcı bir boyutta kazandırmış. Yalsızuçanlar’ın dediği gibi yazarımız gerek bu tutumuyla gerek çocuk ve yetişkinlere yönelik yazdığı eserleriyle övgüyü hak ediyor.

SADULLAH AYDIN

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *