Ülkede her defasında darbe ürünü bir anayasanın
oluşturulmasından dolayı insanların anayasada bir türlü kendilerini
göremediklerini söyleyen Hukukçu Tanrıseven, darbe ürünü anayasaların ciddi
sıkıntılar oluşturduğunu belirtti.
21’inci yüzyılda hala darbe anayasayla yönetilmenin büyük
bir ayıp olduğunu, Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması gerektiğine işaret eden
Tanrıseven, sivil, insan odaklı, adil ve halkın genelini kapsayacak bir
anayasanın ivedi şekilde hazırlanması gerektiğinin altını çizdi.
“HERKESİN ‘İŞTE BENİM ANAYASAM’ DİYEBİLECEĞİ BİR ANAYASA
BEKLERİZ”
Her insanın kendini içinde bulabileceği bir anayasanın
oluşturulması gerektiğini belirten Tanrıseven, “Anayasalar toplumsal
mutabakatlardır. Bütün yasaların kaynağı anayasadır. O yüzden bütün yasaların
anayasaya uygun olması lazım. Anayasa dediğimiz zaman toplumun temelini
oluşturan insanların kendilerini orada bulabileceği, herkesin ‘İşte benim
anayasam’ diyebileceği bir anayasa bekleriz.” dedi.
“BİR TÜRLÜ SİVİL BİR ANAYASA OLMA FONKSİYONUNU SAĞLAYAMADIK”
Türkiye’de anayasaların genelde darbe ürünü olarak
hazırlandığını vurgulayan Tanrıseven şöyle devam etti: “Tabi bu ciddi
sıkıntılara yol açıyor. Darbe ürünü olduğu için o günün koşullarına göre
devleti koruma adına yapılan bir anayasa oluyor. İçinde çok fazla insanı
bulamayabiliyorsunuz. O yüzden anayasa dediğimiz zaman daha çok sivil olarak
hazırlanan anayasalar kastedilmesi gerekirken ülkemizde maalesef biz bunu
yaşayamadık. Hep darbe ürünü olarak anayasalar oluşturuldu. Zamanla pek çok bu
yasalara yama yapıldı ama ister istemez o eski ruh kaybettirilemedi. Bir türlü
sivil bir anayasa olma fonksiyonunu sağlayamadık. O yüzden geçen hafta
Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama bize yeni bir fırsat doğurdu.”
“İNSANLAR ANAYASADA KENDİNİ BULAMIYOR”
“Tekrardan anayasanın gündeme gelmesi bizim açımızdan
sevindirici bir gelişmedir” diyen Tanrıseven, “Çünkü hala insanların büyük bir
bölümü anayasada kendilerini bulamıyorlar. Sivil toplum kuruluşların,
hukukçuların daha fazla bu konu üzerinde eğilip sivil bir anayasayı nasıl
yapabilirizin tartışmasını yapmaları gerekiyor. Geçtiğimiz dönemlerde de birçok
parti bir araya geldi, yeni bir anayasa yapmak için uğraştılar ama maalesef
istenilen sonuca ulaşılamadı. Çünkü her seferinde yama yapma yoluna gittik.
Yamalar yapılınca da tutmuyor. O yüzden herkesin içinde olacağı, herkesin ‘işte
benim anayasam’ diyebileceği; daha özgürlükçü, adil, toplumu içine alan, insanı
merkezine alan bir anayasanın yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“ANAYASALARDA ÖNCELİK İNSAN OLMALI”
Gelişmiş ülkelerin anayasalarının merkezinde insan olduğuna
dikkat çeken Tanrıseven, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “İnsan
merkezli olmayan bir anayasanın ülkemize yakışmadığını söylemek mümkün. Şu anki
anayasa insan merkezli olmadığı için insanların engel olarak karşısına
çıkabiliyor. Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman hepsinin anayasanın merkezinde
insan var. Anayasaları devleti koruma amaçlı değil. Tabi ki anayasa devleti de
hukuku da koruyacak ama önceliği insan olacak. İnsan olmadığı takdirde o
anayasanın hiçbir anlamı yok ki. İnsanlar olduğu için devlet var, devlet olduğu
için insanlar yok.”
“HERKESİN KENDİNİ İÇİNDE BULABİLECEĞİ BİR ANAYASA KARŞIMIZA
ÇIKARILMALI”
Son olarak siyasilere çağrıda bulunan Tanrıseven, “Öncelikli
olarak insanı merkezine alan, insan odaklı ve adil bir düzen sergileyen bir
anayasa görmemiz gerekiyor. Herkesin içinde olabileceği bir anayasa olması
gerekiyor. Bunun içinde Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi; kısacası
toplumun bütün katmanları olacak. İnsanlar anayasada kendini bulması lazım. Bir
türlü halkın genelini kapsayacak bir anayasa oluşturulamadı. Umuyorum geçmişten
ders çıkarılıp artık halkın faydasına olacak, insanı merkezine alan, halkın
refahını düşünen bir anayasanın yapılabileceğini düşünüyorum. Bütün partilere
şu çağrıda bulunuyorum: Ellerini taşın altına koysunlar, herkesin kendini
içinde bulabileceği bir anayasayı karşımıza çıkarsınlar. Biz artık askeri bir
anayasayla yönetilmek istemiyoruz. 21’inci yüzyılda hala bir darbe anayasayla
yönetiliyorsak bu bizim ayıbımız. Bizim bu ayıptan kurtulmamız lazım.” diye
konuştu.(İLKHA)
0 yorum