Kendi rızalarıyla birbirlerini severek genç yaşta
evlendikleri gerekçesiyle "cinsel istismarla" suçlanan ve cezaevine
atılan binlerce kişi, mağduriyetlerinin son bulmasını bekliyor. Maruz
kaldıkları haksızlıkların giderilmesini isteyen mağdurlar, devlet eliyle
dağılan yuvalarının tekrar kurulmasını talep ediyor. Yaşanan mağduriyetlerin
bir an önce son bulması beklenirken, söz konusu mağduriyetlerin görmezden
gelinmesi tepkileri de beraberinde getiriyor.
Genç yaşta evlendikleri gerekçesiyle cezaevinde
tutulan binlerce insanın olduğunu aktaran Tesettür Seferberliği Platformu
(TESSEP) Dönem Başkanı ve aynı zamanda Nisanur Dergisi Yazarı Arzu Demir,
genç yaşta evlenenlerin yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekti.
Devletin görevinin aile kurumunu ayakta tutmak,
maddi ve manevi destekte bulunmak olması gerektiğini vurgulayan Demir, aileyi
hedef alan her türlü yasanın ve kanunun feshedilmesi gerektiğini kaydetti.
Halkın gelenek ve göreneklerine uygun kanunların uygulamaya konulması
gerektiğini ifade eden Demir, evlilik yaşının kanunla belirlenmemesi
gerektiğini söyleyerek hükümete çağrıda bulundu.
"AİLEYİ BİR ARADA TUTMAK DEVLETİN
GÖREVİDİR"
Toplumun ancak aileyle ayakta kalabileceğini dile
getiren Demir, "Devletin en önemli görevlerinden biri, toplumun en küçük
birimi olan aileyi bir arada, güvence altında tutmaktır. Aile ne kadar
korunursa toplum da o kadar korunur. Aile sıhhatli hale gelirse toplum da
sıhhatli hale gelir. Aile fertlerini bir arada tutabilmek, onlara maddi ve
manevi destek olmak devletin temel görevleri arasındadır. Ama 2014'ten beri
yürürlükte olan 6284 Sayılı Kanun çıktığı günden beri aileler
dağılmaktadır." dedi.
"GENÇ YAŞTA EVLİLİK TOPLUMUN BİR
GERÇEĞİDİR"
6284 Sayılı Kanun'un aileleri dağıtıp yuvaları
parçaladığını belirten Demir, "Kendi hür iradeleriyle evliliği tercih
etmiş 18 yaşın altındaki gençlerin evlenmesinden 8-10 sene geçtikten sonra
mağdur edildikleri istatistiklerle görülmektedir. 6284 Sayılı Kanun çıktığından
beri yuvalar dağılmakta, evlilikler sonlanmakta ve mağduriyetler yaşanmaktadır.
Aslında evlilik yaşını kanunun belirlememesi lazım. Örfümüzde, gelenek ve
göreneğimizde genç yaşta evlilik var olan bir gerçekliktir. Bir de kendilerini
evliliğe hazır hisseden gençler açısından bir sakıncanın olmaması gerekir. Ama
maalesef kanun bunu belirleme uğraşı içerisindedir. Bu yüzden birtakım
mağduriyetler yaşanmaktadır." diye konuştu.
"MAĞDURİYETLERİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ"
Konuşmasının devamında Demir, şunları söyledi: "Mağduriyetlerin
önüne geçmek için acilen 6284 Sayılı Kanun üzerinde değişikliklerin ve bazı
kanunların şerhlerinin yapılması gerekir. Sözde aileyi ve kadını koruma adına
yapılmış bir kanun ama istatistiklerle sabittir ki bu kanun yürürlükte olduğu
günden beri boşanmalar, kadına yönelik şiddet artmaktadır. Özellikle bu kanunun
etkisinde kalarak mağdur olan genç yaşta evlenenlerden de bahsetmekte fayda
var. İstatistiklerde, genç yaşta evlilik yapan 4 bin aileden bahsediliyor. 4
bin erkeğin 'cinsel istismar' suçundan cezaevinde olduğundan bahsediliyor.
Bunlar evliliklerinden çok uzun bir zaman geçmesine rağmen, çoluk çocuk sahibi
olduktan sonra mağduriyet yaşıyorlar."
"DEVLET YASALARLA AİLELERİ MAĞDUR ETMEKTE"
İnsanların yasalarla mağdur edildiğinin altını çizen
Demir, "Kendi hür iradeleriyle bir araya gelen gençleri yıllar sonra
birbirinden ayırmak, başlı başına bir zulümdür. Bu insanlar bir olgunluğa
erişmişlerdir. Kendi kararlarıyla severek, isteyerek, gönül rızalarıyla evlilik
yapmışlardır. Devletin görevi bunları bir arada tutmak olmalıyken, tam tersi
yasanın etkisiyle bu gençleri birbirinden ayırmaktadır. Mağdur olanlar sadece
gençler değil, onların aileleri, çocukları da mağdur edilmektedirler. Devlet,
yasalarla bu aileleri mağdur etmektedir. Devletin bu zulmü bir an önce
durdurması gerekir." ifadelerini kullandı.
"BU KÖTÜ GİDİŞAT GÖRÜLMELİDİR"
Demir,
sözlerini şu ifadelerle bitirdi: "Bizler gelenek, göreneğimize,
kültürümüze uyan kanunların uygulanmasını istiyoruz. Avrupa'nın birçok
ülkesinde genç yaşta evlilik yapan çiftlerin, Türkiye'deki gibi bir cezaya
çarptırılmadıklarını biliyoruz. Yine Avrupa'da evlilikler için çeşitli teşvik
yöntemlerine başvurduklarını biliyoruz. Ama bizler kendi ülkemizde maalesef
kendi hür iradeleriyle severek, isteyerek bir araya gelmiş, aile kurmuş
çiftleri kanunla birbirinden ayırıyoruz. Bu da gençler için, aileler için çok
büyük bir zulümdür. Devletin bu kötü gidişatı görmesini istiyoruz. Bu gidişatın
yönünü değiştirecek bazı kararlar almalarını bekliyoruz." AHMET KÖLGE
0 yorum