14 Kasım Diyabet Günü nedeniyle
bir açıklamada bulunan Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği (SAĞ-ÇEV) Başkanı
Sıtkı Güneş, kontrol altına tutulmayan diyabetin birçok hastalığın habercisi
olduğunu söyledi.
Güneş, "Diyabet 21'inci
yüzyılın en büyük sağlık sorunlarından biridir. Tüm dünyada 415 milyon olan
diyabetli sayısının, 2040 yılında 640 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye de
ise diyabet artış hızı yüzde 7,8'dir. Diyabet, sağlıkla beraber ülkelerin
ekonomik büyüklükleri, sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde de büyük
yük oluşturuyor. Bu yükü hafifletmek için erken tanı ve tedavi ile birlikte
diyabete zemin hazırlayan faktörlerin önlenmesini de içine alacak ulusal sağlık
politikaları ile yapılabilir." dedi.
Diyabetin kronik bir hastalık
olduğunu belirten Güneş, "Diyabet pankreasın yeterli insülin üretemediği
veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamadığı durumlarda
meydana gelen kronik bir hastalıktır. Bu durum, kanda artmış glikoz yoğunluğuna
yol açar." dedi.
Açıklamanın devamında diyabetin
belirtilerine değinen Güneş, "Diyabetin belirtileri; sık sık idrara çıkma,
ağız kuruluğu, hızlı kilo kaybetme, halsizlik ve çabuk yorulmadır. Diyabet için
risk faktörleri; 45 yaş üstünde olmak, fazla kilolu olmak, aileden (anne, baba
veya kardeşler gibi) birinin ya da bir kaçının diyabetli olma, daha önce
hamilelik esnasında diyabet gelişmiş olması. Yaşam boyu süren ciddi bir
metabolizma bozukluğu olan diyabet, müdahale edilmediği takdirde vücudun hemen
hemen bütün organlarını etkileyebilmektedir. Kontrol altında tutulmayan
diyabet, kalp hastalıklarına yol açar. Gözlerin hasar görmesi, böbreklerin
hasar görmesi, sinirlerin hasar görmesi ve ayak komplikasyonları oluşur.
Gebelikte doğumsal bozuklukların görülme risklerini artırmaktadır."
şeklinde konuştu.
Diyabetin kesin bir tedavisinin
olmadığına dikkat çeken Güneş, "Amaç organ hasarlarının önlenmesidir.
Diyabet tedavisinde amaç; hastanın kendini daha iyi hissetmesinin yanı sıra,
diyabet nedeni ile gelişebilen kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz
problemleri, sinir hasarı ve iyileşmeyen yaralar gibi komplikasyonların
önlenmesidir. Diyabet tedavisi, bir takım işidir. Merkezde hasta olmak üzere bu
takımda; hastaya yardımcı olacak diyabet uzmanı endokrinoloji, diyabet
hemşiresi ve diyetisyen olmalıdır. Gerektiğinde hastaların göz, kalp, böbrek veya
ayak problemleri için ilgili bölümlere koordineli çalışmaya gidilmelidir."
dedi.
"DİYABETİN TEDAVİ AMACI
YÜKSEK KAN ŞEKERİ SEVİYELERİNİ KONTROL ALTINA ALMAKTIR"
Güneş, "Diyabet tedavisinin
amacı yüksek kan şekeri seviyelerini kontrol altına almaktır. Bunu sağlayacak
çeşitli yöntemler vardır. Bunlar; sağlıklı besinler tüketmek. Düzenli egzersiz
yapmak ve gerekli olması halinde ağızdan ilaçlar veya insülin kullanmak, kan
şekeri ölçümleri yapmaktır.
Son olarak da insanların diyabete yakalanmaması için şunları tavsiye
ediyoruz; Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dediği gibi hastalık
gelmeden sağlığınızın kıymetini bilin. Diyabet gelmeden önce şunları tavsiye
ediyoruz; sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Boya uygun vücut
ağırlığı hedeflenmeli ve bu ağırlığın korunmasına çalışılmalıdır. Basit
karbonhidratlar yerine kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri tercih edilmelidir.
Fiziksel olarak aktif olunmalıdır. Haftanın 5 günü, düzenli olarak en az 30
dakika tempolu yürüyüş yapılmalıdır. Risk faktörü taşıyan kişilerin, erken tanı
için düzenli kontrollerini yapmalarıdır." ifadelerini kullandı. ŞEVKİ ASLAN
0 yorum