Gazze’de, her gün siyonist katiller yeni bir katliam gerçekleştiriyor. Hiçbir kutsalı tanımayan yahudi barbarlar, Kadir Gecesi’nde bile Gazzeli Müslümanları, hem de camide katletmeye devam ettiler. Bu katil çeteler, özellikle Ramazan ayında saldırılarını artırmakta ve İslam ümmetinin tamamını rencide etmek ve ‘yok oldukları’ algısını adeta tüm dünyaya göstermek için bu mübarek ayda Müslüman Filistinlileri daha bir katliamdan geçirmeye gayret etmektedirler.
Doğrusu İslam dünyası da direniş ekseni dışında kalan diğerlerinin siyonizme tamamen teslim olduklarını, Gazze’de ve diğer mazlum coğrafyalardaki Müslümanlara sırtlarını döndüklerini ve küfür dünyasının birer rezil aparatı haline gelerek şahsiyetlerini kaybettiklerini görüyoruz. Bu rezalet öyle bir boyuta varmış ki, Gazze’de açlıktan ölen çocuklara gıda ulaştırmayı bir tarafa bırak, kefen dahi ulaştıracak şerefleri kalmamıştır.
İşte bu Gazze; bombalar altında, açlık ve susuzluk içerisinde, kimsesiz ve yardımsız bir şekilde Ramazan Bayramı’nı geçirecek. İslam dünyasında büyük bir israf ve vurdumduymazlık içerisinde bayramı karşılamaya hazırlanırken; Gazze’de minik çocuklar, kefenler içerisinde bizi Allah’a şikâyet etmeye gidiyorlar. Annesiz babasız kalan yetim küçük çocukların, bebekleri teselli etmeye çalıştığı Gazze ile aynı bayramı kutlayacağız!
İslam dünyasında, çocuklar rengârenk elbiseler içerisinde bayrama hazırlanırken; Gazze’de çocuklar kefenler içerisinde bayramı geçirecekler. İslam dünyasında, Müslümanlar büyük israflar ve taşkınlıklar içerisinde bayramı kutlarken; Gazzeli Müslüman çocuklar, siyonist katillerin attıkları bombalarla çadırlarda yanarak can vermeye devam edecekler.
Bayramda, farklı ve pahalı tatil beldelerinde tatil planlarını yapan Müslümanlar ile Gazze’de günlerce aç ve susuz kalan ve bu şartlarda saldırıya maruz kalıp şehit olan Müslümanlarla aynı Allah’a iman ediyor, aynı peygambere tabi olduğumuzu söylüyor ve aynı kıbleye yönelerek namaz kılıyoruz. Gücümüz yettiği halde onlara yardım etmiyor ve aynı cennete gideceğimizi düşünüyoruz!
İki milyarlık İslam âlemi, 10 milyonluk siyonist katillere güç yetiremiyorsa, milyonlarca askeri ve savaş malzemesi olan İslam ülkeleri; belki de 100 bini bulmayan siyonist askerleri bu soykırımı yapmaktan alıkoyamıyorsa bizim Müslümanlığımızda ciddi sorunlar var demektir. Askeri yardımı bir tarafa bırak, açlıktan ve susuzluktan ölen Müslümanlara gıda dahi ulaştıramıyorsak o zaman insanlığımızda da sorun var demektir.
Bir İslam âliminin ifadesiyle; “Her Müslüman bir kova su dökerse, İsrail’i sel götürür” izzetli bilincinden, Gazze’de susuzluktan ölen çocuklara bir pet su ulaştıramayacak zillete savrulan her Müslüman elbette Allah’a hesap verecektir. Bu tarifi imkânsız zulme sessiz kalan bütün Müslümanlar, âlimler, idareciler ve elinde caydırıcı gücü olan her İslam ülkesi de Kahhar olan Allah'a hesap verecektir.
Allah’tan daha çok ABD ve siyonizmden korkanlar, ulusal ve stratejik çıkarlarını İslam’dan ve Müslümanlardan daha üstün tutanlar, sessiz ve tepkisiz kalmayı tercih eden çoğunluklar, tahtlarını ve saltanatlarını koruma adına küfür cephesinin birer tasmalı piyonu haline gelenler, sizlerde şüphesiz ki Züntikam olan Allah'a hesap vereceksiniz.
Ramazan Bayramınızı büyük bir buruklukla tebrik ediyorum.