Siyonistlerin Gazze’ye yönelik
soykırıma varan bombardımanı devam ediyor.
Olan biten her şey ayan beyan TV
ekranlarında, sosyal medyada izleniyor.
Sözün, kelimenin, konuşmanın
bittiği noktadayız.
Siyonistler, yanına aldıkları
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer ülkelerin desteğine de güvenerek
tehditler savuruyor, Suriye’ye, Lübnan’a saldırıyor.
Bu saatten sonra Gazze yerle bir
olsa, tek bir Gazzeli hayatta kalmasa da Siyonistler kaybetmiştir.
Ona destek veren ABD
kaybetmiştir.
Zalimlere destek veren yerli
uşaklar kaybetmiştir.
Bu katliam ve zulümden sonra
Siyonistler güvende olacaklarını zannetmesinler.
ABD, tekrar bölgede serbest at
koşturacağını zannediyorsa tarihinin en büyük hatasını yapıyordur.
BM, uluslararası sistem ve
kuruluşlar artık miatlarını doldurmuştur.
Emperyalistlere uşaklık ederek
koltuklarında oturanlar, koltuklarında oturamayacaklarını bilsinler.
Gazze’de dökülen pak kanlar,
ümmeti gaflet uykusundan uyandırıyor, diriltiyor ve yekvücut ediyor.
Gazze ile gök arasında artık bir
engel, kapı kalmamıştır. Gazze ile gök birbirine yapışmıştır.
Yaşamaktan çok ölmeyi isteyen bir
nesil var. Zillet içinde yaşamaktansa izzetli ölümü seçen bir halk var.
Her saniye her dakika onlarca
şehit kanat çırpıp göğe yükseliyor.
İman silahıyla kuşanmış Gazzeli
yiğitleri, gök ehli izlemek için sıraya girmiş.
Kadınıyla, çocuğuyla bütün
Gazzeli, her an göğe kanat çırpmak için ‘hazır ol’da bekliyor. Melekler onları
karşılamak için seferber olmuşlar.
İnanıyorum ki, bu saatten sonra
vahiy, bir kitap nazil olsaydı, Gazzelilerin imanını, tevekkül ve yiğitliğini
anlatacaktı. Ama vahyin inzali sona ermiş, yeni bir kitap ve peygamber
gelmeyecektir.
Fakat tarihçiler bunu yazacak,
dilden dile, nesilden nesile bu yiğitlerin hikâyeleri anlatılacak. Yazılanları
gelecek nesiller okuyacaklar. Müslümanların başına gelen bela ve musibetleri,
imtihan ve hesaba çekilme anları olarak anlatılacaktır.
İnşallah Gazze kazanacak, Kudüs
kazanacak, Müslümanlar kazanacak, iyiler kazanacak…