Demek
ki seçimlerde dengeler salt oy ile değişmiyormuş.
Mesele
sadece oy olsaydı Millet İttifakı’nda Muharrem İnce de yer alırdı. İnce’nin
tabanı rahatlıkla CHP’ye oy verebileceği halde İnce, masaya bile alınmadı. Neden?
Haydar
Baş’ın ölümünden sonra partinin başına oğlu geçmişti. Hüseyin Baş, 6lı masada
yer istedi. Saadet Partisi’nin karşı çıktığı belirtildi. Neticede BTP masanın
sacayaklarından biri olamadı. Mesele oy ise neden alınmadı? Az ya da çok oyu
vardı oysa.
Sonra
HDP neden masada değil?
Çünkü
siyaset sadece oy değildir. Yerindeliktir, zamanındalıktır. Yüksek oranda katma
değerdir.
CHP
için Saadet Partisi’nin oyu Memleket Parti’li bir bireyin oyundan çok daha
değerlidir. Çünkü Katma Değeri yüksektir. Çünkü dindar mahallede “CHP’ye oy
verilebilir” düşüncesini oturtuyor.
Çünkü
verilen o oy dindarın bilinçaltına “CHP o kadar da kötü değil anlayışını
oturtmaya yarıyor”
İşte
bunu bildikleri için tüm güçleri ile HÜDA PAR’a saldırıyorlar.
Çünkü
HÜDA PAR nerede durursa orası tahkim olacak. Bu tahkim etme ihtimalinden dolayı
saldırıyorlar
Kim
mi saldırıyor?
CHP
adına Türk Solundan Özgür Özel,
HDP
namı hesabına Kürt Solundan Selahattin Demirtaş,
Batıcı
Türkçülük adına Türk Sağından Uluyan Kurt Cemal Enginyurt,
Kemalist
Türkçülük adına Türk Sağından Ümit Özdağ…
Hem
azıcık oyu var diyerek küçümsüyorlar hem de utanmadan Ebrehe’nin filleri gibi
sosyal medyada linç etmeye çalışıyorlar.
Madem
cürmü bu kadar küçüktür neden sağdan, soldan, ırkçısı ile sosyalisti ile
saldırırsınız?
Neden
dört koldan sosyal medya trollerinizle üstüne abanmaya çalışırsınız?
Siz
de biliyorsunuz.
HÜDA
PAR’ın oy grafiğinin hızla yukarı çıktığını, oyları dağınık olmadığı için
merkezlerde toplandığı için bunun özelde bölgede, genelde Türkiye’de pek çok ilde
milletvekili dağılımına etki edeceğini biliyorsunuz.
HÜDA
PAR oylarını çok büyük oranda arttıracak, çünkü “adamlar haklı ama kazanamaz”
diye oy vermeyenler artık oy verebilecek.
Dahası
AK Parti’den uzaklaşan ama HÜDA PAR’a da (kazanamaz diye) mesafeli olan oylar
Millet İttifakı’ndaki muhafazakar partilere değil; HÜDA PAR’a akacak.
İşte
bundan dolayı vuruyorlar ve muhtemelen bu saldırılar son olmayacak.
Çünkü
HÜDA PAR’ın durumu resmileşirse korkunç bir algı yönetimi savaşı başlayacak.
HÜDA
PAR’dan nefret edenler, ellerinden gelse bir kaşık suda boğma hayalleri ile
sarmaş dolaş olanlar, “ahlakçılık” oynayacak.
Şu
durumda HÜDA PAR tabanı ne yapmalı? Olması gereken ne? Seferberlik!
Bu
kibre karşı, HÜDA PAR’ı küçümseyen bu hastalıklı bakışı rezil etmek için taban
seferberlik ilan etmelidir.
Her
eve gidilmeli,
Her
kapı çalınmalıdır,
Bu
iş bir parti meselesi değildir.
Bu
artık bir izzeti nefis meselesidir.
Kalkın
canlar!
Dünümüz
izzet ve şereftir, yarınımız da öyle devam etsin istiyorsak haydi yeniden bir kez
daha bismillah.
Ben
kendi sloganımı buldum
“Aşkla!
Seve seve
Her
kapıya her eve”