Hiç kuşkusuz bu asırda, modern çağda en etkileyici tebliğ,
irşat ve propaganda araçlarından biri, belki de ilki sanat ve edebiyattır.
Özellikle de sinema sanatı. Sinemayı ve diğer sanat dallarını kullanan İslam düşmanları,
emperyalist güçler milyonlarca genci etkilemeyi başarmış, kültürel sömürü
konusunda büyük başarılar elde etmişlerdir. Sanat ve edebiyat yoluyla genç
nesillerimizi bizden çalan sömürgeci güçlere onların silahlarıyla karşı
koymaktan başka çaremiz yok.
Peygamberimizin dediği gibi, düşmanın silahıyla
silahlanmazsak düşmanla mücadelede başarı şansımız zayıf kalır, çabamız akamete
uğrar.
Müslümanlar İran sinemasıyla sanat silahını, sinema silahını
kullanma konusunda iyi bir aşamaya geldiler. Ama sadece İran yeterli değil.
Dünyadaki diğer Müslüman halklar da bu konuda çaba ve gayretlerini
artırmalılar. Gerçi Türkiye’de dini diyebileceğimiz sinema son yıllarda hem
sanatsal hem de içerik açısından bayağı iyi bir yere geldi. Eskiye oranla yani.
Ancak İslami mesaj konusunda hala çok eksik… Türkiyeli Müslüman sanatçılar daha
çok gayret göstermeli, ülke genelinde gençliğin ilgisini çekebilecek, geniş
kitlelere ulaşabilen filimler çekebilmeli.
Ben bu konuda ümitliyim. Özellikle Müslüman gençlerin
sinemaya olan ilgisi gittikçe artış gösteriyor. Dini endişe sahibi genç
yönetmenlerin sayısı artıyor. Evet, bu genç kardeşlerimizin çoğu hala
amatörlükten kurtulabilmiş değiller. İmkânları da çok kısıtlı… Ayrıca geniş
kitlelere ulaşma konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Ama çabaları takdire şayan ve
her geçen gün daha güzel, daha etkili işler başarıyorlar. Sanatsal anlamda
birer cevher olduklarını, birer cevher olmaya aday olduklarını ispatlıyorlar.
Bu kardeşlerimiz çaba ve gayretlerini artırırlarsa ileride çok daha güzel çalışmalara
imza atabilirler inşallah.
Bu güzel kardeşlerimizden, genç yönetmenlerimizden biri de
Ramazan Güneş… Ramazan kardeşimiz bu alanda yaptığı çalışmalarla takdir
topluyor. En son yönetmenliğini yaptığı kısa film büyük ilgi topladı. Kısa
sürede binlerce izleyiciyle buluştu. Kıt imkânlarıyla, bir grup arkadaşıyla
birlikte kurduğu Keyfe Kâfi isimli YouTube kanalında
yayınladığı kısa filmi gerçekten ümit aşılıyor.
Ramazan kardeşimiz, “Dünya” ismini verdiği kısa film hakkında şu
bilgiyi paylaşıyor bizimle: “Bu kısa filmimizde, insanların değerlerinden
uzaklaşıp dünyaya yöneldiği ve materyalizmin zirve yaptığı bu çağda, dünyanın
içi boş bir cevizden ibaret olduğunu aktarmak istedik. Amacımız, dünyaya
meyletmenin hiç kimseye fayda vermeyeceğini vurgulamaktı. Kısa filmimiz
seyircilerimiz tarafından beğenildi. Amacımıza ulaştığımıza inanıyoruz.”
“İleriki süreçlerde buna benzer kısa filmleri yayınlamaya devam
edeceğiz.” Diyen genç yönetmenimize ve onun gibi genç cevherlerimize sahip
çıkmalı, cesaretlendirmeli, önlerini açmalıyız. Her gün onlarca İslam dışı,
ahlaksız, Batı kaynaklı filmlerin gösterime girdiği, gençleri zehirlediği
ülkemizde bu tür yönetmenlerin yetişmelerine şiddetle ihtiyaç var.
Bu gençlerimiz, bu değerlerimiz belki bugün istediğimiz kıvamda
değillerdir. Bazı konularda amatörlükten kurtulamamış olabilirler. Ama
sahiplenip önlerine açarsak, onlara imkânlar sunarsak ben inanıyorum ki kısa
sürede bu eksikliklerini de giderir, çok daha başarılı çalışmalara imza
atarlar.