Nazi Almanya’sı
ve Mussolini İtalya’sı uygulaması benzeri “Andımız”, 23 Nisan 1933’te Reşit
Galip tarafından yazıldı ve Cumhuriyet 10. yılını doldururken 23 Nisan 1933
sabahı çocuklara okuduğu bu ant Çocuk Haftası’nın açılış konuşmasında tekrar
edildi. Cumhuriyet’in 10. yılından başlayarak okullarda bu andın sürekli
okunmasına karar verildi
Önceleri sadece pazartesi günleri okutulan “Andımız Köksal Toptan’ın Milli
Eğitim Bakanı olduğu 1992 yılında her gün okunmasına karar verildi.
“Andımız”
1972 ve 1997 yılında çeşitli değişikliklere uğradı. Bazı bölümleri anlamını
koruyacak şekilde değiştirildi.
Çözüm süreci ve açılım sürecinde 8 Ekim 2013 tarihinde “İlköğretim
kurumlarından ‘Öğrenci Andı’ okutulmasına ilişkin yönetmelik maddesi,
yürürlükten kaldırıldı.
Siyasî
konjonktür ve ortam uygun olmadığı için 2011 de Danıştay andımız kaldırılmalı
başvurusunu Red etti. 2013 yılında uygun olduğu için andımızın kaldırılması
başvurusunu kabul etti ve kaldırıldı. Şimdide ülkede ulusalcı, milliyetçi
Kemalist kadroların yönetimde olmasının desteğiyle Danıştay 8’inci Dairesi
24.04.2018 tarihinde söz konusu yönetmelik hükmünün iptaline, ilk derece
mahkemesi olarak temyiz yolu açık olmak üzere karar verdi. Peki, şimdi ne oldu
da aynı Danıştay bu kararı verdi?
Tamamen
ırkçılık ve faşizm kaynaklı “Andımız” uygulamasını yapan şahsın ve onun
zihniyetinde olan “Samiriler’in” halka ve halkın değerlerine düşmanlıkta ne
kadar sabıkalı olduğunu evveliyatlarından biliyoruz.
Aynı zihniyet
ve İslam düşmanı olan eski bakan Mahmut Esat Bozkurt bir seçim konuşmasında:
“Türk bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan
olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma
hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler.” demesi zaten
her şeyi ifşa ediyor.
Eski başbakan
merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın hapis cezası almasına ve siyasi yasaklı
olmasına sebep olan 1994 yılında Bingöl'de yaptığı konuşmayı da hatırlayalım. Erbakan,
ilkokullarda okutulan 'Andımız'ı eleştirerek öğrencilerin her sabah 'Türküm'
diyerek yemin etmesinin yanlışlığına değinerek, "Bu ülkenin evlatları
asırlar boyu mektebe besmele ile başlar. Siz geldiniz besmeleyi kaldırdınız, ne
koydunuz yerine? Türküm, doğruyum, çalışkanım. Sen bunu söyleyince öbür
taraftan da Müslüman evladı 'Ya öyle mi, ben de Kürdüm, daha doğruyum, daha
çalışkanım' deme hakkını kazandı ve böylece siz bu ülkenin insanlarını
birbirlerine yabancılaştırdınız."
Türk Irkçılık
ve ayrımcılık kokan bir metnin öğrencilere okutulmasının ne İslami ne de insani
olduğunu söyleyen HÜDA PAR GİK üyesi Mehmet Yavuzda, bu metnin tartışılmaya
açılmasının dahi mahkûm edilmesi gerektiğini belirterek, milletini sözde değil
özde seven herkesin bu karara karşı çıkması gerektiğini kaydetti.
Şimdi bu
ucube kararı alan Danıştay üyelerini “kim atadı?” diye sormak lazım. Atayan
iktidarın sözcü ve bakanları bu karara doğal olarak şiddetle karşı çıktılar.
Yalnız ortada bir sorun vardı. Hem bu üyeleri kendileri atamıştı, hem de doğal
iktidar ortakları bu karardan memnunlar.
AK Parti’nin Cumhur
ittifakı ortağı MHP’nin genel başkanı Bahçeli ileri giderek, Danıştay kararını
eleştiren Eski Bakan Bekir Bozdağ’ı ve karara karşı çıkanları tehdit eder
şekilde yaptığı açıklamasına bakalım AK Parti’de nasıl yankılanacak?
Siz kalkıp
ülkeyi ulusalcı, milliyetçi ve Kemalist kadrolara teslim ederseniz, bu kararı
da alırlar. Yarın başörtüsünü de yasaklarlar ve tek parti dönemi uygulaması
“Türkçe ezanı” okutmak içinde adım ataralar. Daha önce yeni ve kapsamlı bir 28
Şubat tezgahı tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz uyarısını yapmıştım. Bunun
ilk adımı atıldı. Eğer Hükümet bundan ders alıp gerekli tedbirleri uygulamazsa
bu günleri mumla arayacağız.
Son sözümüzde
İslam’a savaş açmayı marifet zanneden sefil düşünce sahiplerine olacaktır. Ne
yaparsanız yapın. Hangi tuzakları kurarsanız kurun. İslam’a olan savaşınızı
tıpkı tarihteki atalarınız Nemrut, Firavun, Şeddat gibi kaybetmeye ve lanetle
anılmaya mahkumsunuz. En iyisi mi siz alın bu “Andınızı” da başınıza çalın.
İsterseniz her gün evinizde duvara bakarak okuyun. Biz hiç ilgilendirmez. Ancak
Bizlerden ve nesillerimizden uzak durun…Wesselam…