1 Temmuz’da başlayan yeni
normalleşme sürecinin zam furyasıyla start alması hepimizi hayal kırıklığına
uğrattı. Salgın süreciyle hayatı adeta sorunlar yumağına dönen vatandaşın, bu
zam yağmuruyla bitkisel hayata gireceği açıkça görülmektedir. Yeni
normalleşmenin umuduyla, halk ‘hayırlı günler’ beklerken, zam şoklarıyla ‘hayırsız
günlerin’ kendisini ne kadar süründüreceğini kara kara düşünmeye başladı.
Daha önceleri, % 1-2 zam
yapıldığında ‘bunun altından halk kalkamaz’ şeklinde haklı itirazlar
yükselirken, şimdi çok pervasızca % 15 zam yapılmaktadır. Son 3 yılda elektriğe
% 122 zam yapıldı. Bununla ne hedeflenmektedir? Halkın cebini hortumlayanlar,
kimin cebine hortumu boşaltmaktadır? Elektriğe, doğalgaza, LPG’ye ve öğrenci
harçlarına acımasızca zam yapanlar, piyasada iğneden ipliğe her şeyin çok daha
fazla olacak şekilde zamlanacağını hesaba katmışlar mıdır?
Memura, emekliye, işçiye % 3
verirken, elleri titreyen yetkililerin elektrik ve doğalgaza hoyratça % 15 zam
yapması bizleri ciddi olarak endişeye sevk etmektedir. Faturalarını
ödeyemeyenler, evlerine ekmek götüremeyenler, iş bulamayanlar endişelenmesin de
ne yapsın? Bu salgın sürecinin sorunlarıyla boğuşurken, acımasızca gelen zam
furyası karşısında geleceğe umutla nasıl baksın?
Halkın sorunlarını ve geçim
sıkıntısını gören bir yetkili yok mudur? Milletin dertlerini ve çaresizliğini
yukarıya iletecek danışmanlar ve müşavirlerin iz’anları devre dışı mı
kalmıştır? Bu salgın sürecinde halkın devasa sorunlarını göremeyecek kadar
basiretlerini kaybetmiş siyasetçilerimiz ne işle meşguldürler? Çaresiz
vatandaşın sabrını zorlayacak bu zamlarla kim neyi gerçekleştirmeye
çalışmaktadır?
Halkın cebini boşaltmaya
yönelik, ama birilerine rant sağlamaya dönük bu zam furyasından acilen
vazgeçilmelidir. Yapılan zamlar derhal geri alınmalıdır. Birilerinin menfaati
değil, halkın geçim sorunu esas alınmalıdır. İş bulamayan, evine ekmek
götüremeyen, faturalarını ödeyemeyen memnuniyetsiz bir halkın yöneticisi olmak,
sizi rahatsız etmiyor mu?
Bir iki sene sonra halkın
önüne sandık geldiğinde, bu zamları hangi gerekçelerle yaptığınızı nasıl izah
edeceksiniz? Alım gücünün yok olduğu, paranın değerini tamamen kaybettiği,
enflasyonun yükseldiği ve hemen her gün zam furyasına tutulmuş olan halktan oy
isterken neler anlatacaksınız? ‘Çok daha büyük zam yapma’ vadiyle ve ‘daha
büyük çaresizliklere gark etme’ ümidiyle mi!? bu halkın karşısına çıkacaksınız?
Bu salgın sürecinde,
bükülen halkın sırtına bu zam yükünü yüklemek akıl kârı değildir. Halkın
tamamının geçim sıkıntısı yaşadığı bu süreçte bu zamlar hayra alamet değildir.
Vatandaşın geçim sıkıntısını iliklerine kadar hissettiği bu salgın sürecinde,
bu acımasız zamların hayatlarını daha da çekilmez hale getireceğini net olarak
görülmektedir. Memnuniyetsizlik ise gün be gün artmaktadır.
Zamdan medet ummanların,
halktan ümitlerini kestikleri anlaşılmaktadır. Zamların, onları muratlarına
erdirmeyeceği gibi halkın hesap sorması ise daha çetin olacaktır. Bizden
söylemesi…