Yaşadığımız çağda, yüce
kitabımız Kur'an'ın kalpleri aydınlatan mesajlarının toplum tarafından kabul
edilmesinden ve selamete ulaştıran metotlarının benimsenmesinden rahatsız
olanların var olduğu bilinen bir hakikattir.
Hz. Peygamber (sav)'in
nübüvvet sürecinden bugüne aziz Kur'an'ın rahmet yüklü mesajlarının topluma
ulaşmasından rahatsız olanlar, her yolu deneyerek toplumun Kur'an ile
tanışmasına engel olmak istemektedirler.
Tarih boyunca birileri
Müslümanların hayat kitabı olan Kur'an'a karşı düşmanlıklarını gizlememiş, her
yönden Kur'an'a saldırarak murdar ve sinsi emellerine ulaşmaya
çalışmışlardır.
Kimi dönemlerde Kur'an'a
yönelik saldırılar kolay kolay açık alanlarda ve aleni bir şekilde gerçekleştirilemezken
son dönemlerde ise Kur'an'a yönelik saldırı ve düşmanlıklar açıktan, herkesin
görebileceği bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
İsveç, Danimarka, Almanya,
Hollanda gibi ülkeler başta olmak üzere son yıllarda Avrupa'da Hz. Peygamber
(sav)'e ve pak eşlerine aşağılık iftiralar atılmakta, Kur'an'a ve İslami
değerlere hakaret ve saldırılar olmakta, hatta daha ileri gidilerek Kur'an'ımız
yerlere atılarak yakılmaktadır.
Bu gelişmeler, hiçbir
Müslüman'ın kabul edebileceği durumlar değildir.
İslam'a ve mukaddesata
hakaret ve saldırı olduğunda Türkiye başta olmak üzere kimi İslam ülkelerinde
tepkiler verilmekte, protestolar yapılmaktadır. Müslümanlar meydanlara inerek
İslami değerlere sahip çıktıklarını haykırmaktadır.
Geride bıraktığımız hafta
sonu da Diyarbakır'da "Kur'an'a Saygı Mitingi" düzenlenerek İsveç'te
Kur'an'a yönelik yapılan eylem telin edildi.
On binlerce Müslüman İstasyon
meydanını doldurarak Kur'an düşmanlarına karşı çok anlamlı tepkiler
gösterdi.
Alanı hınca hınç dolduran
Müslümanlar aslında tüm dünyaya da önemli mesajlar vermiş oldular. Umarım bu
mesajı gerekli yerler almıştır.
Diyarbakır'da yapılan
Kur'an'a Saygı Mitingi göstermiştir ki, Kur'an'ın hâkimiyeti ve muhafazası için
Müslümanlar her bedeli ödemeye hazırdırlar. Ve asla İslam ve Kur'an
düşmanlarının hakaretlerine sessiz kalmayacak, saldırılarına boyun
eğmeyecekler.
İslam düşmanı bedbahtların
mukaddesata yönelik saldırılarına karşı Müslümanlar Kur'an'a daha fazla
sarılacak, sahip çıkacak ve onu hayat nizamı kılacaklardır.
Ayrıca her bedeli ödemeyi
göze alarak "Yeter ki Kur'an Susmasın" demeye devam edecekler. Pazar
günü Diyarbakır'da on binlerin katılımıyla yapılan "Kur'an'a Saygı
Mitingi" bunun delilidir.
Dün olduğu gibi bugün de söz
konusu Kur'an olunca, söz konusu İslami değerler olunca Müslümanlar birlik olup
insanlık ve mukaddesat düşmanlarına gerekli cevabı vereceklerdir.
Müslümanlar yekvücut olup birlik
halinde hareket ettiklerinde, Kur'an'a sarılıp kanunlarıyla amel ettiklerinde
aşamayacakları hiçbir engel kalmayacaktır.
Dolayısıyla İslam düşmanlarına verilecek cevabın etkili olması için Müslümanların tüm benlikleriyle "Yeter ki Kur'an Susmasın" diye yüce kitabımız Kur'an'a sarılmaları, çözümü Kur'an'da aramaları gerekmektedir.