Günümüzün Nazileri olan Siyonistler, Gazze'de toplama ve ölüm kampları inşa etmeye çalışmaktadır. Önce buralarda toplama kampları inşa edilecek, 2 milyon civarında insan buraya hapsedilip sadece ölmeyecek kadar yiyecek verilecek. Daha fazla Filistinlinin ölmesi için şartlar zorlanacak. En son kalan Filistinliler ise sürgün edilecek. İşte şu an siyonistlerin yapmak istediği planın özeti budur. Artık insanlar o denli dar bir alana sıkıştırılmış ki, insanlar cinnet noktasına getirilmiş. Gazze'de Amerikalıların tesis ettiği sözde yardım noktaları, aslında birer ölüm noktası olarak kurulmuş. Geçenlerde yardım almaya giden masum Filistinliler, yardım bahanesi ile tek sıraya konulup iki taraftan üzerlerine binlerce kurşun yağdırıldı. 50 kişi şehid oldu 200 civarında insan ise yaralandı. İslam Ümmetinin acizliğinin bedeli; bir lokma ekmek için siyonistlerin ayağına giden kardeşlerimizin canı oldu.

Her gün en az 100 kişi şehid ediliyor. Özellikle çocuklar bombalarla paramparça ediliyor, diri diri yakılıyor ve kalanlar ise açlıktan öldürülmek isteniyor. Şu anki aşama artık cinnet aşamasıdır.

Bunun ötesi yoktur. Bu savaş hepimizindir. Gazzeliler gibi herkes bu bedele ortak olmalıdır. Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Tüm imkân ve kabiliyet seferber edilmelidir. Bu savaşta artık hiçbir mazerete yer yoktur. Hiç bir siyasi çıkar ve konjoktorel faktör, bahane değildir. Ticaret, limanların kullanımı ve petrol sevkiyatı rezaletlerine artık bir son verilmelidir.

Dünya kamuoyunda terör çetesi israile büyük bir tepki vardır. Özellikle sanatçılar ve sivil toplum kuruluşları Filistin için ayakta. Bazı devletler de artık ciddi açıklamalar yapmaktadır.

İspanya, Şili, İrlanda, İtalya, Brezilya gibi devletlerin yetkilileri, artık bu soykırımın durması için ciddi çağrılar yapmaktadır. Dünyada Siyonist çete aleyhinde oluşmuş olan bu atmosferi iyi değerlendirmek gerekir.

Müslüman ülkelerin liderleri artık ayağa kalkıp askeri seçenek ve insani yardım koridoru seçeneklerini müzakere etmelidir ve derhal sonuçlandırmalıdır. Ürdün ve Mısır halkı, sınırları yıkmalı ve büyük bedeller ödemeyi göze almalıdır. İki devletin israil ile savaşa girmesi için olağanüstü çaba sarf edilmelidir. Kimsenin kanı, Filistinlilerin kanından daha kırmızı ve değerli değildir.

Eğer liderler ayağa kalkmayacaksa, Müslüman halklar, liderlerin kölelik ve zilletlerinin nedeni olan o koltukları altlarından almalıdır. Bunca askeri, istihbari ve ekonomik güç niye var? Hangi gün için bunlar saklanıyor? Turşu kurmak için mi yoksa sadece Müslüman halklara karşı kullanmak için mi? Bu gün, bu askeri güç kullanılmayacak da ne zaman kullanılacak?

Askeri müdahale seçeneği ve insani yardım koridoru, her platformda zikredilmeli ki, tek seçenek olarak dünya kamuoyunun gündemine otursun.

Bu seçeneklerin ciddi olarak müzakere edilmesi bile çok şeyi değiştirir. İnsani yardım koridoruna yapılacak bir müdahalenin savaş sebebi sayılacağı deklare edilmelidir ve böyle bir müdahale durumunda da gereği yapılmalıdır.

Bu gün değilse daha ne zaman???