Amerikan Başkanı Trump, Ortadoğu gezisi ile muhataplarına süslü sözcükler kullanarak kelimenin tam anlamıyla haracını kesti ve geri döndü.

Milyonlar değil, milyarlar değil trilyon dolarların konuşulduğu ve küresel emperyalizm açısından son derece başarılı bir geziydi.

Ünlü Arap yazar Abdulbari Atwan, “Trump, ülkesinin ekonomik çöküşünü durdurmak ve 42 trilyon doları aşan kamu borcunu azaltmak amacıyla, mümkün olan en büyük miktarda trilyonları ‘yağmalamak’ için bölgeyi ziyaret etti” diye yazdı.

Bu arada Gazze ile ilgili planlarında bir değişiklik olmadığını da Arap muhataplarının yüzüne karşı söylemekten çekinmedi.

Bu görüntünün Arap dünyasında ve Müslüman kamuoyunda tepkiyle karşılanacağını ve uzun vadede “zillet, korkaklık ve halkın servetini peşkeş çekme” olarak hafızalara kazınacağını çok iyi bilen küresel emperyalizmin algı merkezleri, Trump’ın artık israil politikalarından uzaklaştığını iddia ederek, emir ve kralların başarılı olduğunu iddia etmeye başladılar. Hatta Siyonist medyada bile şöyle haberler yaptılar: “Washington'a giden yol artık Riyad, Doha, Abu Dabi ve Ankara'dan geçiyor."

Tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de bir soykırım yaşanıyor ve soykırımın en büyük destekçisinin Amerika olduğunun herkes farkında. Devasa silah sistemlerine, büyük sermaye gücüne rağmen Amerika’nın desteği olmadan Siyonist teröristlerin Gazze’de başarılı olamayacakları, Lübnan ve Suriye’ye yönelik saldırılar gerçekleştiremeyeceği de yaşadığımız bu 18 aylık süreçte anlaşıldı. On binlerce kadın ve çocuğun ölümüne neden olan, hastane binalarını yerle bir eden tonluk bombaların neredeyse tümünün Amerikan menşeli olması soykırım ortaklığının en büyük delilidir aslında.

Gerek emirlik ve krallıkların gerekse de Ankara’nın, Siyonist soykırımı ve buna olan Amerikan desteğini kesmekte başarılı olduğuna birkaç haberle Müslüman kamuoyunu ikna edeceklerini düşünüyorlar. Oysa Trump, bölgeyi yağmalatıp, “trilyon dolarlık” anlaşmalar yaptıktan hemen sonra Amerika’dan Siyonist işgal rejimine soykırıma devam etsin diye büyük silah sevkiyatları yapıldı.

Bilerek ya da bilmeyerek yapılsa da soykırım ortaklarının sayısı artıyor.

Yeni Suriye yönetimine 20 milyon dolar yardım yaptıklarında büyük gürültü çıkaran Körfez rejimlerinin eğer cömertçe Trump’a verdikleri trilyon dolarları gerçekten de soykırımı durdurmaya yarasaydı belki birçok insan “Ancak buna güçleri yetiyor, parayla Trump’ı ikna ettiler” diyecek ve Gazze’nin mazlumları için yaşanan yağmaya ses çıkarmayacaktı.

Ama Trump ayrıldıktan bir gün sonra vahşi Siyonist çeteler Gazze’de tüm yaşam alanlarına karşı saldırılar gerçekleştirdiler, insanların toplandıkları çadırları yaktılar, zor şartlarda hizmet vermeye çalışan hastaneleri defalarca bombaladılar. 3 gün içinde yüzlerce şehid ve artık bilinmeyen sayıda yaralı vardı.

Bir tarafta gıda girişine izin vereceğini söylüyor Netanyahu, diğer tarafta canlıların bulunduğu her yeri bombalıyor. Saldırılar birkaç saat dursa “Trump’a verdiğimiz paradan dolayı, israil’e baskı var, geri adım atıyor” propagandası ile halkı kandırmaya devam ediyorlar.

Gazze, direnmeye, maskeleri düşürmeye, insanlığın, izzet ve şerefin ne olduğunu anlatmaya devam ediyor.