İşgalci Siyonistler korkunç suçlar işliyorlar. Kan donduran suçlar… Her yerde her ortamda, imkân buldukları her fırsatta Müslüman Filistin halkına yönelik alçakça suçlara imza atıyorlar. Hiçbir kural tanımıyorlar, hiçbir ahlaki normu önemsemiyorlar, vahşi hayvanlara bile yapılamayacak zulmü, işkenceyi mazlum Filistin halkına uyguluyorlar. Hiçbir mahremiyeti önemsemiyorlar… Kadın demiyorlar, çocuk demiyorlar, yaşlı demiyorlar, hasta demiyorlar… Mazlum Filistin halkına sadistçe yaptıkları zorbalıklardan zevk alıyorlar. Bitip tükenmeyen bir zulüm, tüyleri diken diken eden bir vahşet…

Düşüncesi, tasavvuru bile korkutucu, ürkütücü olan bu barbarlık karşısında Müslüman Filistin halkı insanlık tarihinin en onurlu en destansı en yiğitçe duruşlarından birini sergiliyor, bu vahşi hayvanlara boyun eğmeyi kabul etmiyor. Tahammül gücünü aşan bu korkunç zulümlere katlanıyor ama İslam’ın, insanlığın, ahlaki değerlerin bu en azgın düşmanları karşısında zillet elbisesine bürünmeyi reddediyorlar.

Bu vahşet karşısında, kan donduran bu zulüm karşısında dünyanın her tarafında, farklı dinlerden, mezheplerden, ırklardan, ideolojilerden vicdan sahibi insanlar Siyonistlere karşı nefretle dolu olarak onları kınıyor, mahkûm ediyor, otellerine, lokantalarına almıyor, cadde ve sokaklarından kovuyor, kentlerine istemiyor, ürünlerine boykot uyguluyorlar.

Peki bizim şehirlerimizde, kasabalarımızda, turistik mekanlarımızda, cadde ve sokaklarımızda neden hala bu iğrenç varlıklar hiçbir tepkiyle karşılaşmadan, ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar. Vicdanımız bu kadar mı köreldi? Bırakın Müslümanlığımızı, insanlığımızı bu kadar mı kaybettik? Siyonistler ülkemizde cirit atıyorlar. Filistin’de beşikteki yavrularımızı katleden bu insan görünümlü vahşiler, işgal ettikleri mukaddes beldede her gün mazlum Filistin halkının evlerini başlarına yıkan bu sözde yerleşimciler şehirlerimize, tatil beldelerimize gelip keyif çatıyorlar.

Neden sesimizi yükseltmiyoruz? Âlimlerimiz, aydınlarımız, kanaat önderlerimiz, İslami camialarımız, STK’larımız, siyasilerimiz, insan hakları söylevlerini dillerinden düşürmeyenlerimiz, kadın ve çocukları korumaya kendilerini vakfettiklerini iddia eden sanatçılarımız, kültür adamlarımız neden ülkemizi kirleten bu canilere karşı harekete geçmiyorlar. Bu konuda yetkililere, iktidara neden bir baskı unsuru olmaya çalışmıyoruz?

Bu konudaki sessizliğimiz, ürkekliğimiz, çıkarcı davranışımız bizi gelecek nesiller karşısında mahkûm edecek, bu acizliğimiz tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

Derhal bir vicdan seferberliği başlatmalı, sosyal medya üzerinden, yayın basın yoluyla, kitlesel toplantı ve yürüyüşlerle ve akla gelebilecek her türlü meşru ve hukuki yolu deneyerek iktidar, etkili ve yetkili kişiler üzerinde baskı unsuru oluşturmalı, ülkemizi Siyonist katillerin bir gezi ve tatil yeri olmaktan çıkarmalıyız.