31 Mart mahalli seçimlere az bir zaman kaldı. Meydanlar,
caddeler ve sokaklar siyasi partilerin reklam/ilan afişleriyle doldu.
Parti yetkili ve temsilcilerinin alan ve ekranlardaki seçim
çalışmaları da gittikçe sıklaşıyor. Her parti kendi propagandasını kendince
belirlediği konular üzerinden yürütüyor.
Seçimlere giren partilerin sayısı fazla olunca sonucun
nerede kimin lehine olacağını da şimdiden kestirmek tabi ki zor oluyor.
Genelde her bir parti kendisine birincil derecede rakip
gördüğü partiye veya partilere yüklenerek siyaset yapmaya çalışır. Bu anlamda
HÜDA PAR ile CHP arasındaki tartışma ve karşılıklı yüklenme dikkatlerden
kaçmadı/kaçmıyor.
Malum olduğu üzere CHP bu ülkede ana muhalefet partisi ve
normal şartlarda muhalefet etmesi gereken partinin de aslında iktidar partisi
olması gerek diye düşünülüyor. En azından genel siyaset tartışmaları içerisinde
bu iş böyle biliniyor.
Fakat hem geçtiğimiz genel seçimler öncesi hem de şimdi
önümüzdeki yerel seçimler öncesi Türkiye’nin ana muhalefet partisi diye
tanımlanan partinin hedefinde HÜDA PAR oldu.
CHP’nin yeni genel başkanından tutun da onların belediye
başkanlarına, belediye başkan adaylarına kadar birçoğunun, sanki bütün her
yerde onlara rakip tek parti HÜDA PAR’mış gibi bir yaklaşımları var.
Sadece onlar da değil, kendilerine yakın yazar çizerlerin
hepsinin gündeminde de yine tek parti var, o da HÜDA PAR!
Tabi kendilerine rakip diye belirledikleri HÜDA PAR ile
ilgili söyledikleri sadece siyasi mülahazalarla olsa ve varsa gördükleri
yanlışlar üzerine bu siyaseti yürütseler yine de hak verilirdi, çünkü
yanlışlara muhalefet etmek kadar doğru bir yaklaşım olamaz. Ama durum öyle
değil; çünkü HÜDA PAR’a çok düşmanca bir saldırıları söz konusu; bu, normal bir
muhalefet tarzı şekliyle açıklanamaz.
Bir de HÜDA PAR’ı eleştirmek için veya yüklenmek için dile
getirdikleri konuların hepsi ya yalan, iftira şeyler ya da saldırı sebebi diye
gösterdikleri hususlar, bu memleketin kadim değerleri ile İslami düsturlar ve
dini farizalardır.
Türkiye’nin ana muhalefeti kendisine HÜDA PAR’ı rakip
bellemiş ve işin ilginç tarafı rakibine muhalefet ederken de normal bir siyasi
anlayışla muhalefet etmeden saldırıyor, hakaret ediyor, iftira atıyor. Bunu
normal basit siyasi muhalefetle açıklamak mümkün değil!
Siyasi geçmişi karanlık ve cinayetlerle dolu bir yapının
kalkıp başka partileri olmadık şeyler üzerinden vurmaya çalışması tamamen
kaybettiren bir siyasi yöntem olduğu halde, CHP’nin bunda ısrar etmesi çok ama
çok ilginç geliyor.
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Sayın Şeyhmus
Tanrıkulu’nun kendi ifadesiyle “CHP’nin Geçici Genel Başkanı Özgür Özel”e
seslenirken, ‘Evi camdan olanın başkasının evine taş atmaması gerektiği’ne dair
uyarısı aslında çok şeyi ifade ediyor. “CHP’nin Geçici Başkanı”nın dikkatini,
CHP’nin yapıp ettiklerine çekiyor ve ‘Geçmişiniz de bugününüz de öyle temiz
değil, haddinizi bilin’ diye ihtarda bulunuyor.
Herkesin malumu olduğu üzere, Türkiye’nin tek partili
dönemlerinde ve sonrasında CHP’nin bu millete yaşattığı mezalimlerin haddi
hesabı yoktur.
Bu ülkede “Kurucu Parti CHP”nin döneminde halka reva
görülenler ve gerçekleşen katliamların çetelesini bilmeyen kalmamıştır.
Böyle bir anlayışın takipçileri ve müdavimlerinin HÜDA PAR’ı
şiddet ve benzeri hususlarla yaftalamaya çalışmaları çok komik oluyor.
Öyle görülüyor ki bu seçimlerde de siyasetteki yarışın
yıldızı yine HÜDA PAR olacak!