Seçimler bitse de yankısı ve üzerinde
yapılan polemikler hala devam ediyor, edecek gibi de görünüyor.
Doğrusu artısı eksisi bir yana ders
çıkarılacak birçok yönü de var.
Bu açıdan bakıldığında seçimin bir yarış
olduğu ve yarışın bitmesiyle her iki tarafın da saygı duyarak birbirine karşı
ölçülü olması, centilmenliğin gereğidir.
Olması gereken bu olsa da maalesef
izlediğimiz manzara bunu müjdelemiyor.
O zaman biz de seçilen vekillerin ve
yeniden seçilen yöneticilerin neyi unutmaması gerektiğinden bahsetmeliyiz.
İnsan dediğimiz hammadde, bu nasihatleri
unutagelse de unutmayıp layık olanların tarihe mal olduklarını da unutmamak
lazım.
Asıl olan vekillik veya yöneticilik
değil, onları seçenlerin talepleri, arzuları ve istekleridir.
Yani halk bundan sonra onların efendisi
olduğundan otokontrol sahibi, güleryüzlü, sabırlı olmaları yakışır.
Acaba bu konudaki nasihatin hangisi en
uygunudur derken Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptığı vasiyetnamenin en uygun
olacağı fikri aklıma geldi.
Öyleyse burada hatırlamak doğru olur.
Buyrun geçerliliğini her zaman koruyan
nasihatin metnine:
Ey oğul, artık Bey’sin!
Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoş görmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...
Ey oğul, sabretmesini bil,
vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma;
insanı yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul, işin ağır,
işin çetin, gücün kula bağlı.
Allah yardımcın olsun...
Güçlüsün, kuvvetlisin,
akıllısın, kelamlısın!
Ama; bunları nerede,
nasıl kullanacağını bilmezsen
sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın!
Dünya,
senin gözlerinin gördüğü gibi değildir.
Bütün bilinmeyenler,
feth edilmeyenler, görünmeyenler,
ancak sen faziletli ve ahlaklı olursan
gün ışığına çıkacaktır.
Ey oğul! Ananı, atanı say!
Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen ,
yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördüğünü görme! Bildiğini bilme!
Sevildiğin yere sık gidip gelme!
Ey oğul! Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki alime,
zenginken fakir düşene ve
hatırlı iken itibarını kaybedene.
Ey oğul! Unutma ki,
yüksekte yer tutanlar,
aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklıysan mücadeleden korkma!...