Çoğu zaman dikkatimi
çekmiştir. Dini konular medya aracılığıyla magazinleştiriliyor. Reytingler
uğruna farklı bir renge büründürülüyor. Mübarek Ramazan ayına
yaklaştığımız bu günlerde bu konu çok konuşulması gerekir. Geçen yıllardan da
bildiğimiz gibi din konularında hiçbir endişesi olmayan televizyon
kanalları “Ramazan şenlikleri” gibi isimler altında bu mübarek ayın
ruhuna aykırı programlar gerçekleştirdiklerini biliyoruz. Dini
hassasiyeti olan herkes bu durumdan rahatsızlık duyuyor. Bunun içinde bu konuyu
irdelemek istedim.
Evet, dini konular ve
öğretiler magazinleştikçe hikmet ve mana kayboluyor. Reytingler için
araçsallaştırılan din, amacından çıkıyor ve farklı amaçlar için kullanılıyor.
Böyle bir kültürün oturması ise farklı tehlikeleri barındırmakla birlikte en
önemlisi, anlamsız ve gayesiz bir din anlayışını doğuruyor. Hatta böyle
durumlarda ibadet niyetiyle yapılması gereken farizaların bile şekilde kalıp
içi boşalıyor. Akidevi meseleler bile yüzeyselleşiyor ve derinliğini
kaybediyor. Böylece erdemli ahlak yozlaşıyor ve manevi derinlik sabote
ediliyor.
Şu bir gerçek ki İslam’ı
farklı bir renge boyayıp pazarlama alanına araçsallaştırmak gibi girişimler
dinde şekilcilik ve gösteriş gibi halleri doğurur. Buda dinde yüzeysel olma ve
hassasiyetleri kaybetme tehlikesini doğurur. Dinin hassasiyetlerinden
ziyade “reytingler” için halkın ilgisini önceleyen medya gurupları
dini hakikatlerden uzaklaşır. Hata halkın ilgisi ve hoşnutluğu, Hakkın
rızasından daha öncelikli hale geliyor. Böyle bir din anlayışı ve buna ilgi
göstermek bugünkü tehlikelerden birisidir. Çünkü çok hassas dini mevzular bile
eğlenceli hale getirilerek gayri ahlaki ortamlarda sunumu yapılıyor. Medyanın
temel ilkesi olan “reyting” artırma uğruna dini konular magazin şekle
büründürülerek şov malzemesi yapılıyor. Bu tehlikenin ıskalanmaması
ve ciddi manada üzerinde durulması gereken bir konudur.
Birçok dini konuda bu
tehlike vardır. Ancak Ramazan ayına yaklaştığımız bu günlerde bu mübarek zaman
dilimindeki derinliği kaybetmemek ve buna dikkat etmek her Müslümanın
görevidir. Bu tür tuzaklara karşı uyanık olmak zorundayız. Zira Ramazan
ayını “eğlence havasına” büründürerek ibadet heyecanını ve lezzetini
magazinleştirerek menfi noktalara taşımak isteyen birileri vardır. Hatta
insanları camiye davet edecekleri yerde sokak konserlerine ve Ramazan ayıyla
hiçbir ilgisi olamayan eğlence yerlerine davet ediliyor. Ve buda “Ramazan
şenlikleri” adı altında yapılıyor.
Sonuç olarak; din
konusunun hayatımızın bütün alanlarını kuşatıcı temellerinden uzaklaştırıp içi
boşaltılmış ibadetler sunuluyor. Bu ifsat çalışmaları bizleri değerlerimizden
koparmak için hazırlanmış projelerdir. Bu ifsadi çalışmaların tuzağına
düşmeyelim. Tüm dini konularda olduğu gibi Ramazan ayımızı onun ruhuna uygun
şekilde icra edelim. Camilerimizi ve cemaatlerimizi bu ayda daha da ihya
edelim. Mübarek Ramazan ayımızı bu şarlatanlara kaptırmayalım.