Dikkat ederseniz Ramazan İslam dünyasının sınırlarının dışına taşmış durumdadır. Belki İslam toplumu içinde yaşadığı halde Ramazan’a duyarsız olanlar da vardır, Ramazan’ın geldiğinden habersiz, oruçla, sahurla, iftarla teravihle alakası olmayan epeyce insan da olabilir.

Fakat öyle gördüğümüz, öyle zannettiğimiz insanların da Ramazan’dan bal gibi haberlerinin olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Kendilerini öyle öyle gösterseler bile ruhlarının bir tarafında bu durumlarından dolayı bir ıstırap var, bunu tamamen gizleyemiyorlar, uzak durmakla işledikleri suçun çok iyi farkındalar. Umarız ki bu durum tövbeye dönüşür ve Ramazan’ın şemsiyesi altına girerler.

Bunun yanında İslam dünyasının dışında kalan öteki dünya Ramazan’ın çok iyi farkındalar. Müslüman olmadıkları halde oruç tutanların, iftarlara katılanların sayısı hiç de az değil.

Hem Ramazan sadece bir oruç, bir iftar olarak kendisini göstermekle kalmıyor, İslam’ın en önemli bir şiarı, insanlığa Allah’ı hatırlatan bir meşale olarak kendisini gösteriyor. Geldiğinden bütün insanlığın haberi oluyor, öteki dünyanın insanları “bu ay Müslümanların Ramazan ayıdır” diye biliyorlar.

Kendi içimize dönelim. Oruç tutmadıkları ve Ramazan ayını birey olarak yaşamadıkları halde ticaret sektörü Ramazan’ı ve Bayramı öyle iyi biliyorlar ve bekliyorlar ki, isterseniz şöyle bir bakın her şey Ramazana göre ayarlanmıştır. Yiyecekler, içecekler, giyecekler. Ticaret dünyasının çeklerine, senetlerine ve ödeme tarihlerine bir bakın, mutlaka bayram gözetilmiştir, buna Kurban Bayramı da dahildir.

Avrupa’nın stadyumlarında Müslüman futbolcuların oyunun orta yerinde kenara çekilip iftar etmeleri bile büyük ve sempatik haber oluyor.

Bu bir tebliğ değil de nedir? Kıyamet günü insanlık “biz İslam’dan habersizdik” diye itiraz edebilirler mi?

Demek istiyoruz ki Ramazan bir şahittir, hem de bütün insanlığa bir şahittir, hiç kimse İslam’dan habersizdik diye itiraz edemeyecektir.

Bu duygularla günleriniz ve geceleriniz hayırlı ve bereketli geçsin!