Bir süredir Gazze’de açlıktan hayatını kaybeden insanların
görüntüleri düşüyor önümüze.
İnsanlığımızdan, Müslümanlığımızdan, yaşadığımızdan dolayı
utanıyoruz ve inanıyorum ki, halen insan kalabilmiş herkes aynı acıyı hissediyor
içinde.
Bu görüntülerin insan hafızasında, yıkılmış evlerden,
parçalanmış cesetlerden daha fazla iz bırakacağını, kolay kolay
unutulamayacağını herkes biliyor; ama bu bile insan kılıklı işgalci Yahudilerde
insani bir küçük tepkinin oluşmasına neden olamıyor.
İnsani değerlerin bu derece kaybolduğu bir başka topluluğun
insanlık tarihinde varlık gösterdiğini sanmıyorum.
İşgalcilerin dostları tehlikenin farkında ve katliama devam
edilmesine ses çıkarmıyorlar; ama açlıktan ölenlerin görüntülerinin işgalci
teröristler için oluşturacağı tehlikenin farkındalar.
Daha önce işgalci terörist rejimin sivilleri öldürdüğünü
“teyit edemeyeceklerini” söyleyen soykırımın en büyük ortağı Amerika bile
uyardı.
ABD Dışişleri Bakanlığı şöyle bir açıklama yaptı:
"Eminim ki; ellerindeki sınırlı yiyecekleri alıp çocuklarına vermek için
öğün atlayan birçok ebeveyn vardır. Bu nedenle çocukların ölmesi kabul edilemez
ve bunu israil hükümetine net şekilde bildirdik."
Aslında açıklamada işgalci teröristin soykırımına verilen
desteğin de itirafını görmek mümkündür.
Başka ülkelere askeri müdahalelerde bulunan, hatta Rusya
gibi bir büyük askeri gücün Ukrayna’ya müdahalesine sadece sözlü uyarılarla
tepkide bulunmakla yetinmeyen Amerika’dan söz ediyoruz. Rusya’nın işgal
saldırısı karşısında Ukraynalıların yaşadıklarının kabul edilemez olduğunu
belirtmekle beraber AB ülkelerini de harekete geçirerek Ukrayna ordusuna her
türlü silahı vermekten çekinmediler. Oysa ortada dünyayı bir nükleer savaşla
tehdit eden bir Rusya gerçeği vardı ve bu normal şartlarda daha temkinli
hareket etmeyi gerektirirdi.
Gazze’ye saldıran da tüm uluslararası sözleşme ve uyarıları
göz ardı eden işgalci bir güçtür.
BM ve DSÖ gibi uluslararası kurumların şahitliğiyle de bu
terörist işgalci güç, hastaneleri bombalamış, sağlık personelini infaz etmiş,
tıbbi yardıma muhtaç bebeklerin ve yaralıların ölümüne neden olmuştur.
Bu işgalci terörist gücün HAMAS ile ilgili tüm iddiaları
yalan çıkmasına rağmen UNRWA hakkında ortaya attığı mesnetsiz iddiaları delil
kabul eden ABD ve birçok Avrupa ülkesi yardımları kesmiş ve işgalci terörist
gücün yardımı engelleme çabalarına sessiz kalmıştır.
Öyleyse şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Soykırımcıya her
türlü desteği veren ve ateşkes çağrısında bulunmayan Amerika ve Avrupa ülkeleri
soykırım suçuna ortak oldukları gibi insani yardımın engellenmesinde ve
açlıktan ölümlerde de işgalci terörist ile suç ortağıdırlar.
Bir de zaten askeri bir hamlede bulunmaları beklenmeyen; ama
siyasi, diplomatik ve ticari anlamda da soykırımcı teröriste karşı bir adım
atmayan ve durmadan “soykırımı durdurun” çağrılarında bulunanlar var.
5 ayı aşkındır süren soykırıma, açlıktan ölümlere rağmen
toplanmaları bile zaman alan ve lütfedip kınamalarda bulunarak işgalci
teröristlere ve soykırım ortaklarına maskara olanlar…
Mazlumlar ve mazlumlar için dua etmek ve gözyaşı akıtmaktan
başka ellerinden bir şey gelmeyenler sizleri de unutmayacak.
“… Ve Rabbin asla unutmaz.” (Meryem/64)
“O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize
tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!
Demişlerdi.” (Kehf/10)