Bu Ramazan Bayramı’nda, Gazze’ye daha vahşice saldırdı siyonist katiller. Bayram günü dâhil, hemen her gün aralıksız, Gazze bombalandı. Artık insanlar yanarak can veriyor. Bombalarla ölmek yetmiyormuş gibi açlıktan ölmek sıradan hale geldi. Haftalardır Gazze’ye un girmiyor ve insanlar açlıktan ölmeye başladı. Bütün dünya özellikle Müslümanlar bu durumu sadece duyarsızca izlemekle yetiniyorlar.
Gazzeli çocuklar; ‘haykırarak artık ölmek istediklerini, çünkü cennette ekmek yiyebileceklerini’ söylüyorlar. Ben insanım diyenler de hâlâ bu duruma seyirci kalarak, bu zulmün devam etmesini istemeyerek de olsa kabullenmiş durumdadırlar. Barbar Yahudiler, ABD’nin sonsuz desteğini ve etraftaki sözde müslüman ülkelerin korkaklığını ve ihanetlerini fırsat bilerek katliamlarını açık bir soykırıma dönüştürmüş bulunmaktadır.
Gazze’deki soykırımla yetinmeyen katil siyonistler, her gün Suriye ve Lübnan'a saldırılar düzenlemekte, onlarca sivil insanı katletmektedir. Suriye’yi adım adım işgale devam eden işgalci katiller, havaalanları ve askeri noktaları bir bir vurarak, kısa ve orta vadede Suriye'nin askeri bir varlık göstermesini engellemek, askeri altyapısını tamamen yok etmek için sistematik bir saldırıyı ‘strateji haline’ getirmiş bulunmaktadır.
ABD ve İngiltere ise sistematik bir şekilde Yemen’e saldırılarını sürdürmektedir. Yemenli Müslümanların Gazze’ye desteğini hazmedemeyen batı küfür cephesi; siyonist katil Yahudilerin saldırılarını eksiksiz yapabilmeleri için, aralıksız bir şekilde hava saldırılarıyla Yemen’i etkisiz hale getirmeye çalışmaktadırlar. Özellikle altyapıyı hedef alarak insanların yaşamlarını imkânsız kılmak amacıyla su kaynaklarını, enerji santrallerini, limanları vb. bombalamaktadırlar.
ABD’nin ve batılı kâfir güçlerin sonsuz ve karşılıksız desteğini alan siyonist katiller ise adeta Gazze’ye ‘havanın bile’ girmesine engel olmaktadırlar. Bu hak-batıl savaşında batılı küfür cephesinin siyonist katillere verdiği bomba sayısı kadar, Müslümanım diyenler Gazze’ye bu kadar un torbasını gönderemiyorlar. Müslüman Gazze’liler de kâfirlerin bombalarıyla can vermekte, bombalardan kurtulanlar da açlıkla yüz yüze kalmaktadırlar.
Gayret ve vicdan sahibi Müslümanların onurluca ayağa kalkma vakti çoktan geldi, geçti bile. Müslümanların birlikte hareket etme ve birbirlerine yardım etmeleri farz iken, bu derece ayrılık ve gayrılık içerisinde olmaları asla kabul edilemez. Bu zulme sessiz kalmak; bu dünyda, insanlık ve müslümanlık izzet ve şerefine aykırı olduğu gibi öbür dünya da Allah'a hesap verememenin kara yüzlülüğü ise daha dehşetli olacaktır.
Gazzeli Müslüman çocuklar, ellerinde boş tencere ve kaplarla bir tas yemek almak için beklerken; bombalar altında her gün cehennemi yaşıyorlar. Yangın bombalarıyla yanarak can veriyorlar. Günlerce yemek bulamadıkları için açlıktan ölüyorlar. İmkânsızlık ve yokluklar içerisinde ama iman ile düşmana karşı mücadele etmeye, vatanlarını ve namuslarını savunmaya devam ediyorlar. Bu azim ve kararlıkları, siyonist katilleri ve batılı küfür cephesinin diğer aşağılık mahlûklarını şaşkına çevirmiş bulunmaktadır.
Gazzeli Müslümanların; bu iman, azim ve kararlılıkları diğer Müslümanlarda görülmeye başladığı gün, siyonist katillerin ve zalim babalarının sonunun başlangıcı olacaktır inşallah. Müslümanlarda farz olan bu kardeşlik hukukunu engelleyenler, imani birlikteliği küfrün hizmetkârlığına tercih edenler, ‘İslam Ümmeti’ne ait olmanın şeref ve haysiyetini siyonistlerin ‘tasmalı elemanı’ olmaya yeğleyenlere rağmen; Allah’ın izniyle, Gazze’nin cihadı başarıya ulaşacaktır.