Mademki her gün
defalarca “maliki yevmiddîn, iyyakena’büdü” diyoruz, o halde Rabbimize
karşı şu duyguları gönlümüzden geçirelim;
Sensin o din gününe
tartışılmaz biçimde hâkim ve malik olan!
Sensin o gün herkesi
huzurunda derleyip toparlayacak olan,
Yapıp ettiklerini gözlerinin
önüne serip yayacak olan,
Hiçbir şey bırakmadan hiçbir
şeyden geçmeden bir bir soracak olan!
En ufak davranışı, en küçük
kıpırtıyı ölçüp tartacak olan!
Sensin her bir canlının
alnından perçeminden tutup çekecek olan!
Sensin o gün uğrunda korkudan
bütün başlar öne düşecek olan!
Huzurunda dehşetten gönüller
boşalacak, gözler dönecek olan!
Nefes hışırtıları, soluk sesi
dışında huzurunda her bir ses susup sinecek olan!
Sensin, o din gününde
adaletle hak ile hüküm verecek olan!
Kulları arasında her türlü
ihtilafı, ayrılığı nizaı kesip çözecek olan!
Karışmış akılları Sensin o
gün hükmüyle tatmin edecek olan
Oynamış yürekleri sükûnete
erdirip, yatıştıracak olan!
Çünkü Sen Haksın Rabbim,
Hakk'ın bizzat kendisi!
Sadece ve sadece Sana ibadet
eder, Senin kulun oluruz!
Şunu hiç unutmayız; ibadet
için varız, bunun için buradayız!
Sana ibadet için yeryüzüne
gelmişiz, teferruat gerisi, bunu böyle biliriz!
Ubudiyyetimizi sadece ve
sadece Sana tahsis ederiz
Yalnız Senin önünde boynumuzu
bükeriz, kıyama dikiliriz,
Yalnız Sana itaat, yalnız
Sana ibadet, işte bu kimliğimiz, bununla öğünürüz!
Yalnız Sana meyleder, yalnız
Seni zikreder, böylece yatışırız!
Senden başka birine ibadet
sayılacak en ufak bir davranış sergileyip sunmayız,
Senden başka birine ibadet
anlamında en küçük bir kelime sarfedip söylemeyiz!
Senden başka birine ibadet
sayılacak bir işaret sunmayız, imada bulunmayız!
En küçük düşünceyi kafamızda
taşımaz, akıldan geçirmeyiz!
Yaratan ve yaşatan, hayat
veren Sen iken, başkasına kulluğu,
En büyük bir çarpıklık,
nankörlük insafsızlık, vicdansızlık biliriz!
Biliriz ki bir insan, ancak
bu kadar düşer, bu kadar zelil olur!
Ve yine biliriz ki, Sana kul
olmayanlar, mutlaka bir yerlerin kuludurlar şu anda!
Yalnız Senden dileriz yardımı
inayeti, yalnız Senden isteriz direnci ve kuvveti
Yalnız Sana kaldırır açarız
elimizi,
Yalnız Sana söyleriz gizli
hacetimizi!
Yalnız Sana açarız gönlümüzün
derdini,
Yalnız Sana dökeriz
içimizdeki hüznü,
Kapı olarak yalnız kapını
biliriz biz, ağyarın kapısında dolaşıp sürtünmeyiz!
Yalnız senin kapında
boynumuzu bükeriz, ihsanını bekleriz gözümüzü dikeriz
Senden imdat dileriz,
"Yetiş ey Rabbim!" deriz,
Başkasından imdadı şirk ve
küfür biliriz!
Seninle güçlenmeyen zayıftır
dermansızdır,
Seninle var olmayan yoksuldur
perişandır!
Senin doyurdukların dışında
herkes açtır,
Giydirdiklerin hariç, herkes
çıplak, üryandır!