Siyonist işgal rejimi, attığı her adım ile bütün insanlık için bir tehdit olduğunu ortaya koyuyor.

İnsanlığın tarihinin başlangıcından bu yana insanlığın ortak mirası ve kültür külliyatının parçası olan bütün değerleri, erdemleri ve zenginlikleri yok ediyor. İnsana ve yaşama dair ne varsa imha etmeye çalışıyor.

İnsanlık geç de olsa bu iblisleri tanıma imkânına sahip oldu.

Şu an Gazze'de katledilen masum çocukların paramparça olmuş bedenleri, insanlık ailesinin öfkesine dönüştü ve yeryüzünün her tarafını kapladı.

İşgal rejimi, artık taşlanması gereken bir iblis olarak görülmektedir. Önce halklar, daha sonra devletler; siyonizm karşıtı blokta yavaş yavaş yerlerini alıyor. İnsanlık ayrışıyor. Bir yanda bütün renkleri ve farklı kimlikleriyle insanlık ailesi; diğer yanda ise insanlık düşmanı alçak siyonist rejim ve onun destekçileri...

Vietnam Savaşı'ndan bu yana, insanlık hiçbir konuda bu denli kenetlenmemişti.

İnsanlık, artık bariz bir tehdit altında olduğunu görüyor. Gazze'deki katliam ve soykırım insanlığın ölmesi ile eşdeğerdir.

Yeryüzünün en ücra noktalarında bile artık bu soykırım sorgulanmaktadır.

Siyonizme karşı çok güçlü bir insanlık desteği mevcuttur.

Tüm halklar, siyonistleri yok edilmesi gereken ve insanlık ailesinde yeri olmayan bir güruh olarak görmektedir.

İspanya'dan Yunanistan'a varıncaya kadar her yerden kovuluyorlar. Uçaktan indiriliyor, pasaportları çöpe atılıyor.

Artık bu teröristler, Avrupa ülkelerine bile korkarak gidiyor.

İşte böyle bir konsensüs sağlanmış iken, bu kriz, aslında çok hayırlı bir fırsatın kapısı olabilir.

Hazır, siyonistlerin bu çirkin ve kanlı yüzleri ifşa olmuşken ve insanlığın nefreti dorukta iken, siyonizmin sonunu getirecek bir insanlık ittifakının temelleri atılabilir.

İşte tam da insanlığın hazır olduğu bir noktada bu sürecin bayraktarı olacak bir lidere ve ülkeye ihtiyaç vardır.

Bu süreç iyi idare edilirse, bütün bölge devletleri ve halkları bu ortak düşmandan kurtulabilir. Hatta bütün insanlık bu beladan kurtulabilir.

Bunca şehidin kanı heder olmamalı ve mazlumlar daha fazla çile çekmelidir.

Filistinli çocukların kanlarının laneti tüm insanlığı kuşatmadan insanlık, siyonizmi her taraftan kuşatmalıdır. Geç kalınan her saniye tüm insanlık aleyhine işlemektedir.

Artık boşa geçirilecek bir dakika bile yoktur.

Bu açıdan, soykırımdan büyük bir insanlık zaferi çıkmalıdır.

Geride kalan Gazze halkına karşı insanlık onur, vefa ve özür borcunu ifa etmelidir.

İnsanlık, siyonizmi kuşatıp pençe ve dişlerini kırarak ancak ağır vebalini hafifletebilir.

Artık kınama ve lanetleme ile kaybedilecek bir zaman yoktur.

Somut ve can alıcı adımlara ihtiyaç vardır.

Gazze'de topyekûn ölümler kapıda iken ve her gün açlıktan çocuklar ölürken, siyonizm ile yüzleşmekten başka çare yoktur.

Bedeli ne olursa olsun siyonizm belası ile yüzleşmek ve insanlığı bu iblisin belasından kurtarmak gerekir.

Saman alevi gibi parlayıp sönen açıklama ve protestolar yerine, sürekli ve kalıcı eylem planlarına ve adımlara ihtiyaç vardır.