211

 

25 Kasım Salı günü Silopi’de HDP Kadın Meclisi’nin öncülüğünde yapılan eylemde, İslam’ın şiarı Müslüman kadının iftiharı olan tesettür aşağılandı; çarşaf köleliğin simgesi olarak tasvir edilmeye çalışıldı. Van’da da, şehrin önemli yerlerine yine aynı süfli zihniyet tarafından “Toplumsal Kâbustur Namus” pankartı asıldı.

Müslüman Kürt halkının asla kabul etmeyeceği bu gibi etkinlikler ve sözde eylemler ilk defa yapılmıyor. Daha öncelerde de yapılmıştı ve öyle görülüyor ki ileriki zamanlarda da yine yapılacaktır.  Şaşırmamak lazım; zira söz konusu eylemler yüce dinimiz İslam’a saldırma ve İslami değerleri halkın gözünde kötüleme ve karalama hedefiyle yapılıyor.

Küfrün bayraktarlığını yapan süfli zihniyetler tarih boyunca İslam’ın yükselişini engellemeye ve Müslümanların sesini kısmaya çalışmışlardır. Ancak küfrün yandaşları hiçbir zaman istedikleri mutlak hedefe ulaşamamışlar; İslam’ın yükselişini engelleyememiş ve Müslümanların sesini kısamamışlardır.

Bugünde yaptıklarıyla asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Geride bıraktığımız Pazar Günü Gülistan caddesinde, Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları’nın düzenlediği etkinlik bunun en güzel delilidir. Binlerce Müslüman kadın, çarşafa yapılan hakarete karşı tepkilerini ortaya koydu. Çarşafı köleliğin simgesi olarak göstermeye çalışan süfli zihniyete gerekli cevabı verdi.

Tabi “çarşafa sahip çıkma eylemleri” sadece Batmanımızda yapılmadı. Diyarbakır, Van, Bingöl, Gaziantep, Şanlıurfa, Mersin gibi birçok farklı yerde de yapıldı. Eylemlerin/basın açıklamalarının yapıldığı her yerde, HDP/PKK zihniyetinin İslam’la olan mücadelesine/savaşına vurgu yapıldı ve söz konusu zihniyetin bu savaştan asla galip çıkmayacağı ifade edildi.

Tesettüre yönelik yapılan hakaretlere verilen tepkiler yeterli midir? Kesinlikleyeterli değildir. İslam’ın sesinin daha gür çıkmasını ve İslam’ın izzetinin muhafaza edilmesini isteyen her Müslüman, İslam’a düşmanlık besleyen ve Müslümanların dini değerleriyle alay eden malum zihniyete karşı tepkisini ortaya koymalıdır.

Yapılması gerekenler, mutlaka geç olmadan yapılmalıdır. Bütün İslami kurumlar, Silopi’de çarşafın zincire vurulması eylemini en sert biçimde kınamalı, te’lin etmelidir. Bunu sadece “Mustazaflar” yapmamalıdır. İfade ettiğimiz üzere, İslam adına çalışan ve İslami endişe taşıyan her kurum ve her şahıs mutlak surette yapmalıdır.

Özellikle İslam’la izzet bulan, şeref sahibi olan aziz Kürt halkı bu aşağılık eylemlere sessiz kalmamalıdır. Bu eylemler asla kabul edilir eylemler değil! Bu eylemleri Kürt halkı kesinlikle tasvip etmez, etmemeli! Zira Kürt halkı örfüne, âdetine, gelenek ve göreneklerine bağlı ve namusuyla nam salmış bir halktır.

Kürt halkını gelenek ve göreneklerinden uzaklaştırmak için şeytani projeler üreten beşeri zihniyetler yok olmaya ve eriyip tükenmeye mahkûmdurlar. Tarihe bakıldığında hiçbir gücün İslam karşısında duramadığı ve sürekli zilleti tattığı görülecektir. Zira zillet Müslümanlardan uzaktır; Müslümanlara yakışan izzettir.

Ki bu bir beşer sözü değil, yüce yaratıcımız Allah-u Teâlâ’nın Kuran-ı Kerim’de buyurduğu, münafık ve mürtetlerin ise sırrını çözemediği ilahi bir sözdür; “İzzet Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar, bunu bilmezler.” (Münafikun/8)

 

Rabbimiz, dünya ve ahiret hayatında izzeti tadan müminlerden eylesin biz hak davaya gönül veren ve hak dava için serdengeçti olan kadirşinas mustazaf erleri…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *