0

 

“İslam düşmanlarının bir Müslüman’ın çalışmalarından rahatsız olmaları demek, Allah’ın rızasına talip olan müminlere doğru yolda olduklarını gösteren bir yol işaretidir” Şehid Fahredin Çelik

 

Bir cumartesi sabahında çıktığı çarşıda kuşluk namazını kılmak üzere gittiği caminin hücresinde küçük çocukların Kur’an-ı Kerim dersini aldıklarını görür. Namazın ardından hücreye geçer ve hocaya yardım ederek birkaç öğrenciye ders verir, derslerini dinler. Artık fırsat buldukça cumartesi ve pazar günleri camiye gidip ders hususunda hocaya yardımcı olur. Dersten sonra da hoca ile kurduğu diyalog ile ilişkilerini geliştirir. Belli bir süre Ku’an kursuna gidip gelmeğe çalışmış, kurs hocası ile tanışmış ardından; “hocam, niye Kur’an dersinden sonra bu çocukları hemen gönderiyorsunuz?” der.

-Hoca da; ”niye göndermeyeyim?” deyince,

-Fahreddin; “Hocam, size emanet edilen bu çocuklara Kur’an-ı Kerim dersi ile beraber, Rasulüllah (s.a.v)’in hayatını, İslam-iman husularında bir müslumanın bilmesi gerekenleri, bir müslümanın nasıl olması gerektiği hususları, her gün kısa bir konu ile de olsa, kendilerine İslami bir bilincin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü bir müslüman, dinini insanlara ulaştırıp öğretmede ve İslam’ın bir yaşam biçimi olduğunu göstermede her anı fırsat bilmeli. Sorumluluk bilinci ile Kur’an dersini almaya gelen bu masum çocuklar iyi bir program ile İslam’a sahip çıkabilecek bilince ulaştırılabilir, diye düşünüyorum” bu söylemler kurs hocasının çok hoşuna gider ve artık sonraki sohbetleri de bir program çerçevesinde anlatır ve bunu da derslerinin bir parçası gibi sürdürmeye başlar.

               

Fahreddin’in okul okuduğu dönemde yatılı okullara askerden müdür atamaları yapılmıştı. İdil YİBO’ya da yüzbaşı rütbesinde biri müdür olarak gelmişti. Öğrencilerin Fahreddin’e duydukları ilgi ve alaka ile sürekli etrafında birilerinin olması müdürün dikkatini çeker. Öğrencilerin arasından camiden gelirken, müdür bir öğrenciye Fahreddin’i göstererek ismini sorar. Öğrenci; “Molla” der. Müdür, “oğlum Molla olduğunu biliyorum, ismi nedir?” dediğinde de öğrenci; “ben sadece Molla olarak biliyorum, cevabını verir.”

               

Asker müdür, okulun her tarafını teftiş edasıyla dolaşır. Yatakhaneyi dolaştığında elbise dolapların üstü, baş uçlara ayrılan yerlerin Kur’an-ı Kerimlerle dolu olduğunu nerede ise kişi başına bir Kur’an düşecek kadar çok olduklarını görür. Dört personele, bütün Kur’an’ları toplatıp getirme talimatını verir. Öğrenciler kahvaltılarını yapmış olduğu halde üzerine istif edilmiş Kur’an-ı Kerimleri yatakhaneden çıkardıklarını gören öğrenciler tam onlara odaklanmışken, battaniyenin üzerinden bazı Kur’an’ların düştüğünü müşahede ederler. Buna öfkelenen Fahreddin, yanındaki bazı öğrencilere; “Derse girmeden önce bütün sınıflara haber verilsin, Kur’an’larımız toplanmış, yerlere düşürülmüş ve hürmetsizliğe uğramıştır. Bu sebeple, dersleri protesto edeceğiz. Hiç kimse derse iştirak etmesin. Herkes sınıfta başını sıranın üzerine bıraksın ve dersle ilgilenmesin. Sınıfa girecek öğretmenlere de ‘Kur’an’larımız yerlere atılarak hakarete uğruyorken, biz dersi ne yapacağız denilsin’ der. Öğrencilerin tepkilerini gören öğretmenler, derslerden çıkarak durumu asker müdüre anlatırlar. Daha yeni sınıflara girilmişken, zilin çalmasıyla derslerden çıkar ve okulun önünde toplanıp, sıraya girerler. Asker müdür gelip, uzun uzadıya konuşur. Hedefinde Fahreddin vardır ve açıkça onu tehdit eder. Özetle; “bir ortaokul öğrencisi molla olamaz. Molla dinin bütün emirlerini bilen kişidir. Molla, Kur’an’a nasıl hürmet edileceğini bilmez. Biz Kur’an’a duyduğumuz hürmet sebebiyle, temiz olmayan yatakhaneden Kur’an’ları topladık. Sizden bir ay mühlet istiyorum. Bu süre içerisinde namaz kılmayın. Ben mescit yaptırdığımda Kur’an’larınızı da oraya bırakacağım. Rahat rahat namazlarınızı da kılarsınız. Biliyorum Molla size namazınıza devam etmenizi isteyecek. Siz Molla’yı değil, beni dinleyeceksiniz. Şimdi sınıflarınıza girip derslerinizi dinleyin.” Teneffüslerde Fahrettin öğrenci arkadaşlarına; “Tepkimiz yerini buldu. Ama sakın müdürün sözleri sizi kanmasın. Mescit yapılıncaya kadar daha açık ve daha kalabalık şekilde namaz için mescide gideceğiz ki mescit yapılsın. Namaz Allah’ın emridir, hiç kimsenin kahrı için terk edilmez. Bir ay namaz kılmamak, namazı önemsememek anlamına gelir. Namazı önemsemeyeni de kimse önemsemez. Allah’a isyanda hiçbir kula itaat yoktur. Bir ay namaz kılmamak da nereden çıktı. Hele bakalım onlar bir ay yemek yemesinler.” diye müdürün söylediklerinin aldatmaca olduğunu anlatır. Camiye gidilmeye devam edildiğini gören müdür, üç gün içerisinde yatakhaneden bir odayı mescide dönüştürür. Namazdan taviz vermeme kararlığı mescidin hemen açılmasını sağladığı gibi toplanan Kur’an’ların da mescide bırakılması sağlandı. Ortaokul yıllarında imkânlarını zorlayarak öğrencilerin tüm sorunları ile ilgilenip onları sahiplenmesi sayesinde öğrenciler, bildiği hak uğrunda tavizsizliği sebebiyle de öğretmenler üzerinde etkisi açık bir şekilde görünüyordu.

               

 

Bazı öğretmenler, Fahreddin’in okuldaki faaliyetleri ve öğrencilerin üzerindeki etkisinden rahatsız oldukları için, kimi zaman iğneleyici sözlerle ve onu öğrencilerin gözünden düşürmek için onu zor duruma koymaya ve altta bırakmaya çalışırlar. Sosyal Bilgiler Öğretmeni Enise S., dünyanın uydusu Ay’ı anlatırken ve astronotların Ay’a çıkışından söz ederken birden sözü döndürüp, “şimdi, Molla Ay nurdur. Ay’a çıkmak mümkün değildir, çünkü çıkan yanar” diyecektir. Fahreddin ayağa kalkıp; “Allah(c.c) Kur’an-ı Kerim’de; ‘(yörüngesinde) devamlı olarak hareket eden Güneş’i ve Ay’ı size itaatkâr kıldı.’ (14/33) ‘O, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi’ (16/12) gibi Ayet-i Kerimeler vardır. Yani İslam, ilme teşvik ediyor, bilimin önünü açıyor, birilerinin sandığı gibi ilimlerin önünü kapatmıyor. Müslümanlar olarak bizim en büyük sıkıntımız, İslam’ın yeni icatlara savaş açan Hıristiyanlıkla karıştırılıyor olmasıdır” deyince öğretmen söyleyecek söz bulmayıp derse kaldığı yerden devam etti. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *