0

 

 

Kurban Bayramı sabahıydı annesi uyandırırken Yasin’i. Kalk oğul dedi Hatice Ana, bayram namazı vaktidir. Namazdan sonra babanla birlikte mezarlık ziyaretine gittiğinde kardeşini de unutma. O da sen gibi alışsın İslam’ın emrettiği yaşayışı.

 

Tamam dedi bir sıçrayışla, rehber edindiği kitaptan ismini alan nur yüzlü Yasin. Zaten Aytaç Hoca da bu gibi İslami ve insani konular üzerinde bir hayli durur tavsiyelerde bulunur. Taviz vermememiz için de hep tembihler beni ve öğrenci arkadaşlarımı dedi, nur simasına rahmet ekili belirtileriyle, çehresine uyumlu, güven veren bakışları arasında cevapladı gülümseyerek annesini.

 

Bayram namazı ve mezarlık ziyareti dönüşü kardeşiyle komşularının bayramını kutlayan Yasin, daha sonra; kimsesizlerin, yoksulların, yetim ve öksüzlerin dört gözle bekledikleri Kurban Bayramı’nın nişanesi olan kurban etlerinin paketlenebilmesi için bayramından feragat ederek yardım kuruluşunun gönüllüleri arasında yerini aldı.

 

 Hz. İsmail’in yerine Rab Teala tarafından seçilen kurbanlık koçları – kuzuları izlerken iki gün sonra kendisinin de Rab Teala’ya kurban olacağından habersiz bir şekilde harıl harıl çalışıyordu, mazlumları sevindirme sevinciyle.

 

Mazlumların sevincine ortak olmak için yola koyulan Yasin, kurban eti dağıtımında da hazır bulundu. Bayramın mazlumlar için bayramca yaşanabilmesi adına kurban eti dağıtan yiğit delikanlı, anasının kuzusu ve arkadaşlarının yamyamlar çetesi tarafından yolları kesilir. Kazandıklarını zanneden insan olamamış yaratıklar için İlahi Kitap şöyle sesleniyor. (onlar için cehennem ateşinden döşekler, üstlerine de örtüler vardır. İşte zalimleri böyle cezalandırırız. “7/14”) İnsanlık ve merhametten miskali zerre nasibi olmayan nasipsizler, sırf rıza-ı İlahi için kimsesizlerin kimsesi olmak adına bu yükün altına giren yiğitlere bire yüz gidecek kadar erkek(!) , vahşi yamyamlar kadar da gaddarlardı. Gaddarlıklarıyla o mübarek insanları katlettiler. Kalem kırık, sayfa kan, yazılamayacak derecede bir vahşet. (Allah şahadetlerini mübarek etsin)

 

Bir bayram günüydü kuzusunu kaybederken Hatice Ana. Ve bir bayram daha geldi acıyla adaletten uzak kararlarla. Kurban Bayramı gibi yüreği acıyla dağlanıyor bu bayramda şehit annesinin. Zalim ve zorbaları, onlardan yana karar verenleri, ses çıkarmayıp dilsiz şeytanlığa soyunanları tabiî ki de unutmayacak Züntikam’a şikâyet edecekti o dehşetli günde.

 

Dün Yasin ve arkadaşlarını katleden vahşi yaratıklar, bu gün tc’nin yüce adaleti(!) tarafından birer birer bırakılıyorlar. Ve hiç bir şey olmamış gibi kanlı salyalarıyla ortalıkta dolaşacaklar. Kanaatimce devlet, devlet değil gibi sürekli zalimlerden yana kararlarını verecek adalete sahiptir. Şu da unutulmamalıdır ki; kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet ise zalimdir.(Blaise Pascal)

 

İnsanlar öldükten sonra yaşamak istiyorlarsa; ya okumaya değer şeyler yazarlar, ya da yazılmaya değer şeyler yaşarlar. Belki yaşıları hasebiyle bir şeyler yazamadılar ama yaşadıklarıyla bizlere kandil oldular Şehit Yasin ve arkadaşları.

 

20 küsur yıldır Kur-an dersi verdikleri gerekçesiyle cezaevinde olanlar için hiçbir adalet devreye girmezken, konu İslam düşmanlarına gelince takır takır işliyor. Dindar nesil isteyen hükümet de dindarları katledenler, salıverenler için deve kuşu misali kumla ilgileniyor. Şehit Yasin; göründüğü kadarıyla ölümü üzerinden siyaset yapan Erdoğan ve Davutoğlu’na, Malcolm X ‘in şu sözüne karşılık ahirette hesaplaşacaktır. “Benim için ölümün kendisinden daha acı verici olan şey; ihanetti. Ölümü anlayabiliyordum ama ihaneti anlayamıyordum.” Hükümetin şu an yönettiği devlet mazlumlara ihanet içerisindedir zalimlerden yana karar vererekten. Gerçi Türkiye’de Müslümanlar için adalet sadece kadın isminden ibaret olduğunu biliyoruz ama insanlık hali mazlumlara da işlemesini istiyor insan olan herkes.

 

Son sözü ayeti Kerime’ye bırakalım. “Şüphesiz zulmedenler için (geçmişteki) arkadaşlarının payları gibi azapta onlar için de dolgun bir pay vardır. O halde (ertelediğim için) acele etmesinler. Kendilerine va’dedilen o (azab) günlerinden vay o kâfirlerin haline.” (zariyat 59-60)

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *