OĞLUM, BAK GİT!

Siz hiç İncil yakmayı talep edip polis korumasında yakan, hele de devlet himayesinde bunu yapan bir Müslüman gördünüz mü?

İncil yakılmasını “Fikir Özgürlüğü” olarak tanımlayan ve bu adi eylemi yapanı polisiyle koruyan devletin, sıra Tevrat yakma talebine gelince ret etmesini ikiyüzlülük olarak yorumlamaz mısınız ki, gaye Tevrat’ı yakmak değil İsveç’in ikiyüzlülüğünü ortaya koymaktı.

Sıra Kur’an’ı yakmaya gelince apaçık bir şekilde bunu polisiyle destekleyen uluslararası bir ikiyüzlülüğün İsveç profilini, dünya âlem gördü ve şahit oldu.

Bu koruma ve himaye altında biri çıkıp Paludan’ı öldürse ve benim değerlerime/kutsalıma hakaret edip beni tahrik ettiği için bunu yaptım dese, kanaatimce vuran değil; İsveç hükümeti yargılanmalıdır.

Bu nasıl bir hürriyettir ki seni ve yönetimini kendi vatandaşlarına da dünyaya da rezil ediyor ve utandırıp zarara sokuyor, sen de İsveç olarak bu eylemi ve failini koruyorsun.

Müslümanların eli elbet armut toplamıyor, elbet herkes gökten bir ateşin inip de Allah’ın onu yakmasını beklemiyor.

Selman Rüştü bile aradan geçen onca yıla rağmen ölümün kıyısından dönmedi mi?

Bu eylemi bir defa değil birden fazla yapan olarak artık bir lanetli olduğunun bilincinde olmalı Paludan.

Ömür boyu onu takip edip her an ensesinde ölümün nefesini hissetmek yani bir defa değil; her gün ölüp ölüp dirilen bir hayat yaşamak, ona ceza olarak yeter.

Yine de bir insanın kendini bu kadar kullandırmaya müsait kılmasının “aptal” olması dışında izah edilecek bir yanı yoktur.

Aptallık okulu açılsa, bu derece ile mezun vermeyeceği herkesin malumudur.

“Unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olamamıştır.” sözü bu gerçekler ışığında haklılığını hep koruyacaktır.

Necis bir yaratığın bu düşüncenin hamisi olan bir destekle bu eylemini yapmasına ilk karşı çıkması gerekenler, İsveç halkı olmalıydı kanaatimce.

Hristiyan din adamları ve önde gelen devlet adamları velev ki ateist de olsalar, en azından bir kınama yapmalıydılar.

Bunu batıdan beklemiyorum ama bizde böyle bir eylem olsaydı, bizim idarecilerimiz ve din adamlarımız böyle yapardı, kınardı ve eleştirir hatta hukuki süreç başlatırdı.

Şimdi ahmaklığın ve aptallığın kitabını yazan bu adama sormak lazım:

Ne istiyorsun Müslümanlardan?

Neden belanı bize bulaştırıyorsun?

Neden caminin duvarına işiyorsun oğlum, bak git!