Âlimler ve Medreseler Birliği İttihad-ul Ulema tarafından Diyarbakır’da düzenlenen 7. Âlimler Buluşması, İslam Ümmeti’nin birlik ve beraberliğini isteyen, bu konuda plan ve projeler ortaya koyan, birlikteliğe dair çalışmalar yapan Müslümanlar açısından özellikle de ümmetçi düşüncedeki İslami hareketler açısından umut verici olmuştur.
Âlimler Buluşması’yla dünyanın muhtelif ülkelerinden
âlimlerin bir araya gelerek fikir ve düşüncelerini, bilgi ve birikimlerini ve
aynı zamanda tecrübe ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşmaları, kendi
uzmanlık alanlarıyla ilgili sunumlar yapmaları ümmetin geleceği açısından
Müslümanları sevince gark etmiş ve İttihad-ı İslam konusundaki umutları
artırmıştır.
Âlimler Buluşması, günümüzün ifsad hareketlerinin
çalışmalarına karşı ortaya konulmuş çok önemli ve gerekli bir çalışma olmuştur.
Küresel şer güçler, toplumları ve özellikle de genç nesli değerlerinden
uzaklaştırmak ve ifsada sürüklemek için her yolu denemiştir ve denemeye devam
etmektedir. Genç nesil bugün maalesef ki değerlerinden uzaklaşmıştır.
Neslin özüne dönmesi, değerleriyle yeniden tanışması, ifsad
şebekelerinin şerrinden korunması ve o tahrip edici projelerin aktörleri ve
piyonları olmamaları için Âlimler Buluşması gibi benzer çalışmaların daha fazla
yapılması ve bu çalışmalarda “Ulema” tarafından dile getirilen hakikatlerin “Ümera”
tarafından dikkate alınması ve ivedilikle uygulanması gerekmektedir.
Bu açıdan Âlimler Buluşması’nın sonuç bildirgesinde dile
getirilen 18 maddenin tümünün çok önemli olduğunun ve meselelere çözüm
ürettiğinin altını çizmekle birlikte; 14. 15. ve 16. maddelerin şer güçlerin
ifsada ve bireylerin dünyevileşmesine yönelik plan ve desiselerinin boşa
çıkarılması açısından çok ehemmiyet verici olduğunu da belirtmekte fayda
vardır.
Bahse konu ettiğimiz üç madde şunlardır:
Madde14: İslam toplumlarının ifsad edilmesi için uzun vadeli
programlar yapılmaktadır. İnsanlarımızı bu ifsad şebekelerinin şerrinden
korumak için ulema sorumluluk almalı ve ümmeti uyandırmaya yönelik kısa ve uzun
vadeli programlar yapılmalıdır.
Madde 15: İdeolojiler üzerinden evlatlarımızın inançları ile
oynanıyor, evlatlarımız, İslam’dan uzaklaştırılıyor, İslam’a düşman hâle
getiriliyor. Bu çağın âlimleri, koşullarının getirdiği sorumluluklara
muhataptırlar. Bizden öncekiler, krizleri aşıp İslam için zaferlerin kapısını
nasıl açtıysa günümüz âlimleri de sorunlarımızı fırsata çevirecek potansiyele
sahiptirler.
Madde 16: Dış güçlerin program ve stratejileri doğrultusunda
yeni nesillerimizin dünyevileştirilmesi ve haz peşinde koşturulup heba
edilmesi, ümmetin yaşadığı en büyük güncel sorunlardan biridir. Âlimlerimiz,
ümmetin önündeki bu büyük tehlike karşısında sorumluluk almalıdır.
Evet, yukarıdaki maddelerde geçtiği üzere âlimler toplumsal
anlamda çok ciddi bir sorun haline gelmiş olan nesillerin haz peşinde koşup
dünyevileşmesi tehlikesine karşı imkânlarını seferber ederek sorumluluk
almaları gerekmektedir. Bu anlamda idareciler de âlimlere yardımcı olmalı, bir
konsensüs oluşturup çözüm konusunda sorumluluklarını yerine getirmelidirler.
İttihad-ul Ulema âlimleri bir araya toplayarak bu konudaki
sorumluğunun ilk adımını yerine getirmiştir. Farklı ülkelerden âlimleri bir
araya getirerek çok önemli 18 maddelik sonuç bildirgesi yayınlamıştır.
Bildirgedeki maddeler sadece Türkiye için değil diğer ülkeler için de geçerli
olması, diğer ülkelerin de bu maddeleri dikkate alıp kendi ülkelerinde
uygulamaya çalışmaları gerekir.
Şimdi sıra, toplumun İslamileşmesini hedefleyen ülke
idarecilerindedir. Ülkeyi idare edenler, Âlimler Buluşması’nın sonuç
bildirgesindeki maddeleri uygulamak için mesuliyetlerini yerine getirerek
toplumsal sorunların çözümü konusunda bir irade ortaya koymalıdırlar. Ulema ve Ümera’nın
uyumlu bir şekilde hareket etmesi, toplumun İslamileşmesine ve yeni neslin dünyevileşme
tehlikesinden uzaklaşmasına vesile olacaktır.